bugün

ilk dakikada gol yemk, sıçarken aniden tuvalete birinin girmesi, ya da sevişirken basılmak gibidir, kötüdür. gerçi hiçkimse terkedildiğinde "hmm bekliyodum zaten" demez ama neyse.
terk eden kişiye aşık olduğunuzu sandığınız anların başladığı ana tekamül etmektedir...

terk edilmek birşeylerin özlemini ve pişmanlığını getirir...

zamanla o da geçer ama ilk "o" zamanlar genel de hüzün yüklüdür.
-babamdan ummazdım bunu
kör oldum-
hiç beklemediğin anda itilivermek gibidir bir uçurumdan aşağıya, ne olduğunu anlamadan düşüverirsin ve bu düşüş hiç bitmeyecek gibi gelir insana... * *
ölüm gibi. hiç beklemediğin anda kaybolur gider yakının, arkadaşın, dostun. iç acıtır, ama terk etmiştir sonuçta.
öncelikle;

(bkz: terk edilmek #5329308)

(bkz: ayrılık #5338862)

tanıma gelecek olursak: bunu terk eden kişi bir nedenlede olsa belli etmeye çalışır. ama tabi anlayana gibi birşey çıkar ortaya. genellikle anlanmaz. veya sürekli olarak optimist düşünülmeye çalışılır. birden tekmeyi yersin. (bkz: tekme yemek)hiç anlamadığın anda yüz üstü bırakılmaktır.
eşek siki gibi ortada kalmaktır.
düşünsene turuncu kocaman bir hortum gibisin, iki bacak arasında bir sağa bir sola sallanıyorsun. sanki dünyada bir tek sen varsın, iri ufak bit yavşak hepsi sana bakıyor meraklı gözlerle...
hayat zor mirim...
sevdiğin kişi olduğu için hiç bir zamanın tam zamanı olmayacaktır. her zaman can yakar. (bkz: yarım kalmış aşk)
hayat tek kişiliktir paylaşımlara açıktır, paylaşılan parçalardan büyük olanını kendine ayırmayan insan bir anda terk edildiğinde bunu kolay kolay algılayamaz. ummadığı şeyleri yaşamamasının tek yolu hayattan iyi kötü herşeyi umabilmesidir. ani terk edilmeler zehri bir anda pompalar ve hızlıca yayar. yanlızlıktır o zehrin adı. sen istemedikçe gömülür damarlarına, bırakmaz. sarılırsın yeni geçmişlere yeniden hata yapmak uğruna. huy budur ya unutur insan. sanki geçmişte hiç terkedilmemişçesine.
sevdiğini sanan insanların seven insanlara attığı büyük kazıklardan biri.
(bkz: hiç beklenmedik bir anda terk edilmek)
Çok büyük şaşkınlık yaratan durumdur.

Bir gün eski sevgilimin arabasına bindim tam evimin önünden. Trafik yüzünden beni bekletmesinin tartışmasını çıkarmaya uğraşıyordum. Sessizce beni dinliyordu, o sessizce dinledikçe ulan demek ki çok haklıyım diye iyice abartıyordum. Çok ani bir şekilde direksiyonu kırdı, sessizleştim. Hızlı bir şekilde arabayı sürüyordu ve aniden frene bastı. Evimin önündeydim. Hiçbir şey demeden önüne bakıyordu, ben de bir şey dese de insem diye ona bakıyordu. Baktım demiyor indim. Bir daha da beni aramadı. Hala daha şaşkınım, aradan aylar geçti hala ne oldu anlamadım. 8 aylık ilişkiyi bu kadar karizmatik bir şekilde bitirdiği için hala daha unutamadım da. Bi geri dönse de adam akıllı terk etse, bu yetmedi bana.
Gel sana bir şey diyeceğim denilir, heyecandan meraktan ne yapacagınızı bilemezsiniz, 3 kat aşağı inilir, "abi bu böyle olmuyor biz anlaşamıyoruz bence ayrılalım ayrılmak istiyorum" der şahıs siz de "anlıyorum gayet, sana hak veriyorum" falan dersiniz (çünkü her şey çok basit, mantıklı gelir) ertesi günlerde bir ton telefon konuşması ve bambaşka bir insan karşınıza çıkacaktır karşınıza nefret kusan güya iyi niyetli olan(palavra bu) bir kişi. Sizde öyle bir ağlamak görülmemiştir efendim, konuşmadığınız zamanlarda bile ağlarsınız. evet aynen yaşanmıştır, tecrübe konuşuyor. Yaşayabileceğiniz en kötü durumlardan biri(bak en kötüsü bunun şekillerinde gizli) acısı 3-4 ay içinde atlatılıyor korkmayınız, ne kadar sosyalleşirseniz süre kısalır.
kafa yapar.
nerden geldiğinizi nereye gittiğinizi unutursunuz, ama geçicidir.
sinyaller tam alınamazsa gerceklesebilecek durumdur. bir sebebi vardir illaki.
Takıntı'ya sebep olur.
Terk edenin daha önce düştüğü duruma düşmesi için, pişmanlıktan kıvranarak kapınıza tekrar gelmesi için dua etmeye sebep olur. Ama tavsiyedir ki, bu sefer yelkenleri suya indirmemek için destek bulunsa iyi olur.
zordur. kabullenmesi, alışması, her şeyiyle zordur.