bugün

Kimi düşünce tarihlerine göre Hint felsefesi tarihi yazılı tarihten daha önceki tarihlere, indus Vadisi ndeki Dravidyen Uygarlığı'na (M.Ö. 3500) kadar götürülür.Dravidyen sözcüğünün anlattığı şey pek açık olmasa da bir dil öbeğine bir öbek insana, bir uygarlığa verilen addır. Bundan sonra Aryan etkisinden söz edilir (M.Ö. 2000).
http://www.subjektif.com/felsefe/hint_felsefesi.htm
ilk kural : "karşına çıkan kişiler her kimse, doğru kişilerdir. bunun anlamı şudur, hayatımızda kimse tesadüfen karşımıza çıkmaz. karşımıza çıkan, etrafımızda olan herkesin bir nedeni vardır, ya bizi bir yere götürürler ya da bize bir şey öğretir."

ikinci kural : "yaşanmış olan her ne ise, sadece yaşanabilecek olandır. hiç bir şey, hem de hiç bir şey yaşadığımız şeyi değiştiremezdi. yaşadığımızın içindeki en önemsiz saydığımız ayrıntıyı bile değiştiremeyiz. "şöyle yapsaydım, böyle olacaktı" gibi bir cümle yoktur. hayır, ne yaşandıysa, yaşanması gereken, yaşanabilecek olandır, dersimizi alalım ve ilerleyelim diye. her ne kadar zihnimiz ve egomuz bunu kabul etmek istemese de, hayatımızda karşılaştığımız her olay, mükemmeldir."

üçüncü kural : "içinde başlangıç yapılan her an, doğru andır. her şey doğru anda başlar, ne erken ne geç. hayatımızda yeni bir şeyler olmasına hazırsak, o da başlamaya hazırdır."

dördüncü kural: "bitmiş olan bir şey bitmiştir. bu kadar basittir. hayatımızda bir şey sona ererse, bu bizim gelişimimize hizmet eder. bu yüzden serbest bırakmak, gitmesine izin vermek ve elde etmiş olduğun bu tecrübeyle ileriye doğru bakmak daha iyidir."
Sallayın hint felsefesini filan bu kurallar bizim dinimizde zaten var.Fakat işte insanlar kendinde olunca görmüyor.Hintli olunca sosyete ilgi gösteriyor...Bunlar eski dünyanın olguları...Yanlış değilsede faydasız bilgiler ..Artık farklı bir çağdayız ...tüm insanlığın ürettiği bilgi 1-2 senede 2 ye katlanıyor.Zaman hızlandı ivme kazandı ..Bu zamanın fizikçilerini okuyun .N e diyordu bir gazetede "hak geldi batıl zail oldu"
ortada inek var, yandan geç.