bugün

yavuz sultan selim han kutsal toprakları ele geçirdiği zaman zaten devralıncak bir hilafet makamı kalmamıştır. abbasilerin ilhanlı ve moğol saldırıları ile 1258 de kesin ve net olarak yıkılması ile bizim bildiğimiz anlamdaki hilafet makamı ortadan kalmıştır. bizim bildiğimiz anlamda derken bahsettiğim kavram şudur: klasik halife anlayışı müslümanların ruhani liderliği anlamına gelir. 4 halife daha sonrasında emevi ve abbasi halifeleri gibi. ancak abbasilerin moğol işgali altında kalması ve mezapotamya ile anadoludaki müslümanların birlikleri tehlikeye girmesiyle birlikte kendi bölgesindeki müslümanlara sahip çıkan onların birliğini ve beraberliğini sağlayan tüm hükümdarlar kendine halife demişlerdir. osmanlı imparatorluğunda kendini ilk halife ilan eden 1. murad'dır. aynı dönemlerde hindistan'daki türkmen hükümdar da kendini halife ve islamiyetin koruyucusu ilan etmiştir. yine aynı yüzyılda memlükler kendilerini halife ilan etmiş ve abbasi halifesinin soyundan birini hükümdarın yanında sebolik olarak bulundurmuşlardır.

ta ki; yavuz sultan selim'in bu topraklara seferine kadar. yavuz sultan selim'e kadar osmanlı klasik dönemde savaşları hep islamiyeti gayrimüslimlere karşı koruma iddiası ile batıdaki unsurlara karşı başlatmıştır. buna gaza politikası denir. ancak doğu seferi ilk kez bu dönem gerçekleştirilmiştir. müslümanların müslümanlarla savaşını kabul edilebilir hale getirmek için yavuz sultan selim han şunu iddia etmiştir:

kendini islamiyetin savunucu olarak gösteren memluk sultanları arabistan yarım adasında hüküm sürdükleri halde çerkez ve kıpçaklardan oluşmaktadır. memluk ismindeki bu sınıf azınlık olduğu gibi bölgedeki arapların emniyetini de sağlayamamaktadır. memluklerin ispanyollara karşı yenilgisini bahane ederek bölgedeki arapları ikna etmiş ve bu toprakların savunmacılığını üstlenmiştir.

hatta bölgedeki araplar ona hakim-i haremeyn demişlerdir. anlamı mahremin yani kutsal şehrin hakimi. ancak yavuz sultan selim han kutsal topraklara hiçbir insan efendi olamaz demiştir ve kendine hadim-i haremeyn demiştir. anlamı kutsal toprakların hizmetkarıdır.

halifelik iddiasının ortaya çıkışı ise 18. veya 19. yy.dır. bu iddiayı ilk ortaya atanlardan birisi de namık kemal'dir. yavuz sultan selim'in gerçek anlamda aldığı ünvan müslümanların ve kutsal toprakların koruyuculuğu ve hizmetkarlığıdır.

yavuz'un babası 2.bayezid'e inat olarak doğu seferini düzenlemiş olabileceği ihtimali çoğu tarihçi tarafından kabul edilmese de gerçekten de güçlü bir iddiadır. zira bu iki padişahın siyasi görüşleri birbirine taban taban zıttır. 2. bayezid dış politikada diplomasiyi benimsemiştir, yavuz ise tam tersine daha etkin ve sert, daha doğrusu daha otoriter ve merkeziyetçi politikaları tercih etmiştir. yani yavuz babasının oğlu değil dedesini torunudur.

tabiki bu doğu seferlerinin tek sebebi değildir ama hırsı ve arzuyu artıran bir unsurdur. apaçık.