bugün

Herkesi kendimden uzaklaştırmak zorundayım şu acınası halimi görmesinler bilmesinler anlatmasınlar . Zorunda olmama pişmanım perişanım. Yıllardır yalnızım hiçkimsem yok. Anlayanım sevenim benden vazgeçiyor. Bipolar affektif okb karmaşık tssb bırakcağım herşeyi ve sadece kendime tutunacağım ve devirilmez olacağım. Bir gün belki ben de bir gün var olacağım....
etrafımda uzaklaştıracak kimse olmadığını çat diye yüzüme vuran başlıktır.
Ara ara güzeldir. insanın kendini dinlemesine, genellikle ruhen dinlenmesine yardımcı olur.
yalnız alışmıştır, artı bir kişi kalabalık gelir. en iyi becerdiğim şey.
Yaklaşık 2 ay boyunca yapıp faydasını göremediğim eylem. Herkesten uzaklaşmak demek kendimle daha fazla baş başa kalmak demek yani sorunları daha çok düşünmem demek. Kısa bi süre yapacaksanız iyi gelebilir ama uzun vaadeli beklemediğiniz sonuçlar elde edebilirsiniz.
Hayatım boyunca hep aynı şeyi yaptım elimde olan her şeyi kaybettim herkes gitti yalnız başıma kaldım bu yüzden çok pişmanım sanırım kafam güzel kısacası elinizdeki her şeyin kıymetini bilin arkadaşlar .
Yalnız kalmak isteyen insan eylemi.

Yakın zamanda yapacağım.

Az ve öz.
Yalnız kalınca da bundan hayıflanma lüksü barındırmaması gereken davranış.

Sonra kalabalıkta yalnızlığa kaçma, yalnızken de kalabalıklaşma hevesinde bulunuyor insanoğlu.

Nasıl olacak bu iş?
kendisini herkesten uzaklaştırması daha az kırıcı olur.
Herkesten sıkıldığımda yaptığım eylem.

Biraz fazla sıkıldığımdan sık yapıyorum. O sebeple pek fazla arkadaşım yok.
Hep yaptığımdır ve sanırım bu yüzden sözlerimden bu kadar çok alınıp bu kadar çok sevmeleri beni.
yalnızlığı seven biriyseniz hiç koymayacak olan eylemdir. kafa dinlemek gibisi yok.

az insan, çok huzur.
aslında yanlıştır, kalp kırar. en doğrusu kişinin kendinden uzaklaşmasıdır. en azından benim doğrum bu ve bir gün başaracağım da, kendimi, benliğimi, olduğum kişiyi ve yaşadığım hayatı terk etmeyi başaracağım, eminim.
3 yıllık ilişkim bitti herkesi kendimden uzaklaştırınca onu da uzaklaştırmışım, hay allah!
Herkesi kendinden uzaklaştırmaktan ziyade kendini herkesten uzaklaştırmak daha kolaydır. Ne farkı var ibne derseniz, demeyin iyi düşünün.
Gercek insanlara yaklaşmanız insan ilişkilerinde doğruyu yakalayacağınız anlamına gelmiyor malesef...
O yüzden ilişkilerde "sonradan balataları yakmamak ve o dumanda boğulmamak için" ne istediği bilmek ve en makul şekilde dile getirmek, zannımca yapılacak en mantıklı şey.

He birde, bu elemeyi en başta yapın, günler aylar hatta yıllar sonra değil.

Çünkü Düşünce Üzülüyor insan, hiç bir şeye değilse bile "harcadığı" zamana ...
insanların gerçek yüzlerini gören herkesin bir parça ucundan kıyısından girişmesi gereken eylemdir. sadece en sevdiğiniz ve en güvendiğiniz bir elin parmaklarını geçmeyecek sayıda insan yeterde artar bile hayatınızı idame ettirmede. insan oğlunun hırsları bitmez o yüzden nerede çokluk orada b.kluk..
herkesi kendimden uzaklaştırma gibi bir yeteneğim var istemsiz..
teflonizm denilendir.
büyük hatadır.

hata er yada geç anlaşılacaktır. lakin gönderdikleriniz, kırdıklarınız çoktan yol almış olacaklardır. yapmayın.
bi ara yapmıştım çok işe yarar.
Depresyonla koyun koyuna yatmaya davetiye çıkarmaktır.
Ben kendi hayatımdan anlatayım.
2 yıl önce ben de yaptım bunu. Zaten şehir değiştirmiştim, kimseyi tanımıyordum. Tanımak için de çaba sarf etmedim. 1 tek kişiye merhaba demedim. Hayatımda öyle acılı bir dönem yaşıyordum ki. Kaçmak, kaçmak ve daha çok kaçmak istiyordum. Kimseye içimdeki acıyı söyleyemiyordum, anlatamıyordum. Hala anlat deseniz boğazım düğümlenir. Kalbim yanıyordu ama konuşamıyordum. Yepyeni bir şehirde ve ne yaptığımı bilemez haldeydim.

Ben de sustum. Canım yandığında bağıramadığımdan sustum. Tepki veremediğim için böyle gösterdim tepkimi. 1 yıl boyunca arkamdan konuşulanları duydum, ben ne iğrenç biriyim diyip tüm bunların üstüne bir daha sustum. Sabah okuldan içeri girerdim, tek başıma oturur, kulaklığı takardım. Aralarda ise başımı sıraya koyar üstüme kapşon alırdım. Tüm gün tek kelime etmemek.. sonra eve gelirdim. Bomboş bir ev. Ne bir yemek kokusu, ne ayak tıkırtısı, ne yaşama ait bir şey. Gelir uyurdum. Bir kaç parça şey yer tekrar uyurdum.
Babam dahil, bir günde insanlarla tek kelime konuşmadığımı bilirim. Babam da anlıyordu zaten. Gelmedi üstüme, kendini çok suçladı ama bana belli etmedi. Aramızda korkunç bir soğukluk oluştu o zamanlar hatta. ilk içki, ilk sigara... hep bu dönemden miras kaldı bana. Ben hayatımda böyle iğrenç bir dönem yaşamadım.

Sonuçta ne oldu biliyor musunuz ? iyileştim.
Gerçekten iyileştim. O kadar çok kendimle başbaşa kalmışım ki. Yenilemişim kendimi. Resmen bambaşka bir insan olmuşum. Hayat yavaş yavaş değişti yaz tatilinden sonra. Sonra baktım, çevremde bir sürü insan. Konuşmaya başlayınca herkes benim "nasıl iyi biri" olduğumu anlamış... ölürken kimse yok. Gülerken ise herkes yanında.
bir nevi tecrit halidir..kisi kendini bu sekilde cezalandiriyor yada ariniyor dusuncesine kapilir. bazilari basarili bile olur.
sonra "yalnızım yhaa" triplerine girmeseniz iyi de ama sonra götü başı dağıtıyorsunuz.