bugün

bu kişiler şirketine ve mevkiisine o kadar çok güvenirler ki, sokak da, toplu taşıma araçların da sıkça karşılaşırız. adeta kokartlarını gözümüzün içine sokmaya çalışırlar. bizlerin de istemeden de olsa gözümüz takılıverir. eğer baktığımızı anlarlarsa kendilerine çeki-düzen verip daha bir havalı olurlar. ya kendine güveni olmayıp bu şekilde bir şeyleri ispat etmeye çalışırlar ya da boyunlarından aşağı birşeyler sarkıtmaktan mutluluk duyan kişilerdir.
fifa kokartli hakemdir. tek bir avrupa maçına çağırılmaz. havan kime kuzum?
yeni hakem olmuş kişinin kokartını yanından hiç ayırmamasıdır. evde, arabada, toplu taşıma araçlarında her yerde o kokart onun güvencesidir.

- ehliyet ruhsat lütfen
+ buyrun...
- bu ne ya ?
+ ben hakemim o da fifa kokartım. yani öyle dandik bir insan değilim
- iyi bizde dandik polis değiliz. keselim beyfendinin cezasını

diğer bir durum ise bütün gün tanıtım kartını boynunda taşıyan çalışan, gün sonunda "bakın ben çalışıyorum" havasında çıkarmaz boynundan. gömleğinin içine koyar. iplerde firma ismi yazdığı için ne ayak olduğu anlaşılır.