bugün

çoğu televizyon programında, genelde müzik, sezen aksu'ya 'alkış' veya 'sevgiler' gönderilme durumu. başlık sığmadı, 'sevgi'leri yazamadım. o da can.

açın televizyonu bakın. gün içinde, kaç programda, sezen aksu'ya sevgi veya alkış gönderiyorlar? hacım inanır mısın, çoğunda. resmen klişe haline gelmiş. müzik muhabbetine giriyorlar, ya birisi sezen aksu'dan şarkı almış oluyor ya da bir şekilde yardım... sunucu da hemen yapıştırıyor; 'burdan sezen aksu'ya alkışlarımızı gönderiyoruz.' yahut 'sezen aksu'ya çok sevgiler.'

amk. bu sezen aksu'nun işi gücü yok mu? senin alkışınla mı gaza geliyor ya da senin sevginle mi aşka? bir de ekliyor programı yapan; 'izliyordur şimdi bizi.' nahh izliyor. nahh. büyük ihtimal yatmış yatağına uyuyor ya da çarşıya çıkmış tur atıyor, hava alıyor. ben olsam sezen aksu yerinde, yeminlen bağlanırım programa 'sittirin lan. istemiyorum sevgi ve alkış.' derim.

bırakın artık bu alkış ve sevgileri sayın program sunucuları. sezen aksu'yu yalnız bırakın. yalnıız...
(bkz: dangalaklık)
kadının o kadar çok şarkısı var ki her programda mutlaka en az bir tane sezen aksu şarkısı söyleniyor. e şarkılar da fazlasıyla leziz olduğu için program sunucusu ya da program dahilindeki herhangi bir şahıs alkış göndermeden duramıyor.

(bkz: ne var bunda)