bugün

yeni oluşan türk halkı profilidir. ibadetini eksik etmemeye çalışan vatandaşlara karşı kin dolu gözlerle, ''aa bak namaz kılıyor, o da akpci'' denilerek edilen muameledir.

geçen sene yaz ayları idi. arkadaşlarla sahile inip güzelçe çayımızı içelim, dertleşelim diye toplanmıştık. yanımızdaki banklarda oturmuş bir aile vardı. piknik için gelmişlerdi. geniş bir aileydi ve hanımları kapalıydı. belli ki inançları sağlamdı. her ne ise, ikindi namazı camilerden, kozasından çıkan bir kelebek misali doğuyordu. bende hem arkadaşlarımın muhabbetine katılıyordum, bir gözümle de yaşlı amca ve -ya damadı ya da oğlu- yanındaki genç adamı izliyordum. arabaya doğru gittiler ve iki adet seccade alıp sahil tarafındaki piknik alanlarına geldiler. ve güzel bir şekilde ibadet etmeye başladılar.

efendim bilirsiniz, malumunuz - bilmeyenler için de söyleyeyim- 8 rekattır ikindi namazı. öncelikle bir grup ergen namaz kılan müslüman kardeşlerimizi görüp oynadıkları topu sürekli o alana atmaya başladılar. neyse ki bizden küçüklerdi ve uyarmamız kolay oldu. fakat etraftan geçen başı açık, inanç özürlü kadınların uygulamış oldugu tavır beni gerçekten çok ama çok derinden yaraladı. resmen 2011 yılında hala namaz mı kılınır tarzı bakıyorlardı ve kahkaha atıyorlardı. ama amca ve yanındaki genç buna aldırmadan namazlarını bitirdiler ve yanımızdaki masaya geri döndüler.

tabi hemen yanına gittim amcamın, öncelikle allah kabul etsin dedim, dualarımı eksik etmedim. başı açık inanç özürlü kadınlar içinse özür diledim kendisinden.

sonrasında hanımı ve kızı seccadeleri alıp namazlarını kılmaya başladılar. amcanın kızıydı sanırsam, çok güzel bir bayandı. özellikle vücud hatları çok iyiydi. melek görünümlü bir bayandı. başındaki bembeyaz eşarpta buna bir örnekti. sade bir hanımefendiydi ve tam bir eş adayıydı. onlar da namazlarını kılarken içmiş, kafayı bulmuş, din nedir ondan habersiz 5-6 tane sünepenin arkalarına geçip hiç ağza bile alınmayacak hareketler yaptıklarını gördüm değerli yazar kardeşlerim. inanın bunu anlatırken bile ellerim titreye titreye anlatıyorum. arkadaşlarımla olan muhabbeti kestim ve arkadaşlarımı da uyararak o 5-6 tane serserinin başlarına toplandık. bizden büyüklerdi, fakat türbanlı kardeşimize yapılan bu muamele sonucu isterse yaşlı bir adam olsun, yine de dersinin verilmesi gerekirdi. güzelce sopaladık. tabi sahil devriyesi olayı gördü ve alana geldi. durumu memur beye de anlatınca haklı olduğumuz bir kez daha ortaya çıktı. neyse ki türbanlı teyzemiz ve onun yanındaki muhteşem hatlara sahip olan bayan namazlarını bozmadan tamamlamıştı.

o olaydan sonra yan masaya geçip o aile ile birlikte çay içtik, dini konular hakkında konuşup fikirlerimizi sunduk. başı açık insanların yaptıkları iğrençliklere nasıl takmadan göğüs gerecegimizi anlattık birbirimize. ve yine huzurlu bir şekilde yatağın yolunu tutmuştum o gece.
(bkz: cuma namazı kılanlar için toplama kampı)

(bkz: oruç macht frei)
(bkz: saçmalamakta son nokta)
genelleştiren bir başlık olduğu için, açan yazara öncelikle sen başka bir halktanmısın diye sormak ve daha sonra yorum yazmak gerekir diye düşünüyorum.

inanç ve ibadet özgürlüğü vazgeçilmez bir insan hakkıdır. dinimiz namazı bir farz olarak emretmiş, özür ve uygun olmayan durumlarda kaza namazı kılınabileceğine hükmetmiştir. namaz kılanında kılmayanında hakkında hüküm verecek olan allahtır.

inançlı bir müslüman bilirki biz ne yaparsak yapalım hakkımızda hayır ve şerrin ne olduğuna allah karar verecektir. o nedenle kapalı hanımları sağlam inançlı, başı açık hanımları ise inanç özürlü olarak görmek ve ifade etmek insanı şirke kadar götürür. o nedenle her şeyden önce genelleştirmelerden kaçınmak gerekir.

ayrıca ibadetin yapılacağı yere her şeyden önce dikkat etmek gerekir diye düşünüyorum. yoksa il entry'i yazan arkadaş gibi bazı gözler orada namaz kılarak dini vecibesini yerine getirmeye çalışan bir bayanı melek görünümlü diye tasvir ederken, aynı zamanda da vucut hatlarını inceleyerek ve hatta hayalinde onu bu fiziki durumuyla değerlendirip muhteşemleştirme gibi yorumlayarak günaha girmesine neden olabilir. bu durum ibadetinde kabahatinde her yerde yapılmasının ne tür sakıncalar yaratabileceği konusuna bir örnektir.

ilk başta da dediğim gibi sakın yanlış anlaşılmasın, dini vecibeleri yaşamak evrensel bir insan hakkıdır. sadece dini değil her türlü inanç ve özgürlükten yanayım, karşı olduğum tek şey bu inançların farklı ideolojik amaçlara malzeme edilmesi.

özellikle inançlı olduğunu söyleyenlerin dini konularda yorum yaparken çok daha dikkatli olması gerekir diye düşünüyorum. gereksiz polemiklere neden olmayalım, yüce dinimizin emrettiği gibi önyargıdan uzak hoşgörülü bir yaklaşım gösterelim derim.
(bkz: beni sayma bi defa)
(bkz: genellemenin dayanılmaz hafifliği)
çok saçma genellemedir.