bugün
- evlilik13
- millet açsa neden kafeler tıklım tıklım23
- artificialintelligence11
- erkeğe ne hediye alınır10
- diyanet işleri başkanına audi 6 tahsis edilmesi18
- ak partiliyi çok fena döven chp belediye başkanı22
- anın görüntüsü21
- 26 nisan 2024 adana demirspor galatasaray maçı51
- kültürlü entelektüel alçak gönüllü güzel kadın13
- sitede birine sövseniz entry 3 gün kalıyor8
- kekeme olan biri doktor olurmu11
- uzağı göremeyen insan19
- bir şarkı sözü der ki10
- arkadaşlar cumaya neden gelmediniz14
- sırtınızı bir sözlük kızına dayar mısınız10
- nickini google da aratınca çıkan ilk görsel16
- seni seviyoruz insan olmaya çeyrek kala8
- ali erbaş12
- bik bik moderatör olsun19
- bik bik moderatör olunca bana kız ayarlar mı10
- kent lokantası niye bedava değil demek24
- antalya'ya abartılmış şehir diyen göt11
- avrupanın yarrağı yemesi yakındır21
- istanbul suriyenin başkentidir12
- türkiyede çok abartılan arabalar18
- nervio'nun ellerinde cenneti koklamak9
- cumaya gidenlerin çok azalması13
- pahalılıktan dolayı suriyeye dönen kadın8
- almanya8
- icardi1905 silik olsun kampanyası27
- azerileri çok seviyorum ne yapmalıyım13
- genç kızlıktan teyzeliğe geçiş13
- sözlük kızlarının don renkleri10
- kanınıza rengini verir misiniz14
- aristoteles'in orta yolu10
- sözlük erkeklerinin bugünkü kombinleri12
- patiswiss11
- integralin müfredettan kaldırılması12
- bir sözlük kızı ile yakınlaşmak16
- manyak olmaya karar verdim silik olsun kampanyası14
- 22 şubat 2024 sparta prag galatasaray maçı14
- birini donuzlayarak ceza vermek9
- arkadaşlar biri var18
- karınıza range rover alır mısınız8
- modern kadinin ucuz ve kolay ulasilabilir olmasi9
- nervio'ya aşık olmak10
- balayını italyada yapmak isteyen nişanlı13
- chp'li o tekin'in öcalan'ın fotosu ile pozu9
- demet akalın'ın zeka seviyesi12
- türkiye işçi partisi9
reha oğuz türkkan kitabı. *
oktay ekşi'nin 22 mart 2008 tarihli köşeyazisidir.
BiR adım geri atmadan hedeflerine doğru ilerleyeceklerini Başbakan Tayyip Erdoğan yine söyledi. Partisinin taraftarlarına moral verdi.
Ama neyi "hedeflediği" sorusunun yanıtı henüz net değil.
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı, söz konusu hedefin en yumuşak ifadeyle "Ilımlı islam Devleti" olduğunu düşündüğü için dava açtı.
Tayyip Erdoğan biliyorsunuz, "Ilımlı islam Devleti" tanımlamasını sevmiyor. "islam'ın ılımlısı ılımsızı olmaz. Bir tek islam vardır" diyor.
islam tek modele indirgenince de Yargıtay Başsavcısı'nın açtığı dava daha büyük önem taşıyor.
Ancak tam bu noktada Adalet ve Kalkınma Partisi'nin (AKP) imdadına yine Milliyetçi Hareket Partisi yetişti. "Siyasi partilerin kapatılmasını zorlaştıracak bir Anayasa değişikliği" yapma fikrini ortaya attı.
Şimdi karşımızda, Anayasa'nın hangi koşullarda partilerin kapatılmasına karar verilebileceğini düzenleyen 68 ve 69'uncu maddelerinin değiştirilmesini amaçlayan "değişiklik önerisi" konusu var.
Haberlere göre AKP hem "kapatılmayı zorlaştıran" hem de Anayasa Mahkemesi'ndeki davanın, "kapatma" ile sonuçlanmasını engelleyen bir öneriyi netleştirmiş. Yakında öneri TBMM Başkanlığı'na verilecek, eğer MHP desteklerse 367'yi aşkın oyla, ama MHP desteklemezse sadece AKP milletvekillerinin vereceği en az 330 oyla öneri kabul edilecekmiş.
Önce Anayasa Hukuku Profesörü Erdoğan Teziç'in Fikret Bila'ya söylediği ve dünkü Milliyet'te çıkan sözlerine göz atalım:
Teziç böyle bir değişikliğin, AKP hakkında açılan davayı etkilemeyi amaçladığını vurguluyor. Anayasa'nın 138'nci maddesi, "Görülmekte olan bir dava hakkında Yasama Meclisi'nde (...) görüşme yapılamaz, herhangi bir beyanda bulunulamaz" dediğine göre böyle bir öneri Meclis'te görüşülemez, görüşülürse "Anayasa'ya aykırılık" oluşturur, tezini savunuyor.
"TBMM her istediğini yapar" diyebilirsiniz ama, TBMM';nin "isterse hukuku da çiğneyebileceğini" söyleyemezsiniz.
Hele Anayasa'nın değiştirilmesi "teklif dahi edilemeyen" hükümlerini işlevsizleştirecek önerileri kabul edip yürürlüğe koymak, TBMM'nin de yetkisi dışındadır. Anayasa Mahkemesi de onun için var.
Hadi biraz modaya uyalım... "Velev ki..." dediklerimizin tam tersi yaşandı, yani öneri geldi ve sadece AKP oylarıyla (yani 330'dan fazla ama 367'den az oyla) kabul edildi.
Mesele bitmiyor ki... O zaman yasalaşması için "halkoylamasına" sunulması zorunlu olacak.
işte bu noktada CHP Genel Başkanı Deniz Baykal çok doğru bir laf ediyor. "Böyle bir halkoylaması, laik sistemin halkoylamasına sunulması gibi algılanır" diyor ve "halkoylamasına sunulsaydı laiklik Anayasa'ya girer miydi?" diye soruyor.
Gördüğünüz gibi bu aşamada olay bir siyasi partinin kapatılması veya kapatılmaması tartışmasından çıkıp "laikliği koruyalım mı, vaz mı geçelim?"e dönüşüyor. Bir başka deyişle Anayasal sistemin tamamen tersyüz olması ihtimali gündeme geliyor.
O zaman da Tayyip Erdoğan'ın "bir adım geri atmadan" hangi hedefe ulaşmak istediği önem kazanıyor.
kaynak:http://www.hurriyet.com.t...1&gid=61&sz=92800
BiR adım geri atmadan hedeflerine doğru ilerleyeceklerini Başbakan Tayyip Erdoğan yine söyledi. Partisinin taraftarlarına moral verdi.
Ama neyi "hedeflediği" sorusunun yanıtı henüz net değil.
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı, söz konusu hedefin en yumuşak ifadeyle "Ilımlı islam Devleti" olduğunu düşündüğü için dava açtı.
Tayyip Erdoğan biliyorsunuz, "Ilımlı islam Devleti" tanımlamasını sevmiyor. "islam'ın ılımlısı ılımsızı olmaz. Bir tek islam vardır" diyor.
islam tek modele indirgenince de Yargıtay Başsavcısı'nın açtığı dava daha büyük önem taşıyor.
Ancak tam bu noktada Adalet ve Kalkınma Partisi'nin (AKP) imdadına yine Milliyetçi Hareket Partisi yetişti. "Siyasi partilerin kapatılmasını zorlaştıracak bir Anayasa değişikliği" yapma fikrini ortaya attı.
Şimdi karşımızda, Anayasa'nın hangi koşullarda partilerin kapatılmasına karar verilebileceğini düzenleyen 68 ve 69'uncu maddelerinin değiştirilmesini amaçlayan "değişiklik önerisi" konusu var.
Haberlere göre AKP hem "kapatılmayı zorlaştıran" hem de Anayasa Mahkemesi'ndeki davanın, "kapatma" ile sonuçlanmasını engelleyen bir öneriyi netleştirmiş. Yakında öneri TBMM Başkanlığı'na verilecek, eğer MHP desteklerse 367'yi aşkın oyla, ama MHP desteklemezse sadece AKP milletvekillerinin vereceği en az 330 oyla öneri kabul edilecekmiş.
Önce Anayasa Hukuku Profesörü Erdoğan Teziç'in Fikret Bila'ya söylediği ve dünkü Milliyet'te çıkan sözlerine göz atalım:
Teziç böyle bir değişikliğin, AKP hakkında açılan davayı etkilemeyi amaçladığını vurguluyor. Anayasa'nın 138'nci maddesi, "Görülmekte olan bir dava hakkında Yasama Meclisi'nde (...) görüşme yapılamaz, herhangi bir beyanda bulunulamaz" dediğine göre böyle bir öneri Meclis'te görüşülemez, görüşülürse "Anayasa'ya aykırılık" oluşturur, tezini savunuyor.
"TBMM her istediğini yapar" diyebilirsiniz ama, TBMM';nin "isterse hukuku da çiğneyebileceğini" söyleyemezsiniz.
Hele Anayasa'nın değiştirilmesi "teklif dahi edilemeyen" hükümlerini işlevsizleştirecek önerileri kabul edip yürürlüğe koymak, TBMM'nin de yetkisi dışındadır. Anayasa Mahkemesi de onun için var.
Hadi biraz modaya uyalım... "Velev ki..." dediklerimizin tam tersi yaşandı, yani öneri geldi ve sadece AKP oylarıyla (yani 330'dan fazla ama 367'den az oyla) kabul edildi.
Mesele bitmiyor ki... O zaman yasalaşması için "halkoylamasına" sunulması zorunlu olacak.
işte bu noktada CHP Genel Başkanı Deniz Baykal çok doğru bir laf ediyor. "Böyle bir halkoylaması, laik sistemin halkoylamasına sunulması gibi algılanır" diyor ve "halkoylamasına sunulsaydı laiklik Anayasa'ya girer miydi?" diye soruyor.
Gördüğünüz gibi bu aşamada olay bir siyasi partinin kapatılması veya kapatılmaması tartışmasından çıkıp "laikliği koruyalım mı, vaz mı geçelim?"e dönüşüyor. Bir başka deyişle Anayasal sistemin tamamen tersyüz olması ihtimali gündeme geliyor.
O zaman da Tayyip Erdoğan'ın "bir adım geri atmadan" hangi hedefe ulaşmak istediği önem kazanıyor.
kaynak:http://www.hurriyet.com.t...1&gid=61&sz=92800
Gündemdeki Haberler
güncel Önemli Başlıklar