bugün
- nihavend longa20
- okan buruk11
- albay kemal13
- 2001 türkiyesinin en gelişmiş ülke olduğu gerçeği13
- neden evlenmiyorsunuz16
- dünyanın patlama ile oluştuğuna inanmak17
- suriyelilere karşı sorumluluklarımız18
- 3 haziran 2024 hakkari'ye kayyum atanması10
- sözlüğün en iyi 10 yazarı19
- aleyna tilki11
- fethullah gülen öldü mü sorunsalı20
- fenerbahçe13
- albay kemal sözlükten atılsın kampanyası12
- kocasına kahvaltı hazırlamayan kadın kusurludur16
- sözlükteki islamcılara alınması gereken önlem12
- tecavüz ettiği kızlarını müge anlı da arayan baba24
- 90 lı yıllara dair akılda kalanlar9
- ismet gurbuz 202412
- taksim'e ekran dikip kuran yayınlamak9
- gratis indirim günü kavgaları18
- yaşlılık belirtileri9
- true nickli yazar10
- üstteki yazar tarzında entry gir13
- kova burcu erkeği9
- seçme şansınız olsa hangi ülkede yaşardınız22
- jose mourinho68
- insanoğlunu yerleşik hayata geçiren neydi9
- zalbert'in karşısında dans etmek8
- sözlük erkeklerinin şımarık laubali tipler olması17
- ateistlerin zeka seviyesi düşüktür11
- türkiye de intihar vakalarının artması12
- ismail kartal duruşu8
- jose mourinho nun fenerbahçe ye transferi13
- eşcinsellik kendi kendini hadım etmektir27
- şimdiye kadar duyulan en güzel iltifat10
- neden sevgilim yok10
- insanı zengin hissettiren şeyler19
- barbara palvin'in aldatılması17
- türkiye akp lidir akp'li kalacaktır14
- kılıçdaroğlu'nun kuracağı partiye isim önerileri8
- ismail kartal8
- geldi yine deli11
- türkiye cidden almanyadan daha iyi9
- içine şeytan girse ne yaparsın13
- ümmetçilerin azerbaycan düşmanlığı10
- artık yazmayacağım9
- erkekler ne işe yarar19
- yanında karısı varken karı kıza bakan erkekler9
- arda güler11
- askerliğe veda gecesi8
işte aşağıda bahsi gecen zatın rızasını kazanmaktır.
okumaktan kendimi alamadığım metindir
Başını kaldır, kendini tanıttırmak isteyen fa'al ve kudretli bir
Zâtın hârika işlerine bak. Sen başıboş olmadığın gibi, bu hadiseler de
başıboş olamazlar. Herbirisi çok hikmetli vazifeler peşinde
koşturuluyorlar. Bir Müdebbir-i Hakîm tarafından istihdam olunuyorlar"
diye ihtar ediyorlar.
ayet-ül kübra'dan
Şimdi, bak çeşmelere, çaylara, ırmaklara; yerden, dağlardan
kaynamaları tesadüfî değildir. Çünkü, onlara terettüb eden âsâr-ı
rahmet olan faydaların ve semerelerin şehâdetiyle ve dağlarda bir
mîzan-ı hâcetle iddiharlarının ifadesiyle ve bir mîzan-ı hikmetle
gönderilmelerinin delâletiyle gösteriliyor ki, bir Rabb-i Hakîmin
teshîriyle ve iddiharıyladır. Ve kaynamaları ise, Onun emrine
heyecanla imtisâl etmeleridir.
Şimdi, yerdeki bütün taşların ve cevâhirlerin ve mâdenlerin envaına
bak. Bunların tezyinâtları ve menfaatli hâsiyetleri bir Sâni-i Hakîmin
tezyini ile, tertibi ile, tedbîri ile, tasviri ile olduğunu onlara
müteallik hakîmâne faydaları ve mesâlih-i hayatiye ve levâzımât-ı
insaniye ve hâcât-ı hayvaniyeye muvâfık bir tarzda ihzârları
gösteriyor.
Şimdi, çiçeklere, meyvelere bak. Bunların gülümsemeleri ve tatları ve
güzellikleri ve nakışları ve koku vermeleri bir Sâni-i Kerîmin, bir
Mün'im-i Rahîmin sofrasında birer tarife, birer dâvetnâme hükmünde
olarak muhtelif renk ve koku ve tatlarla her neve ayrı ayrı tarife ve
dâvetnâme olarak verilmiştir.
Şimdi, kuşlara bak. Onların söyleşmeleri ve cıvıldaşmaları, bir Sâni-i
Hakîmin intak ve söyletmesi olduğuna delil-i katî ise, hayret verir
bir tarzda birbirine o seslerle müdâvele-i hissiyât ve ifade-i maksad
etmeleridir.
Şimdi, bulutlara bak. Yağmurun şıpıltıları mânâsız bir ses olmadığına
ve şimşek ile gök gürlemesi boş bir gürültü olmadığına katî delil ise;
hâlî bir boşlukta o acâibi icâd etmek ve onlardan âb-ı hayat
hükmündeki damlaları sağmak ve zemin yüzündeki muhtaç ve müştak
zîhayatlara emzirmek gösteriyor ki, o şırıltı, o gürültü gayet mânidar
ve hikmettardır ki; bir Rabb-i Kerîmin emriyle müştaklara o yağmur
bağırıyor ki, "Sizlere müjde, geliyoruz!" mânâsını ifade ederler.
Şimdi göğe bak, gök içinde hadsiz ecrâmdan yalnız kamere dikkat et.
Onun hareketi bir Kadîr-i Hakîmin emriyle olduğu, ona müteallik ve
yeryüzüne âit mühim hikmetlerdir ki, başka yerde beyân ettiğimizden,
kısa kesiyoruz.
işte, ziyâdan tut, tâ kamere kadar saydığımız küllî unsurlar, gayet
geniş bir tarzda ve büyük bir mikyasta bir pencere açar, bir Vâcibü'l-
Vücudun vahdetini ve kemâl-i kudretini ve azamet-i saltanatını
gösterir, ilân ederler.
20. pencerden
okumaktan kendimi alamadığım metindir
Başını kaldır, kendini tanıttırmak isteyen fa'al ve kudretli bir
Zâtın hârika işlerine bak. Sen başıboş olmadığın gibi, bu hadiseler de
başıboş olamazlar. Herbirisi çok hikmetli vazifeler peşinde
koşturuluyorlar. Bir Müdebbir-i Hakîm tarafından istihdam olunuyorlar"
diye ihtar ediyorlar.
ayet-ül kübra'dan
Şimdi, bak çeşmelere, çaylara, ırmaklara; yerden, dağlardan
kaynamaları tesadüfî değildir. Çünkü, onlara terettüb eden âsâr-ı
rahmet olan faydaların ve semerelerin şehâdetiyle ve dağlarda bir
mîzan-ı hâcetle iddiharlarının ifadesiyle ve bir mîzan-ı hikmetle
gönderilmelerinin delâletiyle gösteriliyor ki, bir Rabb-i Hakîmin
teshîriyle ve iddiharıyladır. Ve kaynamaları ise, Onun emrine
heyecanla imtisâl etmeleridir.
Şimdi, yerdeki bütün taşların ve cevâhirlerin ve mâdenlerin envaına
bak. Bunların tezyinâtları ve menfaatli hâsiyetleri bir Sâni-i Hakîmin
tezyini ile, tertibi ile, tedbîri ile, tasviri ile olduğunu onlara
müteallik hakîmâne faydaları ve mesâlih-i hayatiye ve levâzımât-ı
insaniye ve hâcât-ı hayvaniyeye muvâfık bir tarzda ihzârları
gösteriyor.
Şimdi, çiçeklere, meyvelere bak. Bunların gülümsemeleri ve tatları ve
güzellikleri ve nakışları ve koku vermeleri bir Sâni-i Kerîmin, bir
Mün'im-i Rahîmin sofrasında birer tarife, birer dâvetnâme hükmünde
olarak muhtelif renk ve koku ve tatlarla her neve ayrı ayrı tarife ve
dâvetnâme olarak verilmiştir.
Şimdi, kuşlara bak. Onların söyleşmeleri ve cıvıldaşmaları, bir Sâni-i
Hakîmin intak ve söyletmesi olduğuna delil-i katî ise, hayret verir
bir tarzda birbirine o seslerle müdâvele-i hissiyât ve ifade-i maksad
etmeleridir.
Şimdi, bulutlara bak. Yağmurun şıpıltıları mânâsız bir ses olmadığına
ve şimşek ile gök gürlemesi boş bir gürültü olmadığına katî delil ise;
hâlî bir boşlukta o acâibi icâd etmek ve onlardan âb-ı hayat
hükmündeki damlaları sağmak ve zemin yüzündeki muhtaç ve müştak
zîhayatlara emzirmek gösteriyor ki, o şırıltı, o gürültü gayet mânidar
ve hikmettardır ki; bir Rabb-i Kerîmin emriyle müştaklara o yağmur
bağırıyor ki, "Sizlere müjde, geliyoruz!" mânâsını ifade ederler.
Şimdi göğe bak, gök içinde hadsiz ecrâmdan yalnız kamere dikkat et.
Onun hareketi bir Kadîr-i Hakîmin emriyle olduğu, ona müteallik ve
yeryüzüne âit mühim hikmetlerdir ki, başka yerde beyân ettiğimizden,
kısa kesiyoruz.
işte, ziyâdan tut, tâ kamere kadar saydığımız küllî unsurlar, gayet
geniş bir tarzda ve büyük bir mikyasta bir pencere açar, bir Vâcibü'l-
Vücudun vahdetini ve kemâl-i kudretini ve azamet-i saltanatını
gösterir, ilân ederler.
20. pencerden
Gündemdeki Haberler
güncel Önemli Başlıklar