bugün
- saraca silsüpüroğlu12
- özge özacar'ın memeleri12
- anın görüntüsü18
- thusneldaa11
- ups boobss nickli yazar19
- diamond tema33
- türkiyeyi mülteci kampına dönüştüren abd11
- true bir martı olsa olacaklar8
- ülkesi savaştayken başka ülkede keyif süren kansız9
- çinliler her şeyi üretebiliyor türklerin neyi var23
- evlenmeyenlerin seks yapmadan ölüp gitmesi9
- ne zaman evleneceksin diye soran akraba11
- oktay kaynarca'nın türkiyeliyim açıklaması22
- kayseri de atatürk heykeline baltalı saldırı13
- millet öğle yemeğine çıkarken yeni uyanan tipler8
- özgür özel13
- abber'ın ruh hastası olması26
- babalar günü17
- kitap okuyan erkek10
- sevgiliyle aynı evde yaşamak9
- kaka'nın eşinin boşanma gerekçesi9
- diyanetin türkleri araplara şikayet etmesi14
- sözlükteki 11 yaşında yazar olması19
- buralarda dinsiz denen bir tarzan varmış17
- ne hissediyorsun8
- larisalisa12
- steven s power law10
- gideon reid morgan jj25
- kurban eti dağıtmak mecburi mi12
- yazarların başarılı olduğu dersler11
- kendini hunharca teşhir eden liberal türk kızları12
- ismeti yazar yapan moderatör13
- memati1923'ün gelişiyle başlayan süreç13
- yatakta fırtına gibi esen erkek12
- inciden yazar nakli13
- yazın göt boyunda şort giyen kızlar9
- dünyanın en güzel kızlarının olduğu ülkeler9
- yazarlarin orgazm olurken kurduklari cumleler8
- 15 haziran 2024 macaristan isviçre maçı9
işte aşağıda bahsi gecen zatın rızasını kazanmaktır.
okumaktan kendimi alamadığım metindir
Başını kaldır, kendini tanıttırmak isteyen fa'al ve kudretli bir
Zâtın hârika işlerine bak. Sen başıboş olmadığın gibi, bu hadiseler de
başıboş olamazlar. Herbirisi çok hikmetli vazifeler peşinde
koşturuluyorlar. Bir Müdebbir-i Hakîm tarafından istihdam olunuyorlar"
diye ihtar ediyorlar.
ayet-ül kübra'dan
Şimdi, bak çeşmelere, çaylara, ırmaklara; yerden, dağlardan
kaynamaları tesadüfî değildir. Çünkü, onlara terettüb eden âsâr-ı
rahmet olan faydaların ve semerelerin şehâdetiyle ve dağlarda bir
mîzan-ı hâcetle iddiharlarının ifadesiyle ve bir mîzan-ı hikmetle
gönderilmelerinin delâletiyle gösteriliyor ki, bir Rabb-i Hakîmin
teshîriyle ve iddiharıyladır. Ve kaynamaları ise, Onun emrine
heyecanla imtisâl etmeleridir.
Şimdi, yerdeki bütün taşların ve cevâhirlerin ve mâdenlerin envaına
bak. Bunların tezyinâtları ve menfaatli hâsiyetleri bir Sâni-i Hakîmin
tezyini ile, tertibi ile, tedbîri ile, tasviri ile olduğunu onlara
müteallik hakîmâne faydaları ve mesâlih-i hayatiye ve levâzımât-ı
insaniye ve hâcât-ı hayvaniyeye muvâfık bir tarzda ihzârları
gösteriyor.
Şimdi, çiçeklere, meyvelere bak. Bunların gülümsemeleri ve tatları ve
güzellikleri ve nakışları ve koku vermeleri bir Sâni-i Kerîmin, bir
Mün'im-i Rahîmin sofrasında birer tarife, birer dâvetnâme hükmünde
olarak muhtelif renk ve koku ve tatlarla her neve ayrı ayrı tarife ve
dâvetnâme olarak verilmiştir.
Şimdi, kuşlara bak. Onların söyleşmeleri ve cıvıldaşmaları, bir Sâni-i
Hakîmin intak ve söyletmesi olduğuna delil-i katî ise, hayret verir
bir tarzda birbirine o seslerle müdâvele-i hissiyât ve ifade-i maksad
etmeleridir.
Şimdi, bulutlara bak. Yağmurun şıpıltıları mânâsız bir ses olmadığına
ve şimşek ile gök gürlemesi boş bir gürültü olmadığına katî delil ise;
hâlî bir boşlukta o acâibi icâd etmek ve onlardan âb-ı hayat
hükmündeki damlaları sağmak ve zemin yüzündeki muhtaç ve müştak
zîhayatlara emzirmek gösteriyor ki, o şırıltı, o gürültü gayet mânidar
ve hikmettardır ki; bir Rabb-i Kerîmin emriyle müştaklara o yağmur
bağırıyor ki, "Sizlere müjde, geliyoruz!" mânâsını ifade ederler.
Şimdi göğe bak, gök içinde hadsiz ecrâmdan yalnız kamere dikkat et.
Onun hareketi bir Kadîr-i Hakîmin emriyle olduğu, ona müteallik ve
yeryüzüne âit mühim hikmetlerdir ki, başka yerde beyân ettiğimizden,
kısa kesiyoruz.
işte, ziyâdan tut, tâ kamere kadar saydığımız küllî unsurlar, gayet
geniş bir tarzda ve büyük bir mikyasta bir pencere açar, bir Vâcibü'l-
Vücudun vahdetini ve kemâl-i kudretini ve azamet-i saltanatını
gösterir, ilân ederler.
20. pencerden
okumaktan kendimi alamadığım metindir
Başını kaldır, kendini tanıttırmak isteyen fa'al ve kudretli bir
Zâtın hârika işlerine bak. Sen başıboş olmadığın gibi, bu hadiseler de
başıboş olamazlar. Herbirisi çok hikmetli vazifeler peşinde
koşturuluyorlar. Bir Müdebbir-i Hakîm tarafından istihdam olunuyorlar"
diye ihtar ediyorlar.
ayet-ül kübra'dan
Şimdi, bak çeşmelere, çaylara, ırmaklara; yerden, dağlardan
kaynamaları tesadüfî değildir. Çünkü, onlara terettüb eden âsâr-ı
rahmet olan faydaların ve semerelerin şehâdetiyle ve dağlarda bir
mîzan-ı hâcetle iddiharlarının ifadesiyle ve bir mîzan-ı hikmetle
gönderilmelerinin delâletiyle gösteriliyor ki, bir Rabb-i Hakîmin
teshîriyle ve iddiharıyladır. Ve kaynamaları ise, Onun emrine
heyecanla imtisâl etmeleridir.
Şimdi, yerdeki bütün taşların ve cevâhirlerin ve mâdenlerin envaına
bak. Bunların tezyinâtları ve menfaatli hâsiyetleri bir Sâni-i Hakîmin
tezyini ile, tertibi ile, tedbîri ile, tasviri ile olduğunu onlara
müteallik hakîmâne faydaları ve mesâlih-i hayatiye ve levâzımât-ı
insaniye ve hâcât-ı hayvaniyeye muvâfık bir tarzda ihzârları
gösteriyor.
Şimdi, çiçeklere, meyvelere bak. Bunların gülümsemeleri ve tatları ve
güzellikleri ve nakışları ve koku vermeleri bir Sâni-i Kerîmin, bir
Mün'im-i Rahîmin sofrasında birer tarife, birer dâvetnâme hükmünde
olarak muhtelif renk ve koku ve tatlarla her neve ayrı ayrı tarife ve
dâvetnâme olarak verilmiştir.
Şimdi, kuşlara bak. Onların söyleşmeleri ve cıvıldaşmaları, bir Sâni-i
Hakîmin intak ve söyletmesi olduğuna delil-i katî ise, hayret verir
bir tarzda birbirine o seslerle müdâvele-i hissiyât ve ifade-i maksad
etmeleridir.
Şimdi, bulutlara bak. Yağmurun şıpıltıları mânâsız bir ses olmadığına
ve şimşek ile gök gürlemesi boş bir gürültü olmadığına katî delil ise;
hâlî bir boşlukta o acâibi icâd etmek ve onlardan âb-ı hayat
hükmündeki damlaları sağmak ve zemin yüzündeki muhtaç ve müştak
zîhayatlara emzirmek gösteriyor ki, o şırıltı, o gürültü gayet mânidar
ve hikmettardır ki; bir Rabb-i Kerîmin emriyle müştaklara o yağmur
bağırıyor ki, "Sizlere müjde, geliyoruz!" mânâsını ifade ederler.
Şimdi göğe bak, gök içinde hadsiz ecrâmdan yalnız kamere dikkat et.
Onun hareketi bir Kadîr-i Hakîmin emriyle olduğu, ona müteallik ve
yeryüzüne âit mühim hikmetlerdir ki, başka yerde beyân ettiğimizden,
kısa kesiyoruz.
işte, ziyâdan tut, tâ kamere kadar saydığımız küllî unsurlar, gayet
geniş bir tarzda ve büyük bir mikyasta bir pencere açar, bir Vâcibü'l-
Vücudun vahdetini ve kemâl-i kudretini ve azamet-i saltanatını
gösterir, ilân ederler.
20. pencerden
güncel Önemli Başlıklar