bugün

özkan özcan ile hüseyin kağıt düeti.

bu da hüseyin kağıtın siyah transporter ile gelip şarkıya girdiği klibi.

http://tinyurl.com/cak37cl

--sözleri--
aşktan ölen tekrar ölmez diyorlar,
kırılan kalp tekrar sevmez diyorlar,
o gitti bir daha gelmez diyorlar.
söylesene söyle inanayım mı?
söylesene söyle inanayım mı?

hayatı tesbih yapmışım sallıyormuşum,
adını duydukça ağlıyormuşum,
deli diyorlarmış benim halime
gelmişine geçmişine sayıyormuşum.

akan gözyaşımı kurut diyorlar,
coştu deli gönlüm durult diyorlar,
unut artık onu unut diyorlar,
söylesene söyle inanayım mı ?
söylesene söyle inanayım mı ?

hayatı tesbih yapmışım sallıyormuşum,
adını duydukça ağlıyormuşum,
deli diyorlarmış benim halime
gelmişine geçmişine sayıyormuşum.
gelmişine geçmişine sayıyormuşum..

gönlüme dikili mezar taşına,
bekleme yazdırdım boşu boşuna,
sevmemiş diyorlar allah aşkına
söylesene söyle inanayım mı ?
söylesene söyle inanayım mı ?

hayatı tesbih yapmışım sallıyormuşum
adını duydukça ağlıyormuşum
deli diyorlarmış benim halime
gelmişine geçmişine sayıyormuşum..

hayatı tesbih yapmışım sallıyormuşum
adını duydukça ağlıyormuşum
deli diyorlarmış benim halime
gelmişine geçmişine sayıyormuşum
gelmişine geçmişine sayıyormuşum...
--sözleri son--
''hüzünlü oyun havası'' olarak tabir edilen müzik türünün en güzel örneklerinden biridir.
Duygusal bir şarkı olmasına rağmen oyun havasıdır. Gelmiş geçmiş en güzel oyun havası.
Her duydugumda aklıma 'çek çek yarraamida çek' repliğini getiren parca.
her yerde çalan ve gına getiren kroca bir şarkı.
Bildiğin kıro marşı.
en yavşak şarkılar listesinde zirveyi zorlar. genelde bu yavşak şarkıların ankaralı aşiretinden çıkması da manidardır. hayır.
sallıyormuşum..! bence bu kelime can alıcı. yani bunu söyleyen kişi eyleminden emin değil gibi. dış mihrakların galeyanı ile bunu yaptığına inandırılmış saf köylü çocuğu olduğuna kanaat getirdim. tez elden, el birliği ile ayıktırılması gerekir.
boktan bir şarkı, zaten acıp dinlediğimiz yokta her yerde de duyuyoruz amk.

nerde boktan bir adam varsa bu şarkıyı dinliyor, dinletiyor ve kulaklarımıza tecavüz ediyor.
özgür irademizle açıp dinlemesek de sürekli bir yerlerde duyurulmak suretiyle ezberletilen şarkılar listesinde ilk sıralardaki eser.
hayatı tesbih yapıp salladığından haberi olmayan kişi söylemi gibi geldi bana.
ankaranın düştüğü durumdur, böyle sanatçılar güzelim ankaranın adını şanını kirletmektedir eskiden seymenler vardı şimdi ise pavyoncular.
Cogu sanatçının konserlerinde duydugumuz sarkidir.
Rezilliktir.müzik değildir.
hayata karşı absurd bir yaklaşımdır. sallamasa iyi olacak aslında.
teşbih sanatının güzel örneklerindendir.
düğünlerde sıklıkla duyduğumuz parça . şarkı iyi değil ama bu şarkıda oynayıp rezil olanlara bizi hayvan gibi güldürdüğü için tesekkürü hak ediyor .

zaten ciddi olmayan, kimsenin '' müthis sarkı yaptık '' diye bir iddiada bulunmadığı , eğlence için yapılmıs bir sarkıya kompleksli sözlük yazarcıklarının '' iğrenç, bok gibi , çok kötü, müzik olamaz '' diye bastırması çok komik . tamam dalganı geçsen kimse laf etmez de, zaten kimsenin beğenmediği bir sarkı üzerinden ezikçe ego tatmin yapman çok saçma. galiba '' müzikten anlıyor, kalitesiz müziğe prim vermiyor '' imajı çizmeye çalısıyorsunuz .

zaten diğer baslıklarda yerlerde sürünen müzik zevkinizi görüyoruz . sıla' yı büyük sanatçı ilan edenler de aynı kişiler .

sarkıyı özel olarak açıp dinlediğim, beğendiğim yok . düğünlerde, sağda solda mecburen denk geliniyor .
Bir 'onbeş kişiye saldırdım' değildir.
(bkz: tesbih)
şahsımdan ilham alınarak yazılmış şarkıdır.
evimizin karşısına düğün salonu açılmasından mütevellit,
gecede yaklaşık 10 kez dinlediğim lanet şarkı.
hem de 3 salonlu bir düğün salonu. fuck it is.
yazan da dinleyen de dinleten de mal oğlu maldır.