bugün

herkesin yapamadığı; yapmaya başlayınca da hayat ile ilgili tüm dertlerin bir anlık da olsa silineceği eylem. hayattaki her şeyin mucize olduğunu idrak eden birey, kendi yaşamının ve soluk alıp vermesinin ne kadar önemli ve şükretmeye değer olduğunu görerek günlük dert ve tasalarından bir nebze olsun kurtularak gülümser. bu gülümseme genellikle terkeden eski sevgilinin yeni sevgilisi ile birlikte çekmiş olduğu ortaköy manzaralı fotoğrafın cep telefonuna mms olarak gelmesi ile sona erer.
(bkz: hafif yağan yağmurda yürümek)
(bkz: kabak tadı)*
risklerle yasamak, her kötü olaydan ders alip, diger check pointlerle yasami devam ettirmektir.
acı yemeyi sevmek.
kendi hayallerini gerçekleştirmek için yaşamaktır. eğer hayallerin gerçekleşmesi için uzun bir süreç söz konusuysa, küçük mutlulukları takip ederek bir şeylere anlam kazandırmaktır.
"Yapmak zorunda olduğun her işte eğlenceli bir taraf vardır. Onu keşfedersen iş yapmaz oyun oynarsın."
Mary Poppins
(bkz: tat ketçap)

(bkz: serbest çağrışım)
Genelinin almayı sevmediği tattir. çünkü ziyadesiyle bok tadını taşır.
Ne mümkün efenim. Nerde o eski hayatlar.
tadının nasıl olduğunu bilsek belki alabiliriz.