bugün

Kucakla maaş alan babasının Oğluma (17) bayramda 50 lira harçlık vermesi, almak istediği ayakkabı parasının yarısını vermesi, yurt parası vermemesi, bayramda yanına giden çocuğa benim gönderdiğim parayla kıyafet almasına rağmen, bu huylarla hala benimle barışma fikrini canlı tutup, bana zamanında ne kadar aptal olduğumu günbegün hatırlatması. Sırtına bineceği eşek olarak hala beni görüyor olması ağırıma gidiyor. Bir derece daha ağırıma giden de oğlanın "babam bana senden iyi bakıyor" demesi.
Tek bir iç çamaşır takımım vardı ve Annem beyazları yıkadığı gün okula gidemezdim.
en yakın arkadaşım dediğin insanın sana saçma sapan sebepler yüzünden engel atması.
Birçok şey ağırına gittikten bi süre sonra hiçbir şey ağırına gitmiyor artık, hasiktir lan deyip yoluna bakıyorsun.
Babam kumarbaz ve alkolikti. Annem dişini tırnağına takar çalışırdı. Evin tüm giderlerini annem karşılardı ancak her işede yetişemezdi o çalışma sisteminin içinde. Bu yüzden bazı borçları babama ödetirdi; faturalar, bakkalın veresiye borcu, eşya taksitleri gibi. Ve babam genellikle parayı alır kumarda kaybederdi.
Çoğunlukla da mahalle bakkallarından azar işitirdim küçükken "baban parayı 2 aydır vermiyor bak söyle ona bir daha veresiye vermem" derlerdi misal.

Bir gün genç kız olmuşum artık annemle çeyizlik eşya satan mağazaya gittik taksit ödemek için. Babam meğer "ödedim" deyip orayada 3 aydır ödeme yapmamış. Çalışan adam annemi azarlamıştı. Hem de nasıl azarlamak. Öyle ağırıma gitmişti ki anlatamam! O gün yemin ettim içimden "asla içki içen, kumar oynayan bir insanla evlenmeyecektim" çünkü annem gibi olmaktan çok korkuyordum ve benim gibi babası olupta babasız kalan çocuklar yetiştirmeyecektim. Şansım yaver gitti.

Babam şimdi çok iyi bir insan ama onun yüzünden kaç kere aç kaldığımızı hatırlayınca arada bir kinlenmiyorum desem yalan olur.
Birine muhtaç olmaktır bence. Bazen düşünürüm de bedensel ihtiyaçlarımı karşılayacak kadar sağlıklı olmasaydım ne olurdu diye. Birinin bakimina muhtaç olmak cok zor olsa gerek. En sevdigin bile bir sure sonra bu durumdan hoşnut olmayacak. Ve sen bunu biliyor olacaksın ;ama ayni zamanda caresiz...
Rahmetli anneannemin klasik bir duası vardı.:"Allahım bana iki gün yatak, üçüncü gün toprak nasip et diye". Küçükken anlayamazdım ne demek istedigini. Hatta ölümü istemesi garip gelirdi. Büyüyünce anladim ki , anneannem duasında ,"beni kimseye muhtaç birakma" demek istiyormus. Bu yüzden sağlıklı olmak en büyük şükür sebebimdir benim.
Kabullenmek.
Neler neler var.
Olduğum gibi kabul edilmemem
Aileye karşı hep bir mahçup olma durumu
Sevilmemiş olmak
Sürekli Vicdan azabı içinde olmak.
Sokakta kağıt toplayan kamburu çıkmış teyzeler.
"Hangi birini yazayım " demek istediğim konudur.
haksızlıkdır yapmadığın halde suçlamak ne ağırdır..
bir de sevilmemek çok acıdır kaldıramaz insan..
Babanın yavşaklık yapması.
Sırtını yasladığı kişinin bıçağı takmasıdır.
Beklemediğimiz anlarda beklemediğimiz kişilerden aldığımız darbeler.
Gördüğü nankörlüktür.
insanın boyun büküp "peki" demek zorunda kaldığı her şey.
Duygularını kalp madeninden çıkartan kişinin seni reddetmesi.
Bi hiç olduğunu anlamak.
Değerinden fazlasını verdiğin insanın seni sıradanlaştırma çabası.
hiç şüphesiz bir içim su kadınların yanında camıştan bozma tipler görmektir. bu işin şakamsı boyutu.

gerçek ise, bir tarafta yere düşen 5 tl'sini almaya tenezzül etmeyenleri, diğer tarafta ise 5 tl için saatlerce çalışan insanları görmektir.
"Yazıklar olsun" lafini duyacağıma öleyim daha iyi.
Bir şey söylenirken dinlenmeyip üstüne sözünün kesilmesi insanının katil olmasına neden.
babanın varken olmaması.
insanların yemeğe ekmeği yokken su topçular popcuların kazandığı para.
Senin yıllarca uğraşıp gerçekleştirmeye çalıştığın hayalini bi başkası hiç emek vermeden yaşar ve sen öylece bakarsın.
güncel Önemli Başlıklar