bugün

bazen çok can acıtıcı...
kimi zaman da sonradan hatırlayınca insanı gülümseten anlardır...

--spoiler--
şu anda gülüyorum ama ozaman allahım al canımı şuracıkta demiştim. ben de yeni bir tişört almıştım ve mağazadan giyerek çıktım. gideceğim yer yürüme mesafesinde olduğu için. amanda ne şık oldum diyerek salına salına yürüyorum. ayyy herkes bana bakıyor iyi ki almışım bu tişörtü çook yakıştı bana diye aklımdan geçiriken. arkamdan hanfendi hanfendi diye bir civan seslenmez mi! amanin diye sevindirik olup; asla çaktırmadan; cool bir şekilde kafa mı daha da dikleştirip devam ettim. civan, hanfendi lütfen size sesleniyorum bakarmısınız demez mi? eh dedim kızım nazlanma artık; dön arkana da bir bak. ben yüzümde vakur bir sırıtışla döndüm. hakikaten civandı kendisi * ben ilanı aşk beklerken tişörtün etiketini çıkarmaya unutmuşsunuz demez mi. bir baktım ki nal kadar etiket ensemden nerdeyse belime kadar sallanıyordu. allahım al canımı da bu rezalet bitsin diye gerçekten hayattan vazgeçerek; o anda oracıkta ölmek istedim .* * *
--spoiler--
sınav anı..
omuzların düştüğü anlar.
kaderin ağlarını ördüğü zamanlardır. ağlamak işe yaramazmış. gülmek yararmı sanki?
saatlerce (bkz: orhan gencebay) dinlemek. *
2 gün uykusuz kalmakta bu duruma örnektir. ne yemek yemeye, ne gülmeye, ne ağlamaya, ne bilgisayarın başına oturmaya, ne de diğer hayat faaliyetlerine adapte olamassınız kolay kolay. öğrenci insanlar uykusuzluktan şikayet eder ama sınav zamanı vizesini vermek dışında, oda her şeyden vazgeçer. açlıktan daha kötü bir şeydir. açken bile insan her şeyden vazgeçmez. bir iki müzik dinleyerek durumu o anlık unutabilir. ama uykusuzken müziktende bir bok anlamassınız. anlayan beri gelsin. *
internette sörf yaptığın, msn başında saatlerce geyik sohbet vs. yapmaktan kitlendiğin, sanal alemde baş g.t sokmadığın site kalmadığı anlardır.