bugün

bana acı deme. en sevdiğin ölmeden bana acı deme.
cocuklugu uzun sure beraber gecirdigin arkadasinin seni gormeye hayvan gibi bir jeeple gelmesi, ve evet ayni yastayiz ustelik ben okudum o ise saldim cayira gezip tozdu. simdi insan sormadan edemiyor hani adalet!
ölmektir efendim ölmek. hiç ölmeyeceğini düşündüğünüz yakınlarınızdan birinin başına geldiği zaman farkına varılır ölümün, acının, en derin yalnızlığın. allahın tutabildiği kadar uzak tutması dileklerimle.
karadenizli olmak.
hakikaten lan, düşünsene samsunlusun, gazeteleri bir açıyorsun arka sayfada daha dün çay içtiğin arkadaşın yengesini sikmiş. çok kötü lan.
ilk buluşma başlıklarını görünce aklıma geldi. üniversite ilk yıllarım. sınıftan bir kıza yaklaştım muhabbet falan filan derken hafta sonu için bir şeyler yapmaya ikna ettim. ama öyle tam flört gibi de değil böyle arafta bir buluşma. ilk randevu da değil ama randevu ile birlikte sinema falan olayları ile birlikte bir şeyler planlıyorum. tecrübe ile sabittir çünkü. Neyse konuşuyoruz falan filan sınıftan açıldı mevzu. Benim de öyle sınıftakilerle pek alakam yok. pek tanımam. bir tane kız vardı bir dönem bir iki hafta takılmıştık. biraz yaşça küçüktü bana göre. laf döndü dolaştı ona geldi.

- ya siz bir ara hedegül ile birlikte olmuştunuz di mi
+ evet ya bir ara öyle bir dönem oldu
- ne oldu niye ayrıldınız
+ ya ben ne bileyim çocuk ya daha 18 yaşında hiç bir şeyden anlamıyor, çocuk mu avutacağım ben bir daha hayatta o yaşta biri ile birlikte olmam illallah dedirtti.
- ben de 18 yaşındayım
+ şaka yapıyorsun
- yoo
+ ciddi misin
- evet
+ baya yaşlı gösteriyorsun
- anlamadım?!?!?
+ ımmm, şeyy, hava ne güzel dimi, umm ben kalkayım artık, sonra görüşürüz

sinemaya kadar çenemi kapalı tutaydım iyiydi.
40'a yakın bir civcivi orospu çocuğu bir sansarın bir gecede boğması ve oracığa bırakması. üstünden en az 13 sene geçti ama unutmuyorum.
yıllarca seversin bıkmadan usanmadan yıllarca hergün onu düşünürsün o ise gitmiştir çoktaaan.önceleri hayal kurarsın acaba beni seviyor mu sonra ilerlersin evlenecek miyiz sonra ilerler acaba bensiz mutlu mu sonra ilerler acaba eşiyle mutlu mu.insanın ciğerine işleyesi şeyler bunlar.*
kızların tayt giyerek güzel olduklarını düşünmeleri. normalde vücutlarının bütün ayrıntılarını göstererek çektikleri dikkati güzel oldukları için sanıyorlar. bu yüzden taytı normalleştiren insanın hakkını ödeyemezler. iç burkan detaya gelirsek. bütün kızlar tayt giydiği için hiç bir artı sağlamamaktadır. bu yüzden bütün kızlar boş yere orasını burasını gösterdikleri için onlar adına içim burkuluyor. kendi adıma olaydan memnunun.
Ben tokken aç olan komşum var mıdır diye düşünürüm bazen...işte o zaman gerçekten burkuluyor yüreğim. Bilmediğim için, bilip birlikte tok olamadığımız için.
Afrika'ya, Suriye'ye,Filistin için yardım toplayıp da kendi insanını görmemek çok acıdır. Hoş görüyü dışarıya yansıtıp kendi milletine cop, biber gazı ile tekme tokat dalmak da ayrı bir burukluk.
telefonuma az önce gelen şu mesajdır:

''erkeğin aldatması ile kızın aldatması arasıdaki fark; sevgilisi olunca dayak yiyen kız ile 18 inde kerhaneye götürülen erkeğin eğitimiyle ilgilidir, yoksa bir fark yoktur-ekşiden alıntı.''

mesajı gönderen liseden bir arkadaşım. kocası onu aldattı, boşanma süreci devam ediyor. bu kız lisede sıra arkadaşımdı. tüm öğretmenlerin gözbebeğiydi, hali tavrıyla herkesin hemen dikkatini çekerdi. oldukça zeki ve akıllı bir kızdı, eğlenceli ve sevgi dolu. pek ders çalışmazdı, kitap okurdu daha çok, düşünürdü, sabahlara kadar uyumaz düşünürdü. kendine bir soru sorar ve cevabını arardı, felsefe yapardı yani. en çok da benimle, bir gün böyle derin konulara dalmış çıkamıyoruz, birden 'biz deli miyiz yoksa raison', dedi ciddi ciddi. 'yok yok deli değiliz' dedim aynı ciddiyetle. sonra kendimize gülmekten öldük. liseden sonra itü endüstri mühendisliği'ni kazandı, mezun oldu. evlendi.

3 yıllık evliliğinin ardından bu güzel beyin aldatmayı sorguluyor, hatayı nerde yaptığını bulmaya çalışıyor belki, toplumun değerlerine saydırıyor, adaletsizliğe. şimdi bu güzel ruh, bir orospu çocuğunun açtığı yaralar ile dolu.

evet, güzel başlayan hikayen böyle devam etmemeliydi serpil. çok üzgünüm.
küllükten kendi kendine düşen sigara.
nefes almaya ihtiyaç duymak.
evde işedikten sonra sifonu çekme gereği duymamak. çekinecek bir durum yok çünkü senden başka kimse görmeyecek ve birazdan tekrar geleceksin.
kurban bayramında kesilen hayvanın midesinden yavrusunun çıkması...
geriye dönüp bakıldığında sike sürülcek kadar anınızın olmadığını görmek.
hani bari sike sürülecek kadar olsaydı lan ama o kadar bile yok.
kader beni neden yoruyossun...
bitecek olması.
teşekkürler makina.
sicacik yataktan cikmak icin hareket ederken odanin sogukluguyla usumek. yiyosa bu sicacik yatagi birak git simdi.
üşüyüp apartmana sığınan kediyi tekme tokat dışarı atmak. kedinin üşüdüğü o kadar belli ki titriyo resmen hayvancağız. nasıl üzülmeden sen onu dövebiliyosun. nasıl bi vicdan bu. böyle insanların var olması hayattaki en iç burkan detay.
kendini yıpratarak emek verdiğin şeyin hiçleştirilmesini izlemek.
emeğine ihanet edenlerin "adam" olması.
sokak köpekleri
sokakta dolaşan evsiz insanlar
işsiz insanların çoğalması
2000 yılları doksanlı yıllara benzememesi
çocukların doksanlardaki gibi mahalle maçı yapmayıp koca gun internet başında oturması.
sevgilinizle aranızda bir ilişki yokken çok yakın ilişki sırasında ise arada 1500 km uzakta olmanız.
bir yanda çoğu kişinin işinden şikayet etmesi, maaşından yakınması...
diğer yanda çöplerden kağıt, teneke toplayarak paraya dönüştüren insanlar...
dün kuzenle bir yakınımızın tekerlekli sandalyesini biryerden getiriyoruz yayan. yokuş aşağı yeri bulmuşken bir bineyim dedim, baktım hızlandı durmuyo , yüncü dükkanının tam önünde atlayıverdim zıpkın gibi. derken bir baktık dükkanda, güzel mi güzel şirin mi şirin bayanlar, teyzeler falan bie doğru öyle bir bakıyolar ki, alamadık kendimizi sorduk: " hayırdır birşey mi diyeceksiniz, buyrun" dedik gülümseyerek. onlar da meğer beni sakat sanmışlar, dua ediyolarmış tam o sırada: " allahım ya rabbim, şu gencecik sırım gibi çocuğa sen acı n'olur, şifa ver!"
yani anlayacağınız, dualarının bu kadar şaaakk! diye kabul edilmesine şaşırmış bizim duayenler. allah razı olsun yine de.
faceden yurt arkadaşıma naber adamım nasılsın diye mesaj gönderiyorum, hemen sonra görüldü notu ekranda beliriyor, bizim arkadaş üç beş dakka sonra cevap veriyo " ya yeni gördüm mesajını, kusura bakma, şimdi bir yere çıkıyorum, sonra görüşürüz" ayyy , canım yaa işi varmış da bi de benim mesajıma da cevap verme inceliğini gösteriyo, kıyamam !