bugün

hayat adil midir? sorusunun cevabıdır ...
kader denen şey tecelli ederken hayallere ve amaçlarımıza bakmıyor sözlük.
hayat bazen yeterince adil, bazen hiçte öyle değildir. gerçi bakma, ben adil olduğunu söylüyorum ama çok kişi böyle düşünmüyor. hayatı acımasız buluyorlar.
onlarda haklı
bir dağ köyünde yoklularla doğan bir bebekle, en pahalı hastanede, yerleri pırıl pırıl granitle kaplı doğum ünitesinde, donanımlı bir küvözün içinde hayata gözlerini açan bebek bir olmuyor elbet.
ama ne bilim, yinede adil bence hayat. şöyle düşündüm ömür boyu
- evet biz herşeye sahip olamayız ...
ama bu iyi bişey mi, kötü bişey miydi sözlük. yani sende olmayanın hesabı sorulmayacaktır ya. ha işte, öyle bişey değil mi bu dediğim.
o bebek mesele, pahalı bir küvözde doğmuş olmanın 'ezikliğini' hiç yaşamayacak mı sence. onun hesabını vere bilecek mi? yada o dağ köyünde doğan bebek yarın beş yaşına girince en güzel kuzularla oynaşırken, şehirli bir çocuğun hayatına 'beş' basar bir halde eğlenmeyecek mi?
hayat bu sözlük, inan bana çok zaman adildir... ister inan ister inanma.
şimdi diyeceksin bana, daha doğru dürüst yürümeden, hatta yürümeyi bırak emekleyemeden ölen bebecikler var hayatta.
evet, onlarda var sözlük.. onlar hep varlar şimdi sen ölümden sonra ki hesap gününe ne kadar inanın bilmiyorum ama; o, bebecikler ki hiç bir şey yaşamadıkları için hiç bir şeyin hesabını vermeyecekler. yaşayan bizlersek her sorgu bize yüklenilecek,
ne kadar yaşarsan o kadar sorgulanırsın....
ne kadar sahipsen o kadar harcarsın...
ne kadar bilgi sahibi isen o kadar o bilginin hakkını sorarlar adama...
hayat adildir sözlük...
inana bana adildir.
şimdi sende dene ...bunun böyle olduğunu çokca söylersen.
''bu yalana sen bile inanırsın!''...
(bkz: ilahi adalet).