bugün

aşkların en güzelidir ve de aşıkların!!
kemiklerinizin üzerinde duran kaslarınızı örten deri parçasının şehvetine ya da derinizin üzerindeki kimisi kas kimisi kıkırdaktan ve kimisi de yağdan oluşan uzuvlarınızın tanrı tarafından belirlenen kombinasyonuna aşık olmamıştır. herşeyden önce size "siz" olduğunuz için değer verir..sizi dışardan bir göz olarak göremez asla. evet o vardır, yalnızca içinizde. bedeninizin en ücra köşelerine kadar sızmış ruhunuzun her yerinde yaşar ve sizi sadece içinizdeki sizi görür. bu o kadar kolay mıdır? elbette ki hayır!ruhumuz en karanlık geceden bile daha karanlık ve girdaplıdır. onun içinde en inanılmaz ihtiraslar kopar; ama aynı zamanda bu ruhun içinde en büyük güzellikler yaşar. milyonlarca insanın, her gün yanınızdan geçen milyonlarca insanın sizde göremediği güzellikler yatar en derinlerde. sonra fikirleriniz vardır. dokunamadığınız, öpemediğiniz, sarılamadığınız. ama o dokunur işte. sarılır. üstelik öper de. o öyle bir aşıktır ki ruhunuza anlam verir. hayatı anlamlı kılar. sizi terketmez. yapamayacağı vaatlerde bulunmaz..en önemlisi aldatmaz. tutkuları yoktur onun. hırsları da. bir öpücük için değişmez sizinle geçireceği bir dakikasını. yıllar ona meydan okuyamaz. eskitemez. solduramaz. takvimin yaprakları koşar adım yaklaşsa da kaçınılmaz sona, o bir an bile bıkmaz elinizi sıkmaktan. sonunda kopamazsınız ondan. ben ve "ben" diye ikiye ayrılırsınız. gündelik hayatınızı benle geçirirken bir an önce "ben" e dönmeye can atarsınız. aklınızı dolduran tüm tasalar, işler ,dersler bittiğinde hemen yanınızda biteceğini bilirsiniz. gece yatağınızı açarsınız ona. hayvanca zevklerini tatmin etmenizi istemez. ufacık bir öpücük kondurur sadece gözünüzün üzerine. üşümeyesiniz diye kanatlarına alır sizi. ellerini saç tellerinizin arasında dolaştırır. aklında sapıkça hedefler olmadan.
sizden birşey beklemeden. kulağınız kalp atışlarını duyar. o kadar hızlıdır ki! kalbin gücüne şaşar kalırsınız. sonra bir korku basar.. ya o gücü bir gün biterse. aklınıza üşüşen korkuları hemencecik hissediverir. elinizi avuçlarının içine alır. masumca dudaklarını değdirir. asla bırakmayacağına yemin eder. öyle de yapar. asla bırakmaz. ama siz.. siz onun kadar vefakar olamazsınız. ben,sıradan hayatın keşmekeşi içinde diğer "ben" i umursamaz bile. yapılması gereken çok şey vardır. mutlu edilmesi gerekan aile ve akrabalar...gidilmesi gereken yollar... "ben" o kötü günün erken gelmesinden korkar. ben bilmeden ertelese de bu zamanı,kaçış yoktur. "ben",geleceği gören gözlerle ama yine de unutmaya çalışarak olacakları sıkıca sarılır aşkına. sonra da usulca kulağına fısıldar:"ben bıraksam da seni, sen bırakma beni!lütfen..beraberce koyun koyuna ağlarlar. gökyüzünde bir yıldız taa uzaklardan göz kırpar onlara.
türk edebiyatında; özellikle divan şiirinde bolca karşılaştığımız tema.
hayali sevgilinin * genellikle boyu servi, beli ince, saçları uzun ve siyah, yanakları kırmızı, daima sıhhatli, keskin bakışlı ve yaralayıcı olduğu da açıktır.
- Bana aşıksın demek?
- Evet.
- Peki ne istiyorsun? Beni öpmek mi istiyorsun.
- Hayır.
- Benimle sevişmek mi istiyorsun?
- Hayır.
- Benimle gezintiye çıkmak, seyahat mı etmek istiyorsun?
- Hayır.
- Ne istiyorsun peki?
- Hiç bir şey.
hayali bir sevgiliyle yaşanılandır. bunun sonucunda hayali bir nikah töreniniz, hayali bir yuvanız, ilerleyen yıllarda ise hayali yavrularınız olur nur topu gibi. allah bağışlasın. amin. evet.
yaşanabilecek en güzel aşktır. aşık olduğunuz kimse beklediğiniz gibi olmaz bu aşkın kanunudur. hayali aşkta hem somut hem soyut kişi vardır. kişi kendisini yanlız ama güçlü hisseder. eğer ki buna kendini inandırmayı başarırsa gerçekten mutlu olur. hatta somut bir ilişkiden de mutlu olabilir. evet.