hami mandıralı nın bursaspor a attığı gol

hayatımda izlediğim en inanılmaz frikik golüydü...

tarih 24 ağustos 2001, hiçbir zaman unutamayacağım bir gün, cuma akşamıydı...

sıcak bir yaz akşamında trabzonspor'la bursaspor karşı karşıya geliyor. karadeniz fırtınası ligin açılış maçında istanbul'da beşiktaş'ı 2-1 yenerek sürpriz yapmış, ikinci maçta da avni aker'de tüm gollerin son on dakikada geldiği maçta gaziantepspor'u zorlanarak 2-1 yenerek kayıpsız gidişatını sürdürmüştü, bu sefer de rakip yine avni aker'de bursaspor...

bordo mavililer timsahlar önünde adeta fırtına gibi esiyor, ilk yarıda havuç kafa sommers'in attığı golle 1-0 önde karadeniz ekibi. ilk yarı 1-0 bitmiş, ikinci yarıda ilk dakikalar...

trabzonspor sağ kanatta neredeyse korner bayrağına yakın bir yerden frikik kazanıyor. topun gerisinde tabi ki füzeci hami var, 1992'de sarıyer maçında fileleri parçalayan hami...

kaleye vurulacak bir nokta değildi, yani insan olan kaleye vurmazdı en azından hami'nin şut stili düşünüldüğü zaman. belki alex gibi iyi bir solak uzak direğe kesme şekilde atabilirdi ama direkt kaleye çok sert bir vuruş mümkün görünmüyordu ama topun gerisindeki adam karadeniz manyaklığından nasibini almış bir füzeci olduğundan iki kere düşünmek lazımdı.

dolayısıyla hami yine alışıldığı üzere neredeyse 15 metre gerildi o toptan, belli kaleye abanacaktı. ceza sahası desen ana baba günü. "he canım, he bebeğim" tepkileri eşliğinde yine koşarak geldi topa, öyle hayvani bir şut çıkardı ki o top o kadar dar açıdan, o kadar adamın arasından, o inanılmaz süratle mermi gibi deli kaleci şenol karagöl'ü deldi geçti. zaten mekanda bu gol olduktan sonra "yuuah, anasnskym" tepkileri havada uçuştu. ben ise ekrana öyle mal gibi 20 saniye falan baktığımı hatırlarım "yok ulan artık, oradan mı geçti o top" derken. böyle bir frikik golü yoktu amına koyim evet, en baba fizikçi bu şutun nasıl gol olduğunu çözemezdi ama goldü işte. daha önce 1992'de tps turku'ya yine çok dar açıdan, ters kanattan bir golü vardı ama orada daha çok ayak içi vurmuştu, bu gol gibisi yoktu evet.

daha sonra ne oldu? aurelio bir tane, ertesi sezon elazığspor'a gidecek robson da silva ise 2 tane attı, harika bir futbolla 5-0 kazandı trabzonspor.

gel gör ki maçın son anlarında rakip sahada bir pozisyonda çok ters düşerek kolunu kırmış ve nazara gelmişti. neyse daha çok maç hikayesi gibi oldu bu ama bu golü hiç unutmayın derim, hiçbir futbolsever unutmadı.

trabzonspor fırtına gibi girdiği ligin sonrasında deli gibi sıçarak düşme hattının birkaç puan üzerinde bitirmişti ligi sanırsam. hami mandıralı efsanesi ise o sezon trabzonspor formasını son kez giydi, ertesi sezon takımdan kovulurcasına ankaragücü'ne gidecekti, büyük ayıp yapılacaktı.

işte bir hasta galatasaraylının bünyesinde böyle etki bırakan bir adamdır hami, bizim filelere yanlış hatırlamazsam 18 gol bıraksa da, 100. yıl şöhretler turnuvası maçında bizim a.s.y'nin fileleri delse de bir başkadır hami...

şurada da hafiften bahsetmişiz: (bkz: hami mandıralı/#3393902)