bugün

bunlar kopmuş kafalarla aynı yatakta bulunmaktan, miley cyrus sarkacının burnunuzu dağıtmasına kadar geniş bir spekturumda olabilir. sizin de ilginç bulduğunuz halüsinasyonlarınız varsa neden bizimle paylaşmayasınız?
bir gün zeki arkadaşım oğuzhan:

-aga Allah aşkına hemen buluşmamız lazım Allah aşkı için, hemen çık evden..

tabi cümleler böyle olunca ne yüzümü yıkadım, ne dişlerimi fırçaladım ne de kahvaltı ettim..

geçen seneki Bursa kışı saat 7 buçuk..

atladık gittik buluştuk. bir güzel kavgamızı ettik, muhabbetti sohbetti saat akşam 16:00 olmuş..

sabah saat 7 buçuktan ağzıma tek bir lokma girmemiş.

durakta beklerken otobüsün geldiğini görünce yetişemeyeceğimi anlayıp bir sonraki durağa kadar alabildiğine koşturdum ama ne çare..

otobüs kaçtı.

şöyle uzunca bir iki soluk aldıktan sonra başımı yola kaldırdım bir baktım meğer otobüse yetişmişim geçmişim bile. Tam cebimden otobüs kartımı çıkardım yola döndüm bir baktım otobüsün yerinde yeller esiyor.
- kopmuş kafaları ben de gördüm. default olarak mı dağıtılıyor bu halisler, vay amk!

- bir keresinde yüzümü duvara dönmüş halde uyandığım anda duvarda hızla hareket eden birkaç tane böcek göründü ve sonra kayboldu.

-en son dün akşam gördüm. otobüste kulaklıkla yüksek seste hareketli müzik dinliyordum. camdan dışarıyı izlerken otobüs kırmızı ışıkta durdu. karşı kaldırımda bir aile bekliyordu. yaklaşık 10 yaşlarında bir kız çocukları vardı, kollarını kanat gibi açıp kapıyor ve hızlı hızlı zıplıyordu. kavşağın karşısında bir polis aracı bekliyor, tepe lambaları sayesinde etraf aydınlanıp kararıyordu. polis aracının ışığının yanıp sönme hızı kız çocuğunun zıplama hızından yavaştı. o ışıkla çocuk da parlayıp kararıyordu ve zıplamaya devam ediyordu. bu manzara beni adeta hipnoz etti ve gözümü alamadım. işte bu sırada parlayıp karararak zıplayan çocuk bir anda renksiz ve hareketsiz kaldı ve o hariç bütün evren sarsılmaya ve aydınlanıp kararmaya başladı. kulaklıktaki hareketli müzik ise korkunç bir gürültüye dönüştü. bu durum sanırım üç saniye kadar sürdü. kulaklığı hızla kulağımdan çıkarınca kendime geldim. eğer bir saniye daha sürseydi çığlık atacaktım ve belki de kendimi kaybedecektim.
yakın bir zamanda gece ansızın uyanıp yanımda ev ahalisinde olmayan orta yaşlı zayıf bir adam duruyordu, bana kendisinin aslında kendisi olmadığını ve hayatı boyunca kendisini yöneten kişinin kendisi olduğunu söyledi.
bunu söyledikten sonra ölmeye başladı galiba anlayamadım, ağızından siyah bir şey dökerek vücudunun belli yerleri çürüyerek toprak ve iskelet gözükmeye başladı.
bu sırada yüzü yimyeşil olup içinden bir şey çıkmaya başlarken ona sırtımı dönüp uykuya daldım.
tüm bunlar 10 saniye içinde oldu.

buda böyle bir anıydı.

(bkz: halüsinasyon)

Edit: imla
Atak geçirdiğim dönem annemle sitenin altındaki markete gittik. O zamanlar dışarısı şampiyonlar ligi. Ne halüsinasyonlar görüyorum ama tabiki o an farkında değilim. Aylar sonra farkettim.
içerideki 5- 6 kişi civarı siyah tişörtlü sivil polisten sıkıldım (onlar aslında yok) dışarıda annemi bekliyorum. Marketin içinde tekerlekli sandalyede oturan bacakları olmayan çok yaşlı bir adam bana bakarak garip garip hareketler yapıyor. Argo tabiri hareket çekiyor bana amca. Yaparken de ağzı oynuyor baya bir şeyler diyor bana. Bende böyle 10 dakika boyunca adamı izlemiştim. Muhtemelen öyle bir adam yok.

Çocukken o kadar çok tacizden etkilenmişim ki halüsinasyonlarımın çoğu bunun üstüne.
Bir keresinde de bizim mahallede bir adamın markette yanıma gelip beni taciz ettiğini söylemiştim. Eşim gidip kamera görüntülerini izlemişti ve orada kimse yoktu.

Bu ne berbat hastalık nasıl bir imtihan..
Geçmiş gitmiş olsun sutlu çilekli kardeşim gerçekten fenaymış. Tacizin bu kadar büyük bir hasara neden olabileceğini hiç düşünmemiştim.
Ben hiç görmedim ama bizim alt devre uykusuzluktan komutanın geçtiğini görmüş ve selam durmuş. Noluyor diye sorduklarında oğlum kalkın lan tayfun albay burda bize bakıyor demiş. Tabi ortada komutan filan yok. Gecenin üçü zaten.
Not: bu gayet mide bulandırıcı bir halüsinasyon, yemek yiyecekseniz okumayın.

Üst çenemdeki dişim günlerce ağrıdı ve ben ağrım geçsin diye bilinçsizce şeyler yaptığım için koca bir şişliğe dönüştü, su bile içemiyorum, yemek yemek bir eziyet. Evdekiler ısrar ediyor, yemek yemezsen daha kötü olursun diye.

Neyse, oturdum. Zar zor tabağımın yarısını yemiştim ki, koca bir kakalak tabağımdan çıktı, masada hızlı hızlı yürüyüp gözden kayboldu. Yemek yemeyi kesip ( muhtemelen dehşet bir surat ifadem vardı) masadakilere baktım. Herkes yemeğini yemeye devam ederek, noldu diye sordu. O zaman anladım bunun halüsinasyon olduğunu ki sonrasında kardeşimle konuştuğumda da asla böyle bir şey olmadığına yemin etti. Ben muhtemelen yüksek ateşten dolayı bunu görmüştüm.