bugün

bahse konu parçanın elma büyüklüğünde olduğunu not edip tanımı yapalım.

güneşten ısınma ve aydınlanma amacıyla bir parça koparıp ampul gibin tavana asmaktır.
ısınma aydınlanma doğayı kirletmeden en güzelinden sağlıklı olarak yapılır.

dikkat eliniz yanabilir. taş çıkabilir ayı düşebilir.
(bkz: hani bir deniz feneri vardı ya ne oldu)
sevgilidir o güneşten kopan parça ama eve asmak kısmı olmadı sanki.
neyse gaçhayım...
*ya radyasyonu ne olacak bebeem diyorum ve arttırıyorum.
radyasyon farkedici bir sistem olmazsa olmazıdır. alarm çalınca hızla uzaklaşılır. daha sonra geri dönülür.
güneş yüzeyindeki sıcaklığın Helyum ve Hidrojen patlamaları sayesinde korunduğu düşünülürse, atmosfere girdikten belli bir süre sonra bir halta yaramayacak bir parçayı eve asmaktır.
sevdiğinin resmini duvarına asmaktır belki yada annenin.
attila ilhan'ın mahur beste şiirinde "güneşten ışık yontarlardı sert adamlardı" diyerek deniz gezmiş ve arkadaşlarına atfettiği olay. eve asmışlar mı onun hakkında bir bilgi yok şiirde.
sevgilinin dökülen saçlarını duvara asma yönteminin civcivli söylemidir.
ruha dahi faydalıdır. gün ışığı görememekten karamsar oldu bu neşeli bünye.
-güneşten parça koparıp eve asacağım..
-allahım sen bana sabır ver şimdi de edebiyata göz dikmiş..
al işte adamlar yapmış.
belli ki sözlükten kopya yapmışlar.
lan bu çinlilerde çok kopyacı ha.

http://www.haber7.com/tek...-yapay-gunes-gelistiriyor