menfaati için dinini değiştiren ırktır aynı zamanda.

belli bir karakteri olmayan, gecekondu gibi konduğu yerin alfabesini, kültürünü alan toplumun yine bir başka medeniyetin icadı olan laiklikle övünmesi, nereden baksanız acınacak bir durumdur. sen kim, laiklik kim biladers?

daha da açacak olursak, din ve devlet işlerinin birbirinden ayrılması tanımındaki ne din ne de devlet kavramları sizin. bilim, teknik, dil, kavramlar hep ithal, hep yabancı. dışarıdan alınan şeyin kavgasını vermek de ancak, empati yapıldığında insanın hücrelerinde derin bir utanç duygusu yaratan bu topluma yakışır zaten.
Öncelikle antropolojiye biraz geçiş yapmanızı talep edicem daha sonra göçebe toplumlar hakkında konuşulmasını.

Klanlardan aşiretliğe geçiş yapıp daha sonra sömürü rejimine dönüşmesinden ise beylik halinde göçebe olup halkını düşünüp aynı zamanda da kutsal saydığın şekilde ilerleyiş daha bir güzeldir. Aşiretlerin yaptığının aksine diyelim kısaca.

Göçebe bir toplum göçebiliği ile de laikliği ile de övünebilir, yüceltebilir.

Tengri - şamanizm gibi dinleri tercih etmemizin nedeni de savaşçı genlerimizdi. Kaynaklarda mevcuttur.

O zamanlarda bile hak yemeden, kadına değerini vererek, halkı düşünerek yaşamışız. Verin ordan coşkuyu.

Övünün yüce türkler.
Yazıyı sümerler bulduysa tüm dünya taklitçidir kendine ait olmayan bir şeyi kullanan eziklerdir o zaman senin bakış açına göre. Çok zorlandım yalnız senin kafanı yaşayabilmek için. Beynimi çıkarmak zorunda kaldım.