bugün

türk paranormal activity.
ekim'de vizyona girecekmiş.fragmanı izlerken utandım , salıncağın sallanmasından tut , duvardakilerin devrilmesine kadar "çakma".bu mudur yani türk sineması "çin taklitciliği mi" ? yazıklar olsun.

fragman:

http://www.fragman.web.tr...eyenler-2012-fragman-izle
izlediğime ve o kadar para verdiğime ciddi anlamda üzüldüğüm, kötü taklit yapılıp, senaryoda hafif bir değişiklikle seyre sunulan türk korku-komedi filmi. gitmezseniz iyi olur.
http://www.youtube.com/watch?v=yTX4jJH6HuY

belgesel.

"Bizim göremediğimiz, beş unutulmuş mücadelenin hikayesidir.Ayrıca görme yeteneğini asla kaybetmeyenlerin hikayesidir."

"Pek çoğumuzun görmezden geldiği, dünyanın her hangi bir yerinde yaşadıklarına inanmak istemediği, bilinç altının derinliklerine ittiği ve bizim ilgisizliğimiz yüzünden sessizliğe gömülmüş olan insanların hayatlarını gün ışığına çıkarmak için ünlü oyuncu Javier Bardem'in ve bağımsız yardım kuruluşu Medecins Sans Frontieres 'in yapımcılığını üstlendiği beş usta yönetmenin bir araya gelerek, kendi yazdıkları ve yönettikleri beş kısa hikayeden oluşan bir belgesel.
Görünmeyenler aynı zamanda gerçeklere sırt çevirmeyenlere mütevazı bir teşekkür niteliğinde. Hepsinden önemlisi, söz konusu beş yönetmenin, bu insanların hikayelerini görünür kılma istekleri ve gerçek olduklarını düşünmek istemediğimiz için göremez olduğumuz bu hikayelere ışık tutmaları. Görünmeyenler en özünde, birçok insanın yardıma muhtaç yaşadığı bu dünyada sert bir uyanış çağrısı.

1.Bölüm: ispanya/Bolivia

Chagas, kerpiç evlerde yaşayan bir böcek olan "vinchuca" tarafından yayılan parazitin neden olduğu bulaşıcı bir hastalıktır.Ayrıca ani ölüm hastalığı olarakta bilinir.Çoğu zaman belirtileri aniden başlar ve başladığında artık çok geçtir.
Güney ve Orta Amerika'da sefalet içinde yaşayan 18.000.000 kişiye etkilemektedir.Ve bu yüzden pazarı çekici bulunmamaktadır.O yüzden ilaç şirketleri "chagas" gibi unutulmuş hastalıkları artık ilaç üretmiyor veya geliştirmiyor.Şuan da dünyada "chagas" hastalığı için bir tedavi arayan tek bir laboratuvar bile bulunmamaktadır.

"Şuan da 1800 farklı kilo verme ilacı patent beklemektedir."

2.Bölüm: Demokratik Kongo Cumhuriyeti

Bu film, Demokratik Kongo Cumhuriyeti'nde çekildi.Benzer hikayeleri kadınların sistematik tecavüze mağruz kaldığı, çatışma yaşanan başka bir çok ülkeye topluyabilirdik.Bu onların gündelik gerçeği oldu.Kadınlar en ağır işleri yapıyor ama hiçbir hakları yok.Yasalar bile onları korumuyor.Bütün silahlı güçler onlar için bir tehdit.
Mai-Mai gibi "asi" gruplardan devletin askerleri, hatta polise kadar.

"Kadınlara yönelik şiddetin hızla artmakta olması, sınır tanımayan doktorlar için, çatışma bölgelerindeki en büyük endişe kayıplarından biri olmaya başladı."

3.Bölüm: Kuzey Uganda

2006 Yaz'ı.Geceleri, binlerce çocuk, şehirlerde güvenli bir yer arıyor."LRA - Asileri" ile Ugan'da ordusu, savaşlarından kaçıyorlar.

iyi Geceler Olma - Geceyi Sevmiyorum

1986 dan beri; Tanrı'nın direniş ordusu: Ugan'da hükümetine karşı bir savaş yürütüyor.
150.000'den fazla kişi öldü ve yaklaşık 2.000.000 kişi mülteci kamplarında yaşamak zorunda.Binlerce çocuk kaçırıldı ve savaşmaya zorlandı.Geceleri, bir çoğu hala barınaklarda uyumayı tercih ediyor.

4.Bölüm: Orta Afrika Cumhuriyeti

Uyku hastalığı yüzünden her yıl 50.000 kişi hayatını kaybediyor.Kamo oyu baskısı sayesinde, bazı ilaç şirketleri tedavi için bazı araştırma yapmaya başladı.Ancak hala yapılması gereken çok şey var.

5.Bölüm: Kolombia

50 yıldır devam eden bir savaş.Çatışma yüzünden evinden ayrılan 3.000.000 kişi.Bazıları topraklarına geri dönme kararı verdi.

Taşların Sesi"

Ben ne düşünüyorum biliyor musunuz "sevgisiz" insanlar?
Neden sevgisiz?
Hep başlar ya muhabir; sevgili seyirciler.
Hep başlar ya herhangi bir şeyi sunanlar; sevgili, saygı değer insanlar diye:Dünya da hala açlıktan ölen bir tane çocuk varsa, hala savaşta bacağı kopan bir masum insan varsa, ve buna susup "ben ne yapabilirim diyen" insanlar olduğu sürece sizler, bizler sevgiden ve saygıdan bahsedemeyiz!
Aslında hep gördüğünüzü ve rahatsız olmadığınızı görüyorum?
Bunu inkar edelim mi?