bugün

ilkokuldayken görmüştüm. okulumu dinazorlar basmıştı herkes kaçıyordu ben birinin üstüne atlamıştım ip bulmuştum at gibi gezdirmiştim herkes bana hayran olmuştu sonra.
oscarda kapı bekçisi olmaktı sanırım.
cumhuriyet caddesinden x caddesine dönmek üzereydim. kendimi tam o anda ordan dönmekte iken buldum yanımdaki arkadaşımla. öncesini hatırlamıyorum nasıl başladığını bilmiyorum tam ortasındaydım işte. bir yere gidiyorduk sanırım evet bir kaç adım sonra stadyuma maç izlemeye gittiğimizi biliyordum. birden sneijder'ı gördüm selam verdi geçti yanımızdan.arkadaşımın dediğine göre yanında da muslera varmış ama ben görmemiştim.sneijder'in ne kadar sempatik, halkın arasında dolaşmakla ne kadar alçakgönüllü bir ruha sahip olduğundan bahsettik birbirimize.

stadyuma vardık ama bir terslik vardı.evet tribünler tersti. sahaya değil de saha dışına bakıyordu. dev ekran televizyonlara bakıyordu açık hava sineması tarzında. tribünde oturduğum koltuğun yanında sneijder oturuyordu. karşıladı beni. beni tanıyordu galiba arkadaştık. mutluydum tebessüm ediyordum. sonra uyandım.tv açıktı ve ntvsporda spor gecesi programı yayındaydı. başımı tekrar yastığa koyarken reklemlar başlamıştı.
şahsen geçmiş yıllarda gördüğüm iki rüyamdır.
ilkinde sevdiğim bir arkadaşım evin bahçesindeki yarısına kadar dolu olan havuza düşüyor ve suyun yüzüne çıktığında balon bir balığa dönüşmüş oluyor. bununla kalmayıp her tarafına saplı olan iğneleri bana doğru atıyor ağzıyla. iğneleri bitince de sönüyor. uyandığımda dehşet içindeydim, öyle rüya mı olur lan.

ikincisi de yeni başkan seçildiği dönemde obama'ya geleceğim deyip gelmediği için (bak sebebi de ayrı ruh hastalığı) msn'de atar yapıyor oluşumdu. adam özür diliyordu la, vallahi açmış kamerayı "hemen geliyorum, beklettiğim için üzgünüm" diyordu. kızgın smile falan gönderiyordum ben de. insan tabii çocukluğunu sorguluyor böyle olunca. biraz dövselermiş belki böyle olmazdı.
rüyamda arkadaşın gelip beni uyandırması ve ona lan ne güzel rüya görüyordum amk niye uyandırdın dememin ardından belki 2 dakika geçmeden gerçek hayatta da uyanmam ve kombinasyonun içine edilmesi.
rüyanda uyanıp bilgisayar başına geçerek internetten rüya tabirlerine bakmak yeterince saçmadır herhalde. (bkz: rüya içinde rüya tabiri)
Bi keresinde düşüyordum rüyamda. Ama yukarıya doğru.
Bulutlara doğru sürülübilen bir bisikletim vardı. Aldım elime termos kupalı kahve, sürdüm tek elle bulutlara doğru bisikletimi. Oturdum sonra en geniş bulutun üzerine, bacaklarımı sallandırarak içtim kahvemi.
kasiyerlik yapan örümcekler ve sigortası olmadığı için isyan eden hamam böcekleri.
pipiyi yılanın kapması.
dün gece rüyamda ibrahim tatlıses ve eşini gördüm. yanımdan bir araçla geçiyorlardı ve ben sevinçle aa ibrahim tatlıses deyip el sallıyordum onlar da bana el sallıyorlardı. çok değişik lan.
rüyamda sonic'i görmüştüm. ona sinirlenip, kafasına taş attıktan sonra bana "ne yapıyon lan mına koduğum" demişti.

bir de annem beni bakkala karabiber almaya yollamıştı ne alakaysa.
zamanın bittiğini görmek. yok böyle bir rüya.
göbeğinizde 3. bir memenin olması.
yurtta kalıyorum rüyamda yurdun kantincisi beni öldürme planları yapıyordu ondan kaçmaya çalışıyordum.
köpek balığı yenilen rüya. denizde o beni yemeye çalışırken ısırıp ben onu yedim.
sevgiliyle gtacılık yaptığını görmektir.
rüyada breaking bad 'deki gass'a karşı olmak da ayrı bir mevzu tabii.
rüyanın sonunu görmek için tekrar yattım o derece harika. Böyle Saçmalık sevilir. *
Dün geceki rüyamda arkadaşlarımla birlikte kuzey koredeki yerleşme ve iş şartlarını araştırdık. Türkçeyi iyi bilen bir psikiyatr kadın bize yardım etti. Burası sanıldığı gibi değil çok rahat çalışıyoruz hemen alışırsınız diyordu.

Not: işsiz değilim.
Adeta bir transformers gibi boş bir arazide bir anda büyüyüp, sonrasında oyun parkı olduğumu görmem ve bunu uykumda yanımdakine kahkahalar eşliğinde anlatmam...