bugün

gulüv.
akla da göreneğe de uygun olmayan abartmadır.

öyle zarif kıl tenimi fırkatinde kim
vaslına mümkün ola yetürmek sabâ beni *

(tanrım!senden ayrı kaldığım süre içinde bedenimi o kadar zayıflat ki sabah yelinin beni sana kavuşturması mümkün olsun.)
haddini aşmak, aşkınlık.
edebiyatta mübalağanın üçüncü ve en üstün derecesi olup akıl ve mantık çerçevesini aşan bir abartma şeklidir. bir edebi kusur değil aksine meziyet sayılır. özellikle medhiyelerde şairler aşırılık yarışına girmişler ve fazlasıyla gulüv yapmışlardır. iran şiiri ve yaygın acem mübalağası sonucu edebiyatımıza girmiştir. nedim ve nef'i gulüvda ustadırlar.
nef'i den bir gulüv örneği:

uçardı taht-ı süleyman gibi havada eğer
çekeydi resmini bir pare üstüne bihzad

çağımıza yakın bir şairden örnek vermek gerekirse:

ey bu topraklar için toprağa düşmüş asker
gökten ecdad inerek öpse o pak alnı değer...

mübalağa sanatının diğer iki aşaması için:
(bkz: tebliğ)
(bkz: iğrak)