bugün

günümüzde bir hakikat vardir. eğer gülüyorsan, nese doluysan, kuvvetliysen ve yahut kahramansan etrafinda tonla insan olur. gelgelim hayat sartlarindan ötürü neseni kaybetmişşen, kuvvetin ucusan takvim yapraklari gibi tükeniyorsa, kahramanliğin ise yel değirmenlerine saldirmaktan alay konusu oluyorsa bazi ibisler tarafindan içine bir hüzün çöker.

nedense benim aklima kesanli geliyor. hani destana ters düşmez olmaz diyip işlemediği bir cinayet yüzünden hapse düsen kesanli. sineklinin medar-i iftari yahu. acaba derim manyak caferi temize havale ettikten sonra kendisi hapishanede ziyarete gelen olmusmudur? bok yoluna gitti niyazi oldugunu farketmiş midir? sineklinin efesini yüceltenler mapusa temiz don sigara götürmüsmüdür? yahut unutulmus mudur?

süphesiz unutulmustur. günün birinde bir hapishane kavgasinda şiş kebap olmustur. yahut paşa paşa yatip mapustan ciktıktan sonra bir harabe olmustur. bunu haldun taner benden daha iyi bilir ama o da 1986 senesinde hakkın rahmetine kavustu.

kendi kücük dünyasinda karisi ve kizi ile yasayan emekliğinin arfiesinde mesudiye tren istasyonunda istasyon sefliği yapan mesut bey acaba neler yapiyor? ögretmen emeklisi vakur ve mutevazi biletciden aldiği piyango bileti ile kicina mart kari yağan adam. milyar eline gecmeden etrafinda anasindan danasina kadar herkesin iç yüzü ortaya cikmiş... gariptir onun hem mahvina sebep olan kagit parcasini veren - bir nevi kucuk dunyaya işik tutan kişi- piyangocuya koşmustur. sabah sökerken ilk trene o yolcu etmiştir. - mesut bey oglum, üc kagitci arkadaslarindan, seni sevmeyen ailenden kaciyor, peki kendinden kacabilecen mi-

bir yalan içinde yasayan işi gün gelir dünyasinin ne kadar kücük oldugunu anlar elbette. hele de düsünen, düsündüğünden farkli konusan, konstugundan farkli eylem yapan kişilerin girla gittiği bir dünyada hergün kücük dünyalar kurulur ve hergün kücük dünyalar yikilir.

piyango biletine bile gerek yoktur hani bazen, yaldizlari catlatmaya ve dökmeye.

evet günümüzde insanlar hep gülmek ister. kişiler kendi trajedilerini içlerinde tasirlar. metanetle dayananlar ise aci tebessumler ile hayata güler.

yapamayanlar mi? hani nerde derler? gülerken yanimda olanlar diye.

fakat hayatin sillesini gercek anlamda yemişlerin bir dayanabilme kuvveti vardir. kendi kişisel kalelerine cekilip yaralarini sağaltirlar. dünyaya kuvvetli cikabilmek için.

ama işte bazilari vardir -hani su ağlak tipler- ben zayifim diyerek zavalliklari ile rant saglamaya calisan ibişler yhau. bu ibişler ki cesaretli ve karakter sahibi olmadiklarindan dolayi ağlakliğa siginirlar. delikanliğin kitabini yazdiğini söylerler ama en büyük pembo bunlardir ha... göz yasi taciridirler. kendileri eder kendileri bulurlar. iclal aydin, halim bahadir ekolunden olan bu kişileri pas gecelim.

evet kişisel yalnizlik kalesinde oturur ve yaralarini sagaltip dünyaya cikar demiştik.

ya kişisel kalaesi olmayanlar ne bok yesin? yalnizliğini bile kaybetmiş olanlar. kafese gelmiş yeni ebelenmiş olan huysuz huysuz dolasan bir aslana benzeyen kişiler? bunlarda zannederim zaman satin almaya calisip - bu ugurda her gün golyatlari yere yuvarlar disleri- kalelerini taş taş dizerler.

belki basarili olurlar belki olmazlar bu alemde ama ergec ebedi istihgaratlarinda yalnizlik kalelerine sahip olurlar - tren kalktiktan sonra-

herneyse fazla uzatmayalim. hadi riza tevfik'ten bir alinti ile bitirelim entry:

-Bir kıvılcım gibi- bir an beliririz, söneriz.
Varlık budur benim için, hatta senin için de;
bir hakikat var mi derken bir hayale doneriz.
Nice yüzler gördüm, geçti - ben unuttum- besbelli;
Her çehre bir hayalettir bu süreksiz ru'yada
Unut yavrum, sen de unut! . Bu ölümlü dünyada
Her cefayı unutmaktır bizler için teselli.
Sonbaharın matemini gözlerimde okuma! ...
modern dünyanın hayat kanunudur.
ama gerçek dostlar bundan bin yıl önce de çok azdılar emin olun.
(bkz: arabesk edebiyatı)
denk gelmemiştir.
(bkz: iyi gün dostu)
Onun terbiyesizliğidir, kendini üzmeye değmez.
keyif söz konusu olunca, çevrenizden eksik olmayan iyi gün dostlarının düşmandan beter olmasıdır. düşmanınız, hiç olmazsa iyi gününüzde de belli eder kendini. herkese dost demek hatadır. ufak bir ricanızda kıvırıyorsa, dostu bırakın. düşmanınızla dost olun. bunu başarırsanız, çok daha dürüst bir dost kazanırsınız. *