bugün

17-25 yaş arası türk gençliğinin vazgeçilmez geyikleri arasındadır.ne zaman bir internet cafeye,bir play station cafeye veya bir çay bahçesine gidilse, hemen mekanın ne kadar kar yaptığı tartışılır.

bu efsane geyik genelde 3 kişi arasında geçer.örneğin bu 3 kahraman internet cafeden çıkmıştır.illaki bi tanesi 'ya bizim sacit abi de amma para kırıyo ha şu internet cafeden' der. bu durumda diğer ikisi kafa sallasa 'he he tabi' falan dese olay kapanacaktır. ama illa birisi cevabı yapıştırır: 'yok lan ne kazancak,göt kadar mekan.'
hemen akabinde hesaplamalar başlar:
-oğlum 30 tane bilgisayar var.saati 1 milyon.bilgisayarların 15'i günde 10 saat dolu olsa 150 milyon.bak bu da en kötü ihtimal yani.
+siktir lan.nereye dolduruyo 15 bilgisayarı günde 10 saat.
-doldurur aga
--bence de doldurur birader.
+hadi doldurdu diyelim çarp 30'la 4 buçuk milyar.para mı lan?bunun elektriği var bilmem nesi var.
-iyi de haftasonları kalabalık olur.her gün 15 masa mı dolcak.akşamları full çekiyo.
--evet abi dün gittim yer bulamadım
........
........
bu şekilde gider muhabbet.ve her seferinde mekanın iyi iş yaptığına karar verilir. hatta mekanın benzerinden açmaya niyetlenilir ama;
'bok gibi sermaye lazım abi' cümlesi çıkar bir ağızdan.ve bir muhabbet daha sonlanır böylece.
şehirler arası yolculuklarda umumi tuvaletlerin kazancını hesaplayıp helacı olmakla sonuçlanacak hadise.. hem artık büyük küçük farkı da yok..
türklerin matematiğe ne kadar yatkın olduğunu bir kez daha gösteren durumdur.
Klişe ve bir o kadar da doğal diyaloglardır.

x: Abi burası sence aylık ne kadar kazanıyodur
y: baksana a.k full çekiyor,biz 500 verdik 20 masa var bi 200-300 kişide ayakta duruyor kafadan hesapla gerisini.
z: güzel yapmışlar ama adamlar mekanı
x: buranın dizaynı falan baya tutmuştur ama,sağlam yatırım yapmışlar
z: herhalde yani

gibi devam eder,gider.
"aslında benim de aklımda böyle bir iş vardı ama yapmadım" diye başlayan ve gelen müşterilerin tahmini ne kadar hesap ödediği ile devam eden diyaloglardır.
(bkz: yırttık abicim yırttık)
(bkz: feridun bitir)
gidilen mekanın iyi iş çıkarıp, kazancının bol olduğu düşünülünce ortaya çıkan girişimci ruhtur. hemen akıldan kar oranı hesaplanır, bölünür, çarpılır ve ardından şu cümle sarfedilir;
- şş sebayettin* bak bu işte sağlam para var. ne diyosun, girişsek mi?
klasiktir, değişmez. çoğu olmayacak girişimlerin üzerine anlık konuşmaların ötesinede geçemez.
(bkz: türklere özgü davranışlar)