bugün

kesintisiz hali ''bence hepimizin gereğinden fazla sahip olduğumuz şeyler var.'' olan özeleştiri, belki itiraf ya da kocaman bir yalan. bu sözün sahibi, londra da yaşayan ünlü bir türk modacı. hayatta hedeflediği birçok şeye ulaşan, çevresinde sevilen sayılan, canı sıkıldığı zaman uçağa atlayıp new york-milano-paris moda haftası gelmeden bu şehirlere gidebilen, hayata tok bir modacı.

oralara nasıl geldi, bu lafı ne üzerine söyledi bilmem ama gazeteyi okurken bir an durdum düşündüm, bu laf gururuma dokundu. belki de ben sadece kendimi düşünerek dramatize ettim bu cümleyi. ama gerçekten dokundu bana, niye dokunmasın ki! düşündüm, gereğinden fazla sahip olduğum hiçbir şey yok. hani insanın 2 tane ayakkabısı ya da 3 tane kotu olur da bir tanesi fuzuli gelir, eskimeye terk edilir. benim eskimeye terk edecek kadar gereksiz bulduğum hiçbir şeyim yok. benimmiş, varmış görünen hiçbir şey benim değil. çok beğenip bir kenara ayırdığım ,sadece 1 gün giydiğim tişörtü erkek kardeşimin üzerinde görmek bile bunu anlatır.

ve bir şeyin gereksiz olması için ona sahip olmak diye bir şey var. sahip olamadığım şey nasıl gereğinde fazla olsun!
benim hayatımda gereğinden fazlalık yok, içinden çıkamadığım bir azlık ve sahip olamamak var. benim hayatımda gururunu gözden geçirmek var, utanmadan, sıkılmadan...

arada sırada gururumu halı gibi dokurum.
kimileri için mal mülktür bu. harcayamayacağı kadar parası vardır mesela üstelik kimileri açlıktan hareket bile edemezken. ya da ne bilim kimileri gereğinden fazla iyidir mesela hep kırılır. kötü olmak gerekir çoğu zaman bu dünyada yaşamak için ama o inadına iyidir hep. ya da kimileri gereğinden fazla kötüdür hep acıtır sonunda da elinde gereğinden fazla bir yalnızlık kalır zaten böylelerinin. bazılarının gereğinden fazla sevgisi vardır mesela ama baksan etrafında bu sevgisini verebileceği insanlar ya hiç olmamıştır ya da rahatsız olmuşlardır bu fazla sevgiden çekip giderler mesela elde kalan yine gereğinden fazla yalnızlık olur. şimdi farkettim benim de ne çok örneğim ne çok 'mesela'larım varmış.*