gençlik bakanının gençliğe bakış açısı

kişi kendinden bilir işi durumudur. Bakanın gençliğinin nasıl geçtiğinin göstergesini gözler önüne sermiştir.

kişisel olarak yaklaşmamak lazım . türkiyede yaşıyosun ve belirli bi toplum aile yapısı . hangimizin ailesi bunu istemez ki .

180 derecedir.

Arkasını dönmüş öyle yorum yapıyorum garibim, böyle açıklamalar yapması doğal.

Akla tarihteki muazzam bir ayarı getirir.

mazhar müfit bey, kongreye öğretmen hanımefendileri de çağırdığınız için sizi tebrik ederim. ama hanımefendileri neden ayrı oturttunuz? sizin kendinize mi güvenininiz yok, yoksa türk hanımlarının faziletine mi? bir daha böyle bir şey görmeyeceğim".

Mustafa Kemal Atatürk.

kız sandığı yazarın nickini mause ile okşayan elamanların bakanının doğru bakış açısıdır.

Kişi kendinden bilir işi demek bakanın mantigini anlatmaya yeterlidir.

gençlik bakanının kendi gençliğindeki açlığın şu anki gençlikte de bulunduğunu düşünerek sahip olduğu düşünce yapısıdır. gençliği dizilerden takip ediyorlarsa demek ki...

"ulan gençlik de çok sağlam sanki" diyecek olanlar olacaktır illa ki... ancak gençlik her dönemde bu şekildeydi. çürük bir tarafı elbette vardı. şu an bizi yönetenler işte kendi zamanlarındaki gençliğin çürük tarafıydı. iletişimin bu kadar yayılması gençliği boka batmış bir şekilde göstermektedir. gençlik bakanı da sanırım dizilerdeki gençliği takip ediyor. evet zirzop bir gençlik var ama 60'lardaki gibi bir gençlik de mevcut. ülke sorunlarına sahip çıkan, kendilerinden emin ve nerede ne yapması gerektiğini bilen gençlerin sayısı da hiç az değil.

gençlikten bu kadar korkan bir kesimin öncelikle bu gençliği kendilerinin yetiştirdiği gerçeğiyle yüzleşmesi lazım. sonra yüzleri varsa gençlik hakkında konuşmaları gerekir. gerçi onlardaki yüz kimsede yok ama neyse...

bu konuda en doğru tesbiti atalarımız yapmıştır.

(bkz: dervişin fikri neyse zikri de odur)

insan gelişiminden bi haber, pedagoji nedir
bilmeyen..
sığ..
yobaz..
birierine yaranmak için genç yaşta ruhunu satan..
kısacası iki adet koyunu güdemeyecek adamın beyanatıdır.

bu adam bir bakan ayrıca, kadın-erkek, kız çocuğu-erkek çocuğu, genç yaşlı-orta yaşlı fark etmez. bizim uğraştığımız şeylere bak, elalemin alıp yürümüşlüğüne, uzay çağında nerelere geldiğine bak paşa.

sen insanların afedersin ama bişeylerinin astarı mısın?

senin işin ne? senin işin gereksiz namus bekçliğimi yoksa bakanlık mı? sen nasıl gençlik bakanısın be adam. ironinin böylesi.

gençliğinizi nasıl yaşadınız, nerelerde öldürdünüz o iğrenç hayatları da, kimler tarafından nasıl baskılara maruz kaldınız bilmem ama bu gençlerin üzerinden
çekin bari ellerinizi.

biz insanlar birbirlerini becersin diye diretmiyoruz tabi ki, bizim
amacımız insanların diyalog kurmalarını engellemeyin, birbirlerine birer tabu gibi bakmasınlar... sakıncalı değil onların aynı ortamı paylaşmaları, aksine yaradılırken beraber yaratılmışlar, adem ile havva varmış dünya üzerinde ilk olarak. onlara da birbirlerini yasaklasaymış yaradan, nasıl yapacakmışız bu gün bu konuşmaları?
onlar birbirleri için ulaşılmaz olmasınlar.

ileride bütün hayatlarını etkiliyor bu, asosyal oluyor çocuklar. ekili bir şekilde iletişim kuramıyorlar karşı cinsleriyle, aileleriyle, yeni girdikleri ortamlardaki iş arkadaşlarıyla yada farklı ortamlarda diyalog halinde olması gereken kişilerle.

yıllarca böyle bir uygulama yoktu, genç yaşta fahişe mi oldu kızlarımız?

siz önce 15 yaşında kıza tecavüz edenlere cezalarını verin,
14 yaşında kızı 4. eşi olarak alan şerefsizlere yaptırım uygulayın.
küçük yaşta okullardan alınıp yada alınmadan evlenmeye zorlanan kızlarımızın arkasında durun, evlenmeleri için onlara milli eğitim bakanlığı bünyesinde gerekli kolaylıkları sağlayacağınıza...

kısacası işgüzarlık ve geleceğimize yapılan bir hakarettir bu. insanlara hakaret etmekten başka birşey değildir...

atatürk'ün geleceğimizi emanet ettiği nesillere, birbirlerini emanet edememe korkusudur. güvensizliktir...

cinselliği, kadın erkek ilişkilerini namahrem, zina olarak tanımlarken, aynı zamanda günahların da en üst seviyesinde olduğunu genç beyinlere enjekte etmekten hiç çekinmeyen amuda kalkmış açı.

cahaletin dibinde, art düşünceli yobaz insanların ülkeyi yönettiğinin açığa çıkması.
aynı cehaletteki millet de; bedava erzak dağıtıyorlar, yollarımız yapıldı, her taraf çiçeklerle doldu vs vs. bunlara bakıp baş tacı yapıyor bunları.
mahalle bakkalı kültürünü aşamamış, amele ruhlu beyni gelişmemiş insanlar ülkeyi böyle teslim aldı işte.

normaldir...ben çocuk sahibi olsam hatta kız çocuk sahibi karma kamp istemem. niyeti bozan iki üç şerefsiz büyük sorun yaratır. Kızlarımızı kaşar yapma sevdası ne kadar içinize işlemiş.

aylak bakkal sıtayla bakanlık yapan adamdan anca bunlar çıkmaktadır.

görgüsüz, tembel ve cahil.

seçmeninin bakanı.

hayat görüşleri cinsellik üzerine kurulu yobazların savunduğu bakış açısıdır.
gençlik bakanı adı altında müftülüğe soyunan kişinin bakış açısıdır.
öyle ki kendileri karşı cinsten birini gördüğü anda aklıllarına seksten başka bir şey gelmeyen insanların herkesi kendileri gibi sandığının kanıtıdır. zannedersiniz ki gençler mart kedileri gibi bir araya gelince bulan bulanla seks yapacak. üç beş azgın adamın eline kalan ülkemin içler acısı halidir. artık her bakanın, bakanlığın yanı sıra imamlık yaptığının da kanıtıdır. zihniyetiniz de, varlığınız da, kanınız da yok olsun bu topraklardan dedirten durumdur ayrıca.
(bkz: bsg dedirten insan)