bugün

üzerimden akıyor sanki vakit
geçen her saniye, boynumun arasından
sükuta ermiş yorgun bedenim
her anın yıpranışından bir dem
bir koku, bir... bir... birşeyler
These hoes aint royal.
bir an gelir sınırına ulaşırsın. bünyen daha fazlasını kaldıramaz, donar kalırsın. gözlerin faltaşı gibi etrafa bakar olmayan birşeyi arar. kafanda cümleler üst üste biner beynindeki basınç ocaktaki bir düdüklü tencereye benzer ve dur!... işte o an herşeyi önemsemeyi bir an olsun bırakmak istersin. daha küçük düşünmeye daha bencil olmaya odaklanırsın. dünyada ve hayatındaki onca sorunu bir kenara koyup sadece birkaç sevdiğin kişi ve kendinle ilgilenmek istersin. hepimiz bir noktada hissetmişizdir bu kaçma isteğini.

bunda yanlış bir şey yok. sürekli zorlayamazsın kendini. tepeye çıkmaya çalışan araba misali bazen birkaç adım geriye çekilip tekrar ilerlemen gerekir. bu dışarıdan vazgeçmek, baştan başlamak gibi gözükse bile sen sen olduğun iradene sahip olduğun sürece bir şey olmaz.