bugün

Atilla ilhan'ın aranan kişi-polis ilişkisine işaret ettiği mükemmel bir şiiiridir.
zihne, alice's adventures in wonderland çizgi filmini getiren kapılardır.
yok bu kapılar tokmaklarından, metal mi - ahşap mı olduğundan dolayı akla gelmezler.
arkasında olanlar için bir şeyler ihtiva eder.
ince uzun koridorun her tarafında sayısız kapılar vardır.
alice birinden girer, kadraj oynamasa dahi anında başka bir kapıdan beliriverir.
sonra hemen karşısında duran kapıdan girer, sağ üst çaprazdakinden çıkar.
bu böyle bir süre devam eder ve alice yorulur.
aaa, bi bakarsınız sizin uzun saçlı, al yanaklı ve etekli suretiniz, dalga geçercesine bir tasvirle nefes nefese karşınızda.
kapılardan gire-çıka yorulmuş.
kapılardan girme nedenini bulamamış.
alice'in tamamlamadığı repliğini siz tamamlayıverirsiniz bir anda.

"bu kapılar nereye çıkar?"
bilmezliklere açılan kapılardır. kimi uykuya açar, kimi rüyalara, kimi yalnızlığına açar kapıyı, kimi aşka - sevgiliye-... ille de açılır onlar, gün doğar sonra üstlerine günahların... çünkü nedendir bilinmez ama gece işlenir günahlar.
ozan özgür'ün bahçelievler katliamı'nı anlattığı romanı, yordam yayınları'ndan bu ay çıkmıştır.
Bütün kapılar kapandı, dışardayım
Birden karşıma çıkmayın korkuyorum
Uykusuzum fena halde, sokaktayım
Karanlık bastırdı mı bozuluyorum

Fena bir yerimden koptuğum doğru
Kendimden çok fazla yaşamaktayım
Nereye bağlanacak bu işin sonu
Aslında ben kimim meraktayım

Bütün kapılar kapandı, sokaktayım...

kaptanın hiçliği kelimelere döktüğü enfes şiiri.