(bkz: ikinci olur)
(bkz: gol olur)
rıdvan dilmen galatasaray'ın dün oynanan maçta sahaya çıkan ilk 11'in ilk ikiye giremeyeceğini söylemiştir. sakat oyuncuların dönmesi gereketiğinden bahsetmiştir... ama bazıları yine rıdvan'ın söylediği lafları evirip çevirip, kendisine bok atmaya devam etmektedir...
galatasaray şampiyon olursa ne halt edeceğini merak ettiğim rıdvan cümlesi. hayır rıdvan'ı gerçekten dinlemeyi seviyorum. fener'in efsane oyuncusu olsun olmasın, o benim umrumda değil. nasıl mehmet demirkol'u dinlemeyi seviyorsam onu da seviyorum. ama son zamanlarda bir selçuk yula olma kaygısı taşıyor gibi geliyor bana. yahu dünyanın neresinde bir takım her maçı kazanabilmiş? ne zaman bir takım düşüşe geçmemiş? bir tane örnek gösterin yahu, yok, olamaz! hala rijkaard sistemi oturtamadı, yarı dönem geçti hala olmuyor şeklinde suçlamalar var. birincisi evet, dediğiniz gibi galatasaray fc barcelona değil. ve evet bu yüzden zor ve sancılı bir süreç yaşayacağız. yahu barcelona bile bir 10 küsur maçlık süreçte bu sisteme adapte olmakta zorluk çekti kadrosundaki müthiş oyunculara rağmen, galatasaray ne yapsın yahu? bir bakın barcelona'nın bu sisteme adaptasyon sorunu çeken oyuncularına. hepsi çok iyi bir altyapı eğitimine sahip, oldukça iyi tekniğe ve oyun zekasına sahip futbolcular. ya galatasaray? mustafa sarp, servet çetin, sabri sarıoğlu, mehmet topal ve benzerleri. hayır, kesinlikle bu oyunculara kötü oyuncular demiyorum ama belli bir temelleri yok. tipik türk futbolcusundan sadece birkaç adım ötedeler. bir arda turan , bülent korkmaz değiller. e haliyle bu oyuncuların alışkanlıklarını bırakmaları zor oluyor, belki bir sezon belki iki sezon sürecek bu süreç. yıllardır doldur boşalt ve şişiri oyun mantalitesi olarak kabul etmiş bir ülkede yeni bir sistem getirmeye çalışmak kolay mı? bakın uğur uçar'a, kafa vuracak bir adam olmamasına rağmen orta yapmaya çalışıyor. aynı şekilde barış özbek, sabri, o, bu... memnun musunuz böyle bir oyundan? oyunun yarısının havadaki topu izlemekle geçtiği bir ligden memnun musunuz? atılan onlarca isabetsiz ortanın neticesinde topun rakibe geçmesinden memnun musunuz? sürekli geriye oynayan futbolcuları görmekten memnun musunuz? 4-5 kez ardarda pas yapınca sevinmekten memnun musunuz? yıllardır avrupada bir iki başarı hariç hiçbir şey elde edememiş kulüplerimizden, bir kupaya katılıp diğerine katılamayan milli takımdan memnun musunuz? yazın sizi müthiş bir heyecandan mahrum bırakan milli takımdan memnun musunuz? memnunsanız buyrun devam edin bu kafayla gitmeye. rijkaard salak, giovani malın teki, alex adam değil, john carew gereksiz demeye devam edin. tuttuğunuz takımı izlerken zevk almak yerine bir sene şampiyon olduğunda sevinip ertesi sene 2. olunca yönetimin işine son vermesine devam edin.
gerizekalı zihniyetin son sıçtığıdır. takımında oynamayıp sakatlanan dediği joao alves bu sezon 22maçta sahaya çıkmıştır everton formasıyla. insan çıkıp da ulusal kanalda yorumculuk yapıyorsa artık geçmişini ve taraftarlığı bi kenara bırakmalıdır. belirli bir zümreyi mutlu edecek açıklamalardan çok kendisine uğruna para verilen yorumlamayı yapmalıdır. araştırmalıdır. Yediden yetmişe herkesin beğenisini kazanmış ve saygı duyulan biriyseniz özellikle, bu gibi geri zekalılık kokan açıklamalar yapamazsınız. tribünden sahaya ana avrat icraat yapanlardan bi farkınız olmalıdır, en azından onlara eki eki şeytanımız rıdvanımız efendimiz dedirtecek yaltaklanma beyanlarında bulunmamalısınız.

Ha bütün bunlardan sonra fener medyasının osuruklarını dinlemek istiyor muyum? hi hi evet çok istiyorum.

HAdi hayırlı sıçışlar.
öncelikle (bkz: copy paste yazarları) ve ardından; doğru olma ihtimali çok yüksek cümle. bir takım kurmuşsun, sistemi, her şeyi var. ve tek eksiği bir santrafor.(bir de sol bek diyebiliriz) ancak devre arası geldiğinde napıyorsun? tek eksiğin olan mevkideki tek adamını yolluyorsun ve yerine küçükken gelecek vadeden ama asla bekleneni veremeyen futbolcuları kiralıyorsun.

asıl trajik olansa bu futbolculardan bir tanesi senin en ihtiyacın olmayan bölgede yer alıyor. diğeri ise geldiğinin ertesi haftası 1 ay sakatlık geçiriyor ve o iyileşene kadar tek bir santraforun dahi kalmıyor.

takımının en önemli 3 oyuncusundan ikisi olan harry kewell ve milan baros'un 2 aydan önce takıma dönemeyeceğini biliyorsun ve buna rağmen ihtiyacın olmayan bölgeye transfer yapıyorsun.

çok doğrudur, galatasaray'ın ilk 2'ye girememe ihtimali çok yüksektir. gelecek hafta ankaraspor'dan 3 puan alınacak. ardından atletico madrid-beşiktaş-atletico madrid maçlarına çıkılacak. eksikler ise aynen devam.
ntvspor programında şeytan rıdvan'ımızın sarfettiği mükemmel inci gibi tespit.

NTV'de yayınlanan yüzde 100 futbol programının yorumcusu Rıdvan Dilmen, Galatasaray'ın Kayserispor'la berabere kaldığı maçtan sonra tartışılacak açıklamalar yaptı.

Rıdvan Dilmen, Galatasaray'ın devre arasında yaptığı transferleri eleştirirken çok konuşulacak bir de iddiada bulundu: Galatasaray bu kadroyla 2. bile olamaz!

işte Rıdvan Dilmen'in söyledikleri:

Galatasaraylı taraftarların çok sevdiği yöneticilerinin yaptığı transferler rezalet. Galatasaray gibi büyük bir takımın, iddialı bir takımın en az 4-5 tane hücum oyuncusu olması lazım, forvet oyuncusu olması lazım ama yok. Kendi takımlarında aylardır oynamayan oyuncuları alırsanız işte Jo gibi sakatlanır daha 2. maçta. Galatasaray'ın ilk on birine ve yedeklerine de bakarsak bu takımın 2. bile olması zor.

kaynak:http://www.maraton.com.tr

rıdvan kardeşe bende katılıyorum. santraforsuz bir takım kafasız insana benzer türkiye'de. 4-6-0 türkiye liginde sökecek bir taktik değil. zaten orta saha oyuncularınız golcü de olmayınca havlu atmış oluyorsunuz. inşallah galatasaray uefa'ya gidebilir bu sene. hi hi evet gerçekten de çok istiyorum arkadaşlar.

hadi hayırlı işler...