bugün

(bkz: kavram karmaşası)
sözlük yazarlarının dikkatine; bu entry'de bahsi geçen kişi, kurum ve kuruluşlar gerçek olup, asla mübâla sanatına maruz bırakılmamış, gerçekten uzak olaylarla bütünleştirilmemiştir.

okuyacağınız bu entry, psikolojik bozukluklara sebep olabilir, turkchenysé zarar verebilir.

lütfen çocuklarınızı ekrandan uzak tutunuz, gözleri bozulur yakından hem.

olay kahramanımızın ismi, kadir.

gerekli bilgi : sayısal bölümünde okuyan lise 2 öğrencisi. diğer arkadaşları gibi sınıfın en arkasında oturan, gayesi ders kaynatmak ve torunlarına anlatacak güzel anılar için macera yaratmak olan, yaşadığı ufak ve sıradan anıları anlatırken hayal gücüyle yoğurup olağanüstü aksiyonlar katan, iri ve uzun oluşu ve de söylendiğinde pek yakışacağı düşünüldüğünden öküz lakabı takılan, metabolizma.

her şey lakabına kızmaya başlamasıyla başlar.

arkadaşlarıyla birlikte okulu asan kadir, karga bokuna cızbız yapmadan sahile içmeye gider. "baba derdim böyyük" söylemiyle hepimizin aklına girdiği, tüm paramızı efesi zenginleştirmeye adadığımız sıradan günlerden biridir. kadirle şu diyalog yaşanmıştır;

+ öküz fıstığı uzatsana.
- al
/ öküz ateşi versene
- al
* öküz bi bira versene
- al
^ bağa bi yolluh yab öküz
- hay ögüzünüzün amına goyyim
herkesler : !?!?

işte o gün g harfinin devrimi yaşanır. o günden sonra kadir arkadaşımız, gadir argadaşımız olur. telefonlara gadir veyahut ögüz diye kayıt edilmeye başlanır. indiana gadiri diye kaydedenimiz de vardır, fakat kendisinin bu arkadaşımızdan henüz haberi yoktur.

alfabesini o'yu da askere yolladıktan sonra 27 harfe indirgeyen kadir için artık konuşmak çok daha kolaydır. zaten 27 harfle kaç farklı cümle kurulabilir ki?

gadirin ünü tüm karadeniz yöresine yayılır. gün geçtikçe "gağ gadir", "ögz" gibi yeni lakaplar edinir gadir. o artık bir harf idolüdür. herkes ona imrenir.

fakat her şey görüldüğü kadar toz pembe devam etmez o hayatta. gadirin bu gendine öz şivesimsi konuşma tarzı yakın çevresini fena halde etkilemektedir. konuşurken tükürme, ansızın balgam atma, acı çekiyormuşcasına kahkaha krizine tutulma gibi yeni özellikleri kendine ekledikce arkadaşlarını da o kibar, o centilmen, o türkçeye hakim, o muhabbet adamı halinden alıp başka bir insan haline getirir zamanla amınagoyim.

yeni kara mürsel'de bilmem ne müdürü olan babası, ticarete olan yatkınlığından ve mesleğine olan aşkından dolayı kendi mağazasını açma kararı alır. ykm'den ayrılıp yaşamış olduğu şehrin dört bir yanına toplamda 8,5'dan 10 tane mağaza açar.

yeni açılan iş yeri ziyaret edilir, ziyarete gidilirken tatlı götürülür, insanın içinden gelirse hediyelik ufak bir eşya alınır. bunların farkındalığıyla iş yeri ziyaretine giden gadirin arkadaşları için hayat o gün başka bir boyuta taşınır.

merkezdeki büyük mağazanın tabelasındaki yazı bu güne kadar yapılan tüm geyiklerin sadece giriş aşaması olduğunu, asıl muhabbetin bundan sonra başlayıp torunlara kadar süreceğinin kanıtıdır.

gadir arkadaşımızın veliahtı olduğu mağaza zincirinin adı ygm'dir.

herkesler : laaaaaan!? ahahahaha olm lan ahahaha. gadir taşag mı geçiyonuz olm bizle? ahahah uhahah yuhhaha muhahaha (x ve d li gülüşmeler, eşittir ve d li gülüşmeler, yaratıcı ikonlu gülüşmeler smileyler falan filan)

şuurunu cevaba kapatan insanların 1-2 hafta sonra öğrendiği açılım, "yeni giyim mağazası"dır. ama isterse "yiyişip giyinen memeler" olsun hiç farketmez.

bu da böyle bir anımızdır bizim. pek komikti o dönem, şimdi şey gelmiş olabilir..

ha şuraya edit : yönlendirmeyi piç ettiğimin farkındayım. fakat efenim bizim gavramımız bu afedersin.