bugün

osmanlı'yı topraklarından ingilizlerle omuz omuza atan, ingiliz mandasını türk yönetimine tercih eden, vefakar filistinli müslüman kardeşlerimizin israil devleti ile arasında olan meseledir.

bu bizim arkamızdan vursa da dinen kardeşimiz olan insanların kurduğu örgütün (bkz: fkö) kamplarında pkk militanlarının eğitilmiş olması, hatta pkk'nın 1983 yılında ilk silahlı eylemini fkö nün silahlarıyla yapmış olması bizim milletimizi hiç etkilemez; müslüman kardeşlik önemlidir.

arafatın cenaze töreninde görünen binlerce kalaşnikof ve kamera gördüğü anda yerden taş alıp israil askerine atan artistik filistinli bebeler arasındaki ironiyi ne olursa olsun görmezden geliriz.

babası tarafından yasak bölgeye sokulan bir çocuk öldürüldüğünde , babasını değil yahudi piçleri suçlarız. veya hamasın komutanının karargah evi bombalandığında içeride ölen 4-5 yaşındaki çocuklara ah vah deriz. o çocukların israilin sınır ötesi harekatı sırasında o evde ne işi var; kim koydu onları oraya sorgulaması yapmayız.

veya filistinliler anaokulu otobüsünü kundakladığında içeride cayır cayır yanan 4-7 yaşları arasında 40 tane yahudi çocuğunun lafını dahi etmeyiz. bunun ne büyük orospu çocukluğu olduğu konusunda kimse bir yorum yapmaz.

filistin meselesi, türkiye de piç bir meseledir. filistin devletinin güzellik yarışmalarına dahi katıldığını göremeyen, esas sorunun israil hükümeti ile, zamanında topraklarını onlara satmış bir kısım güney filistinli arasında olduğunu bilmez insanlar.

insanlar için bu mesele; israilliler 2nci dünya savaşından sonra kovulmuşturda, gelmiştir filistinden toprak satın almıştır gibi şehir efsaneleriyle yürümektedir. adama sorarlar isayı kim çarmıha gerdi diye? yahudilerin o topraklarda en az 2bin yıllık yerleşimi vardır. filistin diye bir devlet 1969 da kurulmuştur.

haklının haksızın karıştığı, sadece müslüman olduğu için abuk subuk taraf tuttuğumuz bir meseledir.
üç beş filistinlinin topraklarını satmasıyla başlıyan dar kapsamlı bir mesele değil,emperyalistlerin büyük ortadoğu projesinin ilk adımı olarak ortaya çıkmış sun-i sorun.Filistinli yurtseverlerin direnişi olduğu sürecede hep var olucak ancak kapitalizmin ve dolayısıyla emperyalizmin çöküşüyle ortadan kalkması muhtemel mesele.
hepimizin meselesidir, yahudinin i$gal meselesidir.
osmanlı devletinden sonra
artık bizim meselemiz değildir. reel politik

birincisi arapların meselesidir.
ikinci uluslararası bir meseledir.
ortadoğuda ki gidişatın ilk büyük göstergesi!...
bizden başka kimsenin meselesi değildir. hatta filistinlilerin bile. zira adamlar zamanında israile hektar hektar toprak sattı.
insanlık meselesidir.
Öncelikle insanlık tarihinin yüz karası bir durumdur, tüm dünya insanları için.
Bu işin sonunda israil diye bir devlet kalmayacak, hayır o arkamda yahudi var diyen ağaç işine falan girmiyorum, şöyle aktarayım;

Marksizm abd tarafından kurşun dahi atmadan birkaç on yılda cortlatılınca yahudi lobisi nefret ettiği batının başına bu kez kültürel marksizmi bela etti; eşcinsel evlilik, kozmopolit toplum, irklararası evlilik, sınırsız dünya zırvaları, fosil yakıt bilmemneskim feryatları vd.

Koca burunlu tüccarın batıyı içerden çökertmek için yaptığı bu lobi farkında olmadan bir şeyi daha güclendirdi; göç yoluyla kıtaya dolan müslümanlarin da artık lobisi vardı. Her şeyden önce kelle sayısı olarak yahudilerden fazlalar.

işte bundan 20 sene önce avrupanın en müreffeh ülkelerinden birinde, avusturyada, milliyetcilerin iktidarını birkaç siyasi girişimle düşüren lobi, şimdi londrada mitingleri bile yasaklatamıyor. Çünkü ingiliz işçi partisi, alman ve fransız yeşil-solları silme islamcı dolu. Hatta iskoçya başbakanı olan herif düpedüz misirdaki islami hareketlere yakın biri .

Avrupa ve abd'de yahudi lobisi her gün güç kaybederken, israil siyaseten yalnızlaşırken, çin ve rusya gibi batı bloğunun alternatifleri filistinden yana tavır alırken, üstelik müslümanların nüfusu sürekli artar, devletleri güclenirken israilin de yahudilerin de, onların doğal müttefiki olarak batı tarafından kurgulanan kurdlerin de hiçbir şansı yok.
zerre sikimde değildir.
bu yeni bir mesele değilmiş.