bugün

filmdeki tüm felsefeyi hayat görüşünü atlayıp şaşırtıcı sonla mutlu olan sinema severcik.
isimden dolayı bu kanıya varılması doğaldır.
fight club dövüş filmidir. isminin çevirisi bile dövüş kulübüdür.

ben o filmi izleyip, gaza gelip, az adam dövmeye çıkmadım. ayrıca oradaki dövüş hareketlerini izleyip kendimi az geliştirmedim zamanında.
bi nebzede olsa doğruluk payı vardır.
ana tema bu olmasada
ilk defa izleyecek olan herkesin öyle olduğunu zannettiği sanıdır.
filmin adından dolayı (bkz: dövüş kulübü) street fighter tadında bi film herhalde diye düşünerek izlemek ve öyle olmadığını anlamaktır.
bahsi geçen filmi seyreden bazı çok bilmişlerin "dövüş filmi" diye bir tür icadettiklerini bize öğreten başlıktır. olayın daha da enterasanı bunlar ben biliyorum filmi anlıyorum ama siz anlamıyorsunuz gibi bir havaya girerler, 3-5 kitap okuyup film seyrederek kendilerini filozof sanırlar, allahım sen onları analı babalı büyüt...
şekil itibariyle dövüş filmidir, ama felsefesi farklıdır. tyler durden in hayali biri olduğunu öğrendiğimizde zaten dövüşü bir yana bırakıp felsefeye bakarız bir yerde.
kitabını da okusun hala anlamıyorsa bir daha izlesin halada anlamıyorsa recep ivedikle devam etsin.
sinemaya dövüş filmi diye gidip:

"oğlum hiç dövüş yok, mal gibi karmakarışık film!" yorumunu bizzat kulağımla duyduğum durumdur.
dövüş filmi değil ama dövüş sahnesi epey fazladır.
hayatımda tanıdığım en mal insanlardandır.
ben (+)
hayatımda tanıdığım en mal insanlardan olan şahsiyet (-)
+bak mesela fight club'a kapitalizme eleştiriyi ne güzel yapmış blah blah blah.
-dövüş kulübü mü? o adam nasıl dayak yiyor ama? ağzından burnundan kan felan * geliyor. ehehe.
+aa bak beklediğin otobüs geldi.
paris te son tango'yu dans filmi sanmak gibidir.
film mesaj vermesin zevk versin diyen tipler zanneder ancak.
filmi izleyenlerin halidir. ancak filmi "okuyanlar" başkadır.