bugün
- hacca gitmek çok mu önemli10
- karınızın mini giymesine izin verir misiniz15
- sözlüğün en hanımefendi yazarı18
- hacda cesetlerin çöpe atılması14
- anın görüntüsü9
- selahattin demirtaş adam gibi adamdır9
- hayat bombokken bir şey olup daha da bombok olması9
- gideon reid morgan jj25
- arabaya temmuz zammı10
- ülkücülerin ülkeye katkıları23
- gece yazıp gündüz yazmayan erkek34
- 2 kişilik yiyorum hihihi diyen hamile11
- elazığ da sokakta çırılçıplak namaz kılan adam12
- sahip olunan ilk otomobil12
- kimseyle konuşmak istememek16
- 24 haziran 2024 hırvatistan italya maçı11
- diyarbakırda şeriatçıların şubelere saldırması12
- galatasaray lobisi14
- fener'in devletten yaklaşık 2 milyar tl istemesi17
- güzellik algınızı tam karşılayan ünlü18
- hava grubu burçları9
- true'nin gay olması29
- yaşamak için geçerli sebepler8
- arkadaşlar sizce bu gömlek nasıl20
- ismet gürbüz9
- kasap dükkanına saldıran koyun10
- kadınlar tipe bakmaz25
- 22 haziran 2024 türkiye-portekiz maçı89
- ilim vs bilim11
- düğmeye basıldı silik olması an meselesi8
- namaz kılan tecavüzcü kılmayandan daha iyidir19
- kedimin boğazımı sıkması18
- yalnızlığın anlaşıldığı anlar10
- hazal kaya10
- en nefret ettiğiniz ülke12
- paraya ihtiyacım var8
- müstakil eve asansör koymak10
- ülkesi abd ce işgal edilsin isteyen mal cemaatçi9
- gideon reid morgan jj silik yesin kampanyası11
- israil lübnan savaşı8
- ağzı burnu kırılmak istenen sözlük yazarları13
- arkadaşlar sınava çalışıyorum birşey diyor musunuz17
- köşeyi dönmek için yapılacaklar10
- erkek dediğin efendi olmalı10
- manyak olmaya karar verdim13
- sözlükte erkek sanılmak10
- 4 karısı 2 kız arkadaşı olan işsiz adam9
- samet akaydın21
- bir hatundan istemek9
- hangi sözlük yazarının tipini merak ediyorsunuz31
içimde bir şeyler eksik. hani yüzü boyalı herifin teki yanıma gelip de "let's put a smile on that face. why so serious ?" dese gıkımı çıkarmam. işte o derece tepkisizim. etrafımda kafasının üzerinde dönen varoş rapçileri cirit atıyor, hemen karşıdaki bankta oturmuş birbirlerine simit yediren gariban bir çift gözüme takılıyor. bana karşı bir komplo sanki bütün bu komedya , bütün bu sergilenenler. oh tanrım bu trajedi beni bitirecek!
ramazan da yaklaşıyor. fakirleri anlamak için de bir bakıma bu aç kalmalar. insanların iyice kaynaştığını görüyorum bu aralar, sanki berlin duvarı'nın diğer tarafında bir tek ben kalmış gibiyim. unutulmaya yüz tutmuş anılar, tutmadığım sözler, melodramlar, 70'li yılların türk filmlerindeki mutlu sonlar... acı çekmeme neden olacak bütün figürler bana nispet yaparcasına saklandıkları yerden çıkıp beynime bir bir saplanıyor.
öylesine imrenilecek bir yapı ki tac mahal'e bakar gibiyim onları izlerken yukarılardan. aralarına karışmak istiyorum ama olmuyor. son bir çırpınış, çaresizliğimi ele veren bir hamle ile dostluklarını istiyorum onlardan. belki de tek sahip oldukları şey bu, vermiyorlar. paha bile biçilemeyeceğini söyleyip , stephen king romanları evlerine benzemeye başlayan evimde beni yalnızlığımla baş başa bırakıyorlar. istedikleri parayı veririm satın almak için dostluklarını. sanki sahip olamıyorum diye gittikçe daha kıymetli geliyor bu bana. saplantıya dönüştü belki de bilmiyorum...
şu an içinde bulunduğum duruma kimse inanmıyor. varoştan gelen mick jagger'ın da bir gün amerikalı popçulardan meşhur olacağını söyleseler kimse inanmazdı.
şimdi en hüzünlü blues(evet halet-i ruhiye gereği ona yöneldim) melodisinin bile bu duygusallığıma çare bulamayacağı gerçeği ne kadar acı! dostluğun para ile satın alınamayacağı gerçeği suratıma bir tokat gibi çarparken beş yıldızlı otellerde açık büfe iftar yapacak kadar düşmenin acısı tokadın şiddetini ikiye katlıyor. zor günler ama insan bu her şeye alışıyor...
ramazan da yaklaşıyor. fakirleri anlamak için de bir bakıma bu aç kalmalar. insanların iyice kaynaştığını görüyorum bu aralar, sanki berlin duvarı'nın diğer tarafında bir tek ben kalmış gibiyim. unutulmaya yüz tutmuş anılar, tutmadığım sözler, melodramlar, 70'li yılların türk filmlerindeki mutlu sonlar... acı çekmeme neden olacak bütün figürler bana nispet yaparcasına saklandıkları yerden çıkıp beynime bir bir saplanıyor.
öylesine imrenilecek bir yapı ki tac mahal'e bakar gibiyim onları izlerken yukarılardan. aralarına karışmak istiyorum ama olmuyor. son bir çırpınış, çaresizliğimi ele veren bir hamle ile dostluklarını istiyorum onlardan. belki de tek sahip oldukları şey bu, vermiyorlar. paha bile biçilemeyeceğini söyleyip , stephen king romanları evlerine benzemeye başlayan evimde beni yalnızlığımla baş başa bırakıyorlar. istedikleri parayı veririm satın almak için dostluklarını. sanki sahip olamıyorum diye gittikçe daha kıymetli geliyor bu bana. saplantıya dönüştü belki de bilmiyorum...
şu an içinde bulunduğum duruma kimse inanmıyor. varoştan gelen mick jagger'ın da bir gün amerikalı popçulardan meşhur olacağını söyleseler kimse inanmazdı.
şimdi en hüzünlü blues(evet halet-i ruhiye gereği ona yöneldim) melodisinin bile bu duygusallığıma çare bulamayacağı gerçeği ne kadar acı! dostluğun para ile satın alınamayacağı gerçeği suratıma bir tokat gibi çarparken beş yıldızlı otellerde açık büfe iftar yapacak kadar düşmenin acısı tokadın şiddetini ikiye katlıyor. zor günler ama insan bu her şeye alışıyor...
herşey para demek değildir. *
Gündemdeki Haberler
güncel Önemli Başlıklar