bugün

benim tanı'sını koyduğum bir kişilik bozukluğudur. derhal bir uzmana başvurmaları ve uzun bir süre tedavi görmeleri gerektiğini düşündüğüm bozukluk..

başta, ''durumumu beğenir misin, duvarımı beğen, duvarındayım'' tarzında tekniklerle işe koyulan bu insanlarımız, sonu olmayan bir yola girmiş bulunuyorlar.. geçen; ''uyumayan vasa, durumumu beğenir mi'' diyen arkadaş gördüm!

espiri olsun diye ''ben uyuyorum'' dedim; ''tamam kalkyığında beğenirsin'' diye mesaj attı abi!...

(bkz: salak yemmin ederin gerizekalı bu çocuk)
kişiliğin bozulması için dışarda binlerce neden varken neden facebook'u kullanıp kişilik bozukluğu yaşarlar anlamamç

reel dünyada en azından bozukluk meydana getiren şeyler bir tecrübe halinde cebinizde kalırken, sanal dünyada kişiliksiz kalırken, ya da var olan bozulurken bozukluğun nedeni çarpıya basınca kapanıyor. insan kendine niye böyle birşey yapar ki.

garip.
uyuduğu saatlerde bile facebook'u açık bırakan bir androidin kişilik bozukluğudur. Bir beğenilme, popüler olma fenomeni olmak için kendini hiç kasmadığı kadar kasan bu robot, evde topuklu ayakkabılarla çekildiği fotoğrafları, sadece kendisini ilgilendiren "tarağımı kaybettim", "hamsterımın adını muço koydum", ay ne yesem ki şimdi" gibi ipsiz sapsız, nitelik bakımından hiçbir değeri olmayan adeta facebook anlık ileti kutusundaki şeffaf-gri görünen "ne düşünüyorsunuz" kısmına yediği her b.ku yazan insanın kendini tatmin ettiği kişilik bozukluğudur. (bkz: hayat bana facebook sana güzel)