bugün

gözlemlerinden kalan düşüncem şudur: erkekleri son derece ezik, kızların ise hafifmeşrep...
ne alakası var.
bu konu daha önce işlenmişti sanırım
(#16701791)okumak yaratıcılığı artırır mı azaltır mı?
lise'den farkı olmayan fakülte.
neden derseniz; öss, lys, her neyse'ye hazırlanıp kapağı buraya attıktan sonra kolay kolay kimse çalışmaz ve çalıştırılmaz.
saçma sapan basit ders programları vardır. müzik, resim gibi dersler vardır programlarında. bitirirken tez de yazmasınız, oh kebap.
yata yata okumak deyiminin vücut bulmuş hali.
Zeka konusunda Orman Fakültesini bile geçemedikleri kesin de, kızları pek bir oynaşık oluyor üstadım.
dokuz eylül eğitim fakültesine bakılınca gerçek olmadığı düşünülen önermedir.

bütün gün ders çalışıp pavlovun köpeği gibi tekrarlarla öğrenen insana zeki demiyoruz tabiki de.
bir eğitim fakültelinin sıçmasıdır. hangi zeki adam devlet memuru olmak için götünü yırtar.
okunulan üniversiteye göre değişkenlik gösterecek durumdur. bir boğaziçi'nde bir odtü'de okumak göt ister. atıp tutulası yerler değildir.
sidik yarışması temellerinden biri olup kendini iyi gösterme çabasıdır. zekilikle alakası olmayıp sadece kitapların ezberlenip mantığının araştırılmadığı fakülte. ezberlemek zekilikse evet zekidirler.

(bkz: ergen başlıkları)
(bkz: hasan ali yücel eğitim fakültesi)

fakültenin %80 i moronlardan oluşmaktadır.
ya ya ya ya. Hatta bunların insan olduğundan bile şüphe duymak gerekir. o kadar zekiler! birde yıllandıkça dahada zeki olurlar. *
(bkz: atmanın da bi hududu var)
yazarın burada kendini methetmek istemesi
çok zeki oldukları yetiştirdikleri öğrencilerin her halinden belli oluyor.
çok zekilerse bile bunu kullanmadıkları kesindir. (bkz: zeki ama çalışmıyor)

eğitim fakültesinde ne efor harcamalarına ne de zekalarını kullanmalarına gerek de kalmıyor zaten. bir de hiç utanmadan, fen edebiyat fakültelerinden öğretmen çıkmasına karşı dava filan açtı bunlar. onların öğrendiklerinin bin beş yüz katı fen edebiyat fakültesinde öğretildiği halde.