bugün

apaçık bir saçmalıktır.

ama saçmalık olan şudur: daha uçan araba icat edememişiz, küçücük gezegende kainatın yaşını biliyoruz. demek ki uçan araba icat etmek kainatın yaşını hesaplamaktan daha zor. vay amk. gerçekten ilginç.
en üstteki yazarında dediği gibi zaman sadece bu gezegen için geçerli.

aslında zaman kavramı başka gezegenlerde de var, sadece daha farklı.

koskoca evrende bir biz insanlar yaşıyor olamayız dimi?

farklı farklı gezegenlerde yaşayan farklı tür canlılar var

onlarında bir zamanı var ama onların zamanı farklı işliyor.

evren, tüm bu gezegenleri, yıldızları bünyesinde barındırıyor.

o halde evrende de bir zaman var.

kuran-i kerimde de kainatın da bir ecelinin olacağı belirtilmiştir.

madem evrende zaman denilen bir kavram var,

o halde evrendeki zaman kavramı nasıl işler? işte bunun cevabını asla bilemeyeceğiz.

şu anlık bildiklerimizle yola çıkıp kesin diyebileceğimiz bir şey varsa o da;

tanrının zamandan münezzeh olduğudur. zaman bir tek onun için işlemez.
Diğer gezegenlerde yada yıldızlarda zaman farklı işlemiyor sadece karadeliklerin olay ufkuna yakın noktalarda zaman daha yavaş akıyor onun dışında her yerde aynı sayılır sadece önemsiz farklar var. Evren 14 milyar yıl yaşında diyoruz çünkü zamanı ölçmek için kullandığımız referans dünyanın geneşin etrafında attığı bir tur yani bir yıl bazı belgesellerde venüsün bir günün bir yılından uzun sürdüğü söylenir ama bu çok saçma bir hatadır. Yıl kavramı sadece dünyanın bir tam yörünge dolabımını ifade eder venüsün yada jübiterin bir tam turu yıl değil sadece bir turdur.
saçmalık değil, bakış açısıdır. olimpiyat oyunları örneği ile bu bakış açısına biraz anlam verebiliriz. şöyle ki:

- olimpiyatlar demek içinde yarışlar olan ve değişik oyunlar için değişik önem ifade eden zamanları barındıran aktiviteler bütünü demek. yarışanları, izleyenleri, çalıştırıcıları, bahisçileri, esnafı, vs. herkes değişik bir zaman algısına sahip.

- bu kadar değişik ve görece detaylara rağmen iki husus dahil olan herkesi kapsar: birincisi, tüm oyunlar olimpiyat meşalesini, yani olimpiyatın başlamasını beklemek zorundadır. oysa ki olimpiyatın kendisi bir oyun değildir. ikincisi, her ne kadar farklı zaman kavramları ile dansetseler de, tüm oyunlar aynı saat, dakika, saniye ve salise birimini kullanır. kendisi bir oyun olmayan olimpiyat turnuvası da dahil.

- burada 'evrenin yaşı' ile kastedilen, yani 'bir başlangıçtan günümüze' anlamında ortak kabul gören ilk olma durumu her dört senede meşalesi yakılan olimpiyatlar değildir. binlerce yıl evvel antik yunan'da yerel bir spor festivalidir. bugün olimpiyatların katettiği tüm değişimler, teknoloji, popülerite, katılım vs. her ne kadar o ilk çıktığı köy eğlencesi dönemleri ile mukayese edilemeyecek bile olsa yine de referans noktası odur.

- "ama acaba olimpiyatlardan önce spor müsabakası yok muydu?" büyük ihtimalle vardı, ama bugün devam ettirilen turnuvaların başlangıcı olarak kabul görmezler. 'evrenin yaşı' diye sabitlediğimiz big bang'ın öncesi, ardılı, hazırlayıcı şartları yok muydu? bilemiyoruz; ama bizim de dahil oldugumuz tüm gök cisimlerinin bu evren ortaya çıktıktan sonra 'zaman' kazandığını, hiçbir gezegenin big bang öncesinde oluştuğunu söyleyemiyoruz.

işte bu nedenle evrenin kimsenin güncelini ilgilendirmeyen ama tüm güncellere fırsat olmuş bir yaşı var.