bugün

erkekler genelde sorumluluktan korkarlar ve doğru insanı bulamamaktan korkarlar ki haklılar.
tamamen sorumluluktur.
kısıtlayıcı yapısı, ha her gün köpük partisi yapıyoruz olayı yok ama evlilik olma ihtimalini bile söndürüyor.

ayrıca hücreye girmek gibi bir şey bir kadınla bir hayata başlamak.

çok eşlilik gelsin 4 lü girelim.
korkmayın bir şey olmuyor.zamanla herşeye alışıyorsunuz.
geçim derdi. birazcık.
%90 aldatacağımdan ötürü yanaşmıyorum.

offff dürüstlük abidesiyim yeminlen.
Korkuyorum çünkü;
-eşim olacak bayanın gerçek manada bayması sıkıntısı.
-eşim olacak bayanın benim elimden ev işinin geldiğini bilmesi sebebiyle her işi bana "kitlemeye" kalkması.
-eşim olacak insanın dağınık ve pis olması.
- umursamaz olması.
- çok ve gereksiz konuşması.

Daha çok çok çok var. Ve korkarım ki hepsi başıma gelecek
tek eşli yaşamak derdi.
Kimsenin bana uzun süre katlanamaması.

Korkuyorum çünkü bana katlanamayabilir. Korkuyorum çünkü beni terkedebilir.

Uzun zaman sonra gelen edit: bir yazar bu entrymi oylayınca farkettim ki bunu yazdıktan tam 4 gün sonra tanışmışım onunla. Uzun süre bana katlanabileceğini düşündüğüm adamla. 3-5 ay içinde de evlendik zaten. Korkmakla olmuyormuş yani.
Daha kendi yatagimi toplayamiyorum ben. bi de tum evi allah korusun.

ama ilginctir evlilikten korkmuyorum, hatta istiyorum, ama is ciddiye binse yani aday bi es bulsam -ariyorum- kacarim galiba hemen.


Evlilikten korkmayin bence *
(bkz: taşşaksızlık)

bu insanların gölgelerinden korkmak için de yeterli nedeni vardır. Neden aynı nedendir.
genelde evli insanların mutsuz olması ve mutsuzluklarını çevrelerine yaymaları.
Tek korkum şu; düğünün ertesi günü.
Makyajla kandırdığım adam beni makyajsız görünce vereceği tepki ne olacak?
Yer yer kızarık yüzüme, göz altımdaki morluklara, siyah noktalara bakınca "aha şimdi sıçtım" der mi?
Ayyy çok Korktum valla.

Kaç para ulan kalıcı makyaj?
Bizi korkutan evlilik muessesesi degil karsidakinin gavat cikmasi korkusu diyelim.
erkeğe haddinden fazla sorumluluğun yüklenmesi bile yeterlidir korkmaya.
Para yoksa cepte,
Evlenmek senin neyine?
Sanırsın Gönüller bir samanlık hazır,
Birde çıkar sevdiğin gönül samanlık!
Evlilik hazırlıkları, telaşesi... Düşünürken bile yoruluyor insan.
Bi insana "ben bundan sonra hep senin yanında olucam." demek çok zor dostum anlıyor musun? boru değil yani baya ağır bi söz veriş bu.

Burnunu karıştırıp suratına sürse "allah belanı versin ya" deyip çıkıp gidemezsin. Boktan bir durum.

Bi de bi de.. o kadar alışmışken ya ölürse.. çok büyük risk ya bu evlilik.
evlenenlerin ışık hızında boşanmaları.
Geniş değilseniz; sürekli birine bağlı kalmak,

Bir aileye bakmaya hazır hissetmemeniz.
Çocuk annesiyle olan lmgesel ilişkisinde annenin başka bir şeye bakışıyla gerçekliğe ilk adımı atarak, nevrotik konuma geçer. Bu bakış 3.'dür. Ötekinin ötekisidir. Çocuk dışında kalan annenin dünyasıdır.

Aşk bazen psikotik bir ilişki barındırır. Eğer evlenilecek kişiyle imgesel evreye dönüşler yapan, regresyon yaptıran bir ilişki varsa bu durum kişi tarafından kaygılı bir duruma yol açabilir. Tabi bu kaygı bilinçdışından geleceği için kişi kaygıya nesne atayamayabilir. Bir başka deyişle, 2. derecen bir nevrozdur bu. Çünkü annesi ile kurulan imgesel ilişkinin hali, toplumun sözleşmesi olan evlilikle bir yerlere, bir başka ötekine kanıtlanmaktadır. Yani evlenmek herhangi biriyle evlenmenin nesne durumuna gelmesi mümkündür.

E tabi bu durumu çok fazla faktör etkliyebilir. Bu benim bilinçdışımdan, psikanalitik bir yorumla çıkarmaya çalıştıklarım.
Cinsel ilişkinin tabu olması üzerine de bağlayabilirim fakat uykum var.