bugün

ana veya babanın, çocuğuna duyduğu sevgidir..dünya üzerindeki en platonik sevgi olduğu açık seçik ve de nettir..
korkudur, huzurdur, aşkların en güzelidir. Korkarsınız ya ona birşey olursa diye, huzurdur onu uyurken seyretmek ve en güzeli de aşktır hiç azalmayan ve terk etmeyen...
evlat sahibi olmadan anlaşılamayacağı ebeveyinler tarafından söylenen, pek masum, pek çıkarsız sevgidir.
hormonlarla desteklenen bir içgüdüden kaynaklanan saf,çıkarsız yani gerçek sevgi.
hayata bağlar.
ilk görüşte ve karşılıksız aşktır bu...
daha ultrason görüntülerine aşık olur anne ve baba, doğumuyla birlikte yanmaya başlarlar. onu ısıtmak için daha da yanarlar, o üzüldüğünde buz keser ağlarlar, sırf onun canı yanmasın diye dünyanın canını yakmayı göze alırlar. garip bir şey yaa.
tarifsiz bir duygudur. aklınız çıkar ona birşey olacak diye. gözünüzün önünde olmasını istersiniz, hep koruma gereği duyarsınız. yanınızda olmasa bile onun sıkıntısı size ayan olur. hep onu memnun etmeye çalışırsınız. yaptığınız fedakarlık gözünüze gelmez. onun bir kahkahası için canınızı verirsiniz. üzülmemesi için elinizden gelen her şeyi yaparsınız. böylesine karşılıksız gönül bağı ancak anne, baba ve evlat arsında olur.
bir evlat sahibi değilim ama yanı başımda büyüyen bir tane fırlatma yeğen var.tek kelimeyle mucıze..o masum kedı yavrusu gibi gözlerınden bir damla yaş akınca benim içim cız ediyor.anne ve babasını düşünemiyorum bile.
anne baba olmayan asla bilemez.

bir arkadaşım geçtiğimiz günlerde anne oldu, söylediği bir söz beni çok etkiledi. "oğlum olmadan annemin beni ne kadar çok sevdiğini hiç bir zaman bilemedim" sanırım böyle birşey evlat sevgisi...
(bkz: evlat olsan sevilmezsin).
bazı batılı heykeltraşlara göre şu şekilde tasvir edilir ;
görsel
aklımın almadığı, sanırım evlat sahibi olmadan anlayamacağım sevgi türü.

22 yaşına gelmişim, hala bi yerim çizilse, bi yerim kesilse, babamın yüzündeki o telaşı görüyorum. bazen şımarıyorum; "beni neden bu kadar çok seviyosun baba?" diye soruyorum. gülümsüyor. "senin için canımı veririm ben" diyor. konu kapanıyor sonra.

çok seviyorum. ama sanırım o beni daha çok seviyor. eziliyorum bu büyük sevginin altında.
kesinlikle yaşamayan bilemez. içgüdüsel mi, genetik mi, hormonsal mı, nedenini bilmem ama insan, evladı yemek yiyip karnı doyunca, kendi yemiş doymuş gibi olur mu? evet olur. o kadar yani. gerisini varın siz düşünün.
tarifi olmayan duygu.
"çocuğunuz olana dek birini sevme kapasitenizi asla bilemezsiniz." derler bu sevgi için. eğer öyleyse hepimizin çok sevdiği birileri oldu,bunun üstüne bi sevgi düşünemiyorum ama farkını anlayabiliyorum.

hepimizin çok sevdiği birileri ol"du" diyorum bak,fark işte gözünün önünde,bu sevgide geçmiş zaman yok,sanırım bu fark.
"sanırım."
şu an sadece sanabilirim evet.
oğlumla el ele gidiyoruz hissettiğim yemin ederim ki; o ufacık eliyle elimi değil sanki kalbimi tutuyor.

işte o kadar sıcak, o kadar güzel, o kadar bi' dolu herşey...
onun burnu tıkansa, ben aldığım nefesten utanırım.
Herhalde en güzel sevgidir. Artık oglusumu sevmek istiyorum sözlük ona ördüğüm yeleği giysin istiyorum. Ama önce baba bulmak gerekiyomuş. E herşeyin hayırlısı..
Henüz tadamadıgım bi sevgi ama ilk çocugumun kız olmasını isterim babacı olurlar hep.
Çok merak ediyorum.ozellikle kız çocuğumun olmasını çok istiyorum.
doğuştan mı yoksa sonradan mı ortaya çıktığını merak ettiğim sevgidir.
Profesör doktor Abuzer kömürcü ile nirvanaya çıkmış sevgidir.