eski sevgiliye dair bir hatıradır.

bosanalı 10 sene oldu.
bosandıktan sonra 3 sevgilim oldu.
ikisine dair en guzel hatıramı bırakıcam:

1-bosandıktan 4 yıl sonra hayatıma giren ilk adam. bir senelik sevgililik. hayaller kadar guzel gercekler.
velhasılı biz bir 6 aydır filan beraberdik. bugun cilingir sofrası hazırlıcam dedim, aksama is cıkısı bana gel. gelirken bi sey alayım mı dedi. ciger al dedim.
birkac meze hazırladım. rakı aldım. o gelirken ciger getirdi. cigeri de yaptım.
mis gibi bir cilingir sofrası oldu. mumları yaktım. yunan muzikleri actım.
gozleri parlayarak baktı butun aksam bana.
o gunu unutamıyorum. beraber en guzel gunumuzdu.

2-1,5 sene once 2,5 senelik iliskim bitti. birbirimizin her seyden once en iyi arkadası olmustuk gercekten. her seyi once birbirimizle paylasıyorduk. cicek gibiydik.
velhasılı bi gun dedim ki aksama sana bir surprizim var, bana gel.
boyle bi 8 cesit meze filan hazırladım, ozendim. rakı aldım. cicili bicili masa ortusu. mumlar. yunan muzikleri.
kapı caldı. her zamanki gibi sevincle kucagına atladım. iceri girdi. sevincle el cıırpmaya basladı: -sevgiilim nassı guzel bir surpriz hazırlamıs.
sabah kadar yedik, ictik, gulustuk. o aksam bana evlenme teklif etti kafası guzel olunca. ihih.

bu iki hatıra bu iki sevgiliye dair en guzel hatıralarım. cok kalp.
Ben evleniyorum demişti. * dürüst çocuktu canım benim.
Bu kadar uzun entry yazacak kadar sozlugu seviyo musun ablacim.
bosanalı 10 sene oldu.
bosandıktan sonra 3 sevgilim oldu.
birine dair en guzel hatıramı bırakıcam: -1 sene beraber durduk-

velhasılı 2 senedir kesiyoruz sokaklarda. gulusuyoruz. sosyal medyadan eklesttik. arada bi seylerimi like lıyor. ama ben sıcak soguk yapıyorum. fazla yuz goz olmuyorum icim gitse de. cunku ben adamı evli sanıyorum. ne isim olacak evli barklı adamla allasen. bagrıma tas basarım.
bir gun demez mi ben evli degilim. kalbimde havai fisekler, konfitiler attı yemin ediyorum sevincten.
o bunu dedi, 2 yıldır kesisen biz bir iki gun sonra bulustuk.
pandemi donemi. her yer kapalı.
bana geldi.
aksam saatleri.
abartıyorsam serefsizim aksam dokuz sularrından sabah dort bese kadar non stop konustuk bir masada. hayatını dinledim. hayatımı dinledi. gulustuk. dertlendik. sevindik. uzulduk. eglendik.
velhasılı o ictenlik ruya gibiydi.
zaten bi de yakısıklı serefsiz.
tam bir hiperaktif manyak:)
manyakları severim.
hacı hacıyı mekkede deli deliyi dakkada:)
sabah bes suların da sevistik. gene ruya gibi:)
ilk defa bu kadar hızlı gelisen bir iliskim oldu.
sonra bi sene boyunca ayda birkac defa gorustuk, genelde her hafta ya da iki haftada bir:)

yakısıklı manyak, sen adamı hayatı sevdirirsin, olumu degil..
Evlenmiş beni de silmemiş pp de karısıyla fotoğrafı var. intikamcı biri
çok güzel hatıram yok. genelde anılar da acıtır. şanslıysanız, arada gülümsetir.

ben bu ülkede mıknatıs gibi ruh hastalarını çektim. çünkü zıt kutbu çekersiniz kendinize. özetlersem eğer kendi eski sevgili maceralarımı belli başlıklarla ;

1- saçma sapan nedenlerle ilişkiyi piç edenler.
2- ruh hastaları. (bir tanesinden 2-3 hafta evvel taze kurtuldum)
3- çocuk çocuk hareketle kendilerinden soğutmak için dörtnala çabalayan ve başaranlar.
4- terk edenler.

zaten bir sevgili eğer "eski" olmuşsa, o insan %99 sizin için doğru insan değildir ve üstüne fazla hatıra, anı saklamadan önünüze bakmanız gerekir.

çünkü hayat her şeye rağmen, inadına devam etmektedir. devam edin hayata. hata yapın, öğrenin, sarılın, iyi işler yapın, sevin, sevilin, sevdiğinizle mutlaka sevişin.

doğru insanı bulduğunuzu gerçekten iliklerinize dek hissederseniz, onu asla kaçırmayın ve elinden sımsıkı tutun.

ulen iyice huysuz ihtiyarlar gibi oldum ha..
Benim lise aşkımdı, hopalıydı, doğal kızıl saçları ve yüzünde ona çok yakışan çilleri vardı.

Gerekmedikçe konuşmazdı, çok ürkekti ve hep boğazını da örten uzun kollu şeyler giyerdi.

Küçükken koyun otlatırken yıldırım düşmüş üstüne, ensesinden beline kadar ve boynunda göbeğine kadar yıldırım izi vardı.

Yıldırım izi dediğim şey sırtını, göğsünü ve kollarını tamamen kaplayan kırmızı bir keloid izi, yaprakları olmayan bi ağaç gibi.

Çıplak olmaktan daha çok bu yıldırım izinden utanırdı. Ama o kadar güzeldi ki sanki özellikle yapılmış bir dövme gibi neredeyse simetrikti.

Ve ben o yıldırım izlerinden öpmeyi çok severdim. O an acaba ne korkunç bi acı çekti diye düşünürdüm, nasıl dayandı derdim kendi kendime. O an gözleri kapanırdı, gülümserdi,

Onun kendinde kusur olarak gördüğü şey hiçkimsede olmayan güzelliğiydi aslında.bir tek kendi farkında değildi.
Olmayan biri için anı bırakmakta ne bileyim.

Benim anım ne işine yarayacak zaten balık hafızalıyım.
Sifonu çektim gitti anı falan kalmadı.