bugün

'bir gün yolda yürüyordum, bir şarkı duydum, kalbim acıdı. bu kadar...' cümlelerinden sonra burnuma gelen ve bütün vücudumu saran ağrıyla canımı yakan koku.
sabahın bu saatine yaklaşmış iken, hele ki yalnız iseniz asla yapılmaması gereken eylemdir.

" ah be başlık nerden çıktın karşıma? niye hatırlatmaya yardımcı oluyorsun? "
aynı kokudan yeni sevgiliye alarak sorunu çözer özlemi dindirirsiniz.
eskinin yerine yenisi bulunulamadığında muhtemel düşülecek acizlik göstergesi.
migren krizi gibidir. aniden bünyede belirir ve o günlere doğru inanılmaz bir özlem beslenir. durdurabilmenin tek yolu eski sevgiliyle oracıkta sevişmektir, ama ne mümkün. kriz, doruk noktasına ulaştığında kişi çocuklar gibi ağlayıp, eski sevgiliyi aramak için eline telefonu alır, fakat bir türlü gururuna yediremez ve ibrahim erkal gibi telefonu duvara atarak kırar.
(bkz: eski sevgilinin kokusunu özlemek)
eski sevgilinin ugg'ının bile özlendiği bir psikolojide tam anlamıyla çaresizliği hissetmektir.
hala eski sevgiliyi sevmektir.
gittiğiniz yerlerde o koku hissedildiği an derin bir nefes almaya ve hatta kokuyu takip etmeye sebebiyet veren özlemdir. ayrıca sonsuz bir özlem de değildir.
bu duygu hiç çıkmayacak gibi girer içimize sonra onunla görüşemeyeceğimiz gibi bir düşünce beynimize saplanır. belki bir yerlerde, sende kalmış bir eşyası vardır. derininize çekersiniz kokusunu. yetersiz gelir. yapabileceğiniz bir şey kalmaz.
(bkz: sevgilinin parfümünden almak)
yüzüne yüz sürülen, gözlerindeki masumluğa dizeler dizilen sevgilidir ki ayrıldıktan sonra geceleri yatağa girmek işkence olur. başınızı her yastığa koyuşunuzda gözünüzün önüne gelir dikiliverir o güzel silüeti diri göğüsleri, kıvrak bir vadiyi anımsatan sırtı... tüm bunların etkisiyle kendinize sarılırsınız bir koku ararsınız, sevgilinin kokusudur ancak bu koku yoktur artık. yoktur fakat zihne kazınmıştır, unutulmazdır.
(bkz: eski sevgilinin kukusunu özlemek)
yeni sevgilin varsa eğer:

yazıklar olsun sana. sapkın mısın sen?

siktir git parfüm al farklı farklı. onları kokla. emin ol onun kokusunu özleyerek yeni sevgiline ihanet ediyorsun.
(bkz: eziksin oğlum ezik)
hele ki eski sevgili parfümünü bırakıp gitmişse evinizde, özledikçe parfümünü içine çekmektir.

(bkz: şu an ağlıyorum biliyor musun)
eskisi olmayanlar için: tek olan onun kokusunu uzakta olan aşkının kokusunu özlemektir.her kavuşmada, her gelişinde doyasıya koklamaktır sarılmalarında.
Kokusunu özlesem ne yazar şimdi başkası kokladıktan sonra..
lanet bir özlem çeşitidir...sende kalan eşyalarında o kokuyu aldıını sanıp bir zaman oyalanırsın ya ,sonrası fena..başka bir sevgilin olursa onu unutmadan ,işte o zaman onu koklamazsın diğerine zarar gelsin istemezsin...zaten kokusunu alamazsın bir başkasının .hep onunkini istersin hep o koksun burnuna ,onun teni değsin tenine...offf ne biçim bir başlıktır bu???
efenim kullandığı parfümü alıp kriz durumlarında kullanınca pek de koymayan olgu.
gece gece bu başlığı görüp derin bi soluk almaktır odanda belki bi yerlere sinmiştir o koku diye..
ama sonra yavaş yavaş verirsin o soluğu çünkü çoktan uçup gitmiştir.
yeni bir sevgiliye sahip olmamaktır..
(bkz: eski sevgiliyi geride bırakamamak)
(bkz: geçmişle yaşamak)
(bkz: eski sevgilinin eskiyememesi)
kullandığı parfüm yeni kız arkadaşa hediye edilir. *
(bkz: saplantı)
günümüz kızlarının çoğunun fullspeed adlı parfümü kullanmasından dolayı pek de yaşanmayacak durumdur.