bugün

öncelikle;
eski sevgili kadar başınıza taş düşsün vs vs

sonralıkla tanım;
eskiden sevgiliniz olan er kişinin veya hatun kişinin siz hariç bir başkası ile evlenmiş olması halidir.

en sonunda subjektivite;
benim başıma geldi bu. ciğerim söndü sandım. en güvendiğim kişilerden biriydi, b.k gibi bir sonla bitti. ve o hiçbir şey olmamış gibi hayatına devam etti. bir kaç ay içerisinde çarşaf çarşaf nişan fotoğrafını yayınladıktan sonra; bir kaç ay sonrasında da küt diye evlendi. bu 'küt diye' olma durumu sanırım o an bir tek benim içindi, zira ikisi de son derece mutlu ve beklenilen bir olayı yaşıyor gibilerdi fotoğraflarda. kendime nöbet yazdırdım o gece. bütün gece yapmamam gereken ne kadar iş varsa yaptım. asla oturmadım. odamda ayağımı uzatıp tv izlemek varken gittim acil serviste hasta baktım. Teoman'ın uykusuz her gece şarkısı gibi. sonra hiç unutmuyorum sabaha karşı saat 04 gibi hastanenin merdivenlerinden birine çöküp hüngür hüngür ağladım. ciğerim söküldü sanki, öyle bir ağlamak. o saatlerde onlar muhtemelen düğünlerinden çıkıp otelin yolu tutup ve hatta sevişmeye bile başlamışlardı. vay yavşaklar vaydı. o günü, o geceyi hiç unutmadım. son derece s.kik, b.ktan, böyle ipne gibin puşt gibin bir geceydi. düşman başına.
az biraz koymasıdır.
tanıdığım birinin başına gelmiş durumdur. biraz vakit geçse ne ala ama ayrılmanın bir hafta sonrasında evlenmek karaktersizliktir.
ne yapsaydı, bir kere senin sevgilin oldu diye bir daha kimseyle birlikte mi olmasaydı?
olağandır. "eski"dir artık, seninle olayı bitmiştir.
Madem bu kadar koyacak, elinde tutaydın bir şekilde.
çok lanet bir durum.üstelik sen şehir dışındasındır ,annesi fırsat bilir ve en yildirimindan nikah nişan düğün gerdek olayını bi çırpıda hazırlar , lavuk akrabasidir. eve geldiğinde annen ölüm fermanını gözleri dolarak verir eline . saskinsindir ,delirmissindir ,cinayetsindir. iş işten geçmiştir. ahmet kayayı ezberlemis , alkol komalarina girilmiş , vücut diri olarak anestesisiz otopsilerle tanışmıştır. neyseki geçmiş olmuş unutlumus yerine en tatlısı kaderime sipariş olunmuştur.
Nasipten öte köy olmadığının ispatıdır. Nurkevser olsun zeynep olsun evlendiklerini tahmin ediyom. Nurkevserle en son 10 ay önce konuşmuş ben nişanlıyım demişti, muhtemelen evlenmiştir o çok durmaz onlar çünkü sohbet gruplarını iyi biliyorum fazla nişanlılık onlarda aykırı. Zeynep ise en son 12-13 ay olmuştur konuştuğum o da çok durmaz yaşı 26 hem öğretmendi. Benden sonra başkasını tutmuştu ve çocuğu biliyordum. Beyzanın daha okulu yeni bitti onunla çok birşey yaşamamıştım zaten hukuk fak. Mezunu o daha yüksek lisans falan yapar zehir gibi kafası vardı. Ben evlenmelerine ister nurkevser olsun ister zeynep çok üzüldüğüm söylenemez. ilk ayrılık kararlarından sonra çok ağlamıştım aşırı üzülmüştüm o zamanları unutamam. Yoksa evlenmeleri falan beni çok sarsmadı Allah biliyor alışmıştım yokluklarına. Dediğim gibi ilk ayrılık kararlarından sonra aşırı üzülmüş, aklımı sıyıracak hale gelmiştim, hatta hiç unutmuyom benim halimi gören annem üzüntüsünden ayakları tutmamış oturarak birkaç hafta namazlarını öyle eda etmişti, bu beni daha da beter etmişti o zaman. Allah biliyor hakikaten pis zamanlardı rahatlıkla diyorum şimdi düşündükçe. Çünkü ilk zamanlarda şeytan ve nefis birlikte kişiye öyle iğrenç fikirler veriyor insanın alemini paramparça ediyor ki bu bambaşka. Ama şimdi zeynep olsun nurkevser yada beyza olsun üzülmüyorum gittiklerine. Biliyorum inanıyorum bu evlilik konusunda da nokta atışı olacak bilmem alaz hanım ister mi ama Rabbim beni bekletiyor bekletiyor ama verdi mi tam nokta atışı veriyor. Hayatımdan biliyorum askere 24 yaşındayken gittim ama öncesinde 2 sefer başvurmuş bi türlü kabul edilmemişti sonra 3. Başvuruda nasib olmuştu askerlik ve çok rahat etmiştim askerde öyle böyle değil. Sonra meslek anlamında 2006-2010 kpss sınavlarına girdim ama olmadı piyasada çalışmaya devam etmiştim ve 2012 yılında bu sefer işi de bırakmış evde ders çalışmaya başladım ve bu sefer nasib olmuştu şimdiki çalıştığım kurum. Hatta insanlar şaşırmıştı o zaman o puana nasıl geldi orası diye. Ve şimdi gerçekten bu konuda da rahatım yani. Allah veriyor bana gerçekten bunu iyi biliyorum ama sabretmem gerektiğini bu evlilik eş konusunda bana öğretiyor. Ve inanıyorum çünkü alaz hanımı çok istiyorum ama nokta atışı onunla mı yoksa başka biriyle mi olacak bunu Allah biliyor. Bi de gençken sıkıntı çekip ilerleyen yaşlarda rahat etmek daha cazip. Çünkü yaş ilerleyince eşi de iyi bir insansa birbirlerine destek olup o zor zamanları aşabilirler bu çok önemli çünkü. Onun için bu nurkevser zeynep falan elimden gitti diye şimdi zerre üzülmüyorum, Allah uzun zamanlar mutlu olacağım kişiyi hazırlıyor diye sonuna kadar inanıyorum.
valla bize öyle bir bilgi gelmedi henüz.
bana hiçbir şey hissettirmeyecek durumdur.. mutlu olamayacaklarını da biliyorum zira o adamın mutlu edebileceği bi kız yok yeryüzünde..
olması gerekeni yapan sevgilidir. kimse kimseyi bir ömür boyu beklemez. bu delilikten başka birşey değildir.
Aklınızdaki bir sıkıntının bitmesi sebebidir.
2. defa evlenmesi kadar koymayan durum.

vay arkadaş ya adam bana resmen tur bindirdi. boşadı diye göbek atıyordum,
daha mezdekenin (bkz: lebdil benediştiri, venegil el diştiri, il esveyeayyii murra murra) şarkısını söylerkeneee,
adam 2. yi aldı. valla devamını da ezbere biliyordum şarkının.

ilili ya lilll illliil yaliill..
eski sınıfından hiç sevmediğin insan ile evlenmesiyle hüzne boğan durumdur.
ASIL KOYAN onun birisi ile birlikte olup sizin hala bunu kabullenemiyor olunmasından dolayı, olayı sadece eski sevgili evleniyor diye dile getirmek komiktir.

başına "eski" diye işaretlediğiniz bir kişi için üzülmek duygusal olan insanın işi değildir. tam tersi bu daha duygusuz alışmış insan davranışıdır. gereksizdir...
ben düğününe gittim oynadım bile lan. hahahaha.
Sıklıkla başıma gelen durumdur. Hatta öyle ki evlenemeyen kızlar tarafndan taciz edilmeye başladım o derece.
yemin ederim umrumda olmaz. bitmiş artık her şey içimde... bildiğin deliler gibi aşıktım yanıyordum nasıl yok olmuş gitmiş içimde... evlensin tabi mutlu olsun... düğününe çağırsa gider eğlenirim lan bildiğin... zaman her şeyin ilacı işte...
geçen ortaokulda asıldığım kızla karşılaştım .geçmişi yadettik .babaanne olmuş .2tane torunu var .
hala evlenmediyseniz size koyar hem de pis koyar.
Bu entrymi okur musun yoksa hiç görmez misin bilemiyorum, sadece içimi dökmek istiyorum.

seninle ayrılmamız çok sancılı bir süreç olmuştu, 10 senelik çocukça ve safça bir sevgiden sonra birbirimiz için yaratılmadığımızı farkettiğimiz anlardan itibaren kafalarımızda bitmişti aslında. senin bana sevgili olduğumuzu hatırlatmak için hiç bir jestin olmadı mesela. benim için hep merak etmekle geçti o yıllar, acaba ne zaman bir küçücük çiçek verirsin ya da sevimli bir sürpriz yaparsın (minik bir papatya bile olabilirdi), ne zaman kariyerin için ve kendin için bir şeyler yaparsın diye de bekledim. hiç bir şey olmadı senden yana, benim de kalbim yoruldu artık ilişkinin en çok değer veren tarafı olmaktan, etrafımızdaki herkeste vardı bu tarz sevimli şeyler fakat bizde her şey çok sıkıcı ve durağandı, senin odunsu hallerine dayanamayıp sana çiçek bile almıştım hatırlarsan. sonrasında da biz fazla uzattık galiba, sonra ben abd'ye gittim, geldim, sen ingiltere'ye gittin. yıl 2013tü, ayrıydık. aileme asla konuşulmaması gereken şeyler anlattın, arkadaşlarıma da öyle.

her gün ölmeyi diledim 2014 yılının başına kadar, ki bu senin ayrılık sonrası bana ve etrafımdakilere yaşattıklarınla oldu. o günlerde kafamdaki ideal eş için bir liste yaptım kendime, bu özelliği olsun şu olmasın * * * çok abartılı 60küsür maddelik bir liste. sonra benim kalbimi biri çaldı, türkiye'de yaşayan bir makedon. onun gelişi büyülü bir andı benim için, ve önceden arkadaşım olan bu kişinin her anlamıyla benim tam aradığım özellikte biri olduğunu fark ettim, ki ben listemin yarısına dahi uyan birine rastlamamıştım *
beni ondan soğutan tek problem soyadıydı, zaten sadece onlarda olan bir soyadı bu. kendisi makedonca olarak taşıyor soyadını ama türk vatandaşlığına geçen ailesi senin ismin+oğlu şeklinde bu soyadını taşımaya devam ediyor ki onlar da soyadını türkleştirip tc vatandaşlığına geçmesini istiyor. Bu da demek oluyor ki kalbimde sana karşı hiç bir duygu kalmamış olsa da, soyadımda senin ismin olacak. allah biliyor, bunu ben belirlemedim, hatta dedim ki kesin senin duan falandır bu, ancak filmlerde olur böyle acayiplikler. çünkü soyadı dışındaki her özelliğine tek tek aşık olduğum insandı kendisi *.

onu tanımaya başladığım ilk buluşmamızdan itibaren (geçen sene marttan beri) her görüşmemizi ailem de biliyor ve hep destekliyorlar, öyle ki yabancı olması bile problem değil hatta daha da çok seviyorlar bu yüzden.

ben, 2013 ağustosta tam da doğum günümde sen ingiltere'deyken esra'yla 2002'den beri süregelen dostluğumuzu bitirdim, senin yarattığın stres ve gerilimde yanımda olmasını çok istedim ama o gelmedi, ve arkadaşlığımız da orada bitti. ta ki birkaç gün öncesine kadar. senin evlendiğini duyacaktım bir gün, ama ne tepki vereceğimi ben de bilmiyorum "herhalde üzülürüm" dedim ama öyle olmadı ya.

bana 2 sene önce bir söz vermiştin, seni kimse zorlamadı bu sözü vermeye, çok şaşırmıştım. dedin ki evleneceğin kadın veya doğacak olan kızın benim adaşım olacakmış. isme göre eş seçilir mi? şimdi evlendiğin kişinin adını bilmiyorum ama sanırım sen bu sözü tutmadın, çünkü mükemmel bir uyum gördüm aranızda. ben ve sen o kadar uyumlu olamazdık, olmadık da, gerek sosyal çevre gerek kariyer hedefleri bakımından.

peki esra bana bunu neden anlattı? sen o kadar çok stres yarattın ki bende, bu sene tekrar amerikaya gittiğimde çok rahattım senden yine uzak olduğum için, onca olumsuzluklara rağmen. geldiğim günün sabahı diğer gelişimde olduğu gibi başladım gerilmeye, ya beni izliyorsa şimdi bir yerlerden, ya beni tehdit ettiği gibi öldürürse? bu sorular dün akşama kadar rahatsız etti beni, esra ne zaman ki anlattı bana, o zaman rahatladım.

ben, ortaokuldaki küçücük çocuk halimle senin evlendiğini öğreneceğim günkü tepkiyi hiç düşünmemiştim doğrusu. içimde nefret de kalmamış, öfke de, ne bir olumsuz duygu ne de sevgi. bunu o haberi alıp fotoğrafları görünce fark ettim, hiç kimse oluşunu hiç bu şekilde olgun karşılayacağımı bilmezdim. dün bunu yaşadım ben, anneme de bu sabah söyledim çok mutlu oldu. dün akşam okurken esra'nın mesajını, yüzümde tam olarak o çocuksu gülümseme belirdi, yine gülümsedikten sonra konuştum -bunu sen fark etmiştin ya-, ona cevap olarak şu satırları yazdım, gayet de içimden gelerek "Allah mesut etsin, inşallah hep çok mutlu olsunlar bir ömür" *
ahahahah bütün eski sevgililerimin evlenmesiyle yaşadığım durum
good luck chuck daki chuckım ben .
çok farklı bir duygu. üzüntü ya da sevinç gibi bir şey değil. geçenlerde gördüm çarşıda boş boş dolaşırken. karnı burnundaydı. umarım Mutlu olur.
Geçen hafta başıma gelen durum. Gayet mutlu görünüyordu fotoğraflarda. Çok da tınn, giden gitmiştir gittiği gün bitmiştir. Beynimi bunlarla yoramam. Hayatıma bakarım.
Bu hafta sonu başıma gelecek olaydır, sağolsun düğün davetiyesini mail atmış. üstelik ayrılma nedenim benim ona göre "eğlenilecek adam" olmamdı. Bir enayi bulup kendisini kakalamış olmasına sevinsem bile zavallı kocasına üzüldüm.
Yazık kimin çocuğuysa.
Rahibe olup manastıra kapanacak hali yok.
Evlenecek tabi.
Allah gönlüne göre versin.
Hâlâ yaşamadığım durumdur.

Elimi attığım kurudu galiba.
güncel Önemli Başlıklar