bugün

ankaradan kayseriye sabah gidip akşam dönmek.
hayatı müzik olur. şarkılar söylemeye, dinlemeye başlar. sevgilisine bir şarkı bulur, o şarkıyı sürekli dinler. o şarkıda sevgilisini yaşar. ruhu dinlenir, temizlenir.
rahat bıraktım onu.

beraber aldığımız treçkotu üzerimde görmemişti hiç, mevsimi olmamasına rağmen o trençkotu giydim ve çıktım dışarı. üzerimde görmese bile son konuşmamızda üzerimde olmalıydı. ilk defa konuştuğumuz yere gittim ve aradım. bütün planlarımı o konuşmadan sonra ayrılacağız diye yapmıştım. içki içmeme karşıydı o. sevmezdi bu tür şeyleri, alkol alan bir baba istemiyorum derdi. ona inat hemen taksime gidip içicektim, iş yerinede yıllık izne çıktığımı söyleyecektim. 2 hafta kaybolucaktım ortalıktan. telefon cebime taş kadar ağır geliyordu, ona ulaşmamı sağlayan meret şimdi sonsuza kadar ona ulaşmamı engelleyecekti. aradım, hemen açtı telefonunu. normalde telefonu çalınca odasına koşardı, rahat konuşmak için. bir süre açamazdı bu sebepten ama bu gece hemen açtı. demek o da bekliyordu bu telefonu.

"seni seviyorum ancak eski heyecanım yok" dedi.

--spoiler--
a- bu yüzden üzülüyorum bu kadar, bu yüzden son zamanlarda gerginim sana karşı. mesaj atarken zorunluluktan atıyorum, her an rapor vermek ağır geliyor artık. başlarda böyle değildi oysa zevk alıyordum bunları yapmaktan ama şimdi...

b- benden ayrılmak istiyorsan söyle bir ay üzülürüm, ikinci ay unutmaya başlarım. bu şekilde her an mutsuz, huzursuzum.

a- senden ayrılırsam aklım sende kalıcak, senden daha iyi birisini bulamam buna eminim. zaten başka birini hayatımda düşünemiyorum; senden ayrı bir hayat düşünemiyorum, seni seviyorum ama ne olduğunu bilmiyorum. inan sebebini bilsem sana da söylerim. çok mücadele ettin tüm zıtlıklarıma rağmen. bu kadar iyi olmanda üzüyor beni.

b- ben iyilik falan yapmıyorum sana. sadece mücadele ediyorum. bu kadar emek vermişken, çabuk vazgeçmek üzüyor beni.

a- benide üzüyor ama vazgeçmiş değiliz

b- ne peki?

a- bilmiyorum.

b- bilmiyorum diye birşey yok! ben kimseye değer vermezken sana verdim, aileme anlattım ilişkimizi. nedir bu yaptığın? iki ay sonra askere gidicem zaten kafamda bin tane tilki dönüyor, yetmezmiş gibi sen çıktın. en son senden umardım böyle bir şeyi.

a- bu biriken birşey bir anda çıkmadı ki. sana söyledim ben herşeyi olduğu anda söyleyemiyorum, biriktiriyorum ufak şeyleri sonra böyle büyük oluyor patlak verince.

b- beni seviyor musun?

a- evet seviyorum.

b- o halde sana süre veriyorum. telefonu kapatmamdan itibaren bundan böyle konuşmuyoruz, mesaj atmıyoruz, buluşmuyoruz. beni özlediğinde, ilişkinin sorumluluklarını kaldırabileceğine emin olduğunda mesaj at.

a- sen nasıl istersen.

b- facebooktan silme sakın kırarım kafanı*
a- tüh fırsattan istifade silicektim bende*yapmam öyle birşey zaten

b- kendine iyi bak

a- sende görüşürüz*
b- deli misin? ağlıyor musun sen?

a- hayır*
b- burnun akıyor görüyorum bak

a- yaa hayır*
b- tamam kapa telefonunu burnunu sil hadi.

a- tamam, çok öpüyorum seni

b- şimdi öpme ya sümüklü sümüklü

a- yaa nolur*
b- aklımdasın, görüşürüz.
--spoiler--

en son ağlayarak kapattı telefonunu, halen ses seda yok, bugün 3. günümüz. hemen özlese bari.

edit: okuyup artı oy veren arkadaş sayesinde hatırladım bu entrymi. özlemedi amk ayrıldık.

edit2: yine okuyup artılayan arkadaşlar sayesinde hatırladım, geçen ay evlendi. ablası anlattı bir süre sonra. benimle ayrılık sebebi de buymuş. o ara görücü gelmiş, çocuğun durumu iyiymiş, ailesi evlen demiş vs. hiç de öyle bir aile değildi ama basiretleri bağlandı heralde. hayırlısı olsun tabi. biri daha okuyup artılarsa çocuğu olacak heralde. siz artıladıkça ben gelişmeleri vermeye devam edeceğim. amk kızdan ayrıldık kızla ilgili son dakika gelişmelerini verir olduk*

beni sorarsanız hiç bir şey benden önemli değil. yok lan koydu biraz ama 2 yıl olmuş amk geçti artık. askere gittim ve sıfırladım zihnimi. çok şükür.
şahsen ben sebepsiz gülerim ellerim titrer ayaklarım birbirine dolaşır hatta konuşurken ellerimin kollarımın fazla olduğunu düşünür sabit tutamam.

evet sözlük aşığım.
saçmalar, saçmalar da saçmalar. eğer kızda da beraber olma eğilimi varsa buna göz yumar, hatta onun saçmalıklarına güler. fakat durum bunun tersiyle erkek saçmalıklarıyla yanlız başına kalır.
hayal kurmakta sınır tanimaz, kendini herşeyi yapabilecek gücte hisseder ve iliskinin hayatinin merkezinde hep aski yatar. Kadindan daha yogun yaşar erkek aşkı.
kıskan, baskı yap, kıskan, eve bırak, gereksiz kıskançlıklar yap, gerekirse ev arkadaşından bile kıskan... böyle devam eder.
sonradan pişman olunacak aptallıklardır.
aç kalır bişey yiyemez. eğer öğrenciyse tasarruf eder, para biriktirir, ilerde saçma bişey olduğunun farkına varınca, o biriktirdiği parayı bi güzel yer. mutlu sona böyle ulaşmış olur. *
sahip olmak istemesi.
her sarkiyi kendisi ve asik oldugu kiz icin yazildigini dusunerek dinlemesi.
dişini fırçalayanların olduğu söylenmektedir.
ne yaptıkları çok belli olmuyor zannımca... aşık olup aşık değilmiş gibi davranmaları mesela; bildiğin kayışı kopukluk...
yeni aşık olmuş bir erkek sevdiği kız ile kahve içtiği kafeden çıkarken aşk sarhoşluğundan kafenin camını fark etmeyip cama çarpar.

bu hata planlamadan da olsa kızı tavlamasına sebep olabilir. çünkü kız bu hareketinden kendisine ne kadar aşık olduğu sonucunu çıkarabilir.
saçınızı çekerler,alay ederler...
açılmadan önce, düşünür ve mutlu olur yanında ise saçmalar. açıldıktan sonra reddedilirse oturur ağlar.
ne kadar seviyorsa o kadar kötüleyecek ve tüm doğru bildiklerini o hatun üstüne oynayacaktır.
daha sonra asla yapmayacaklarıdır.
Sevgiliye meyve soymak yedirmek
ilanı aşk etmek
Sandalyesini tutup oturtmak
Araba kapısını açmak
iltifat etmek
Kumandayı sevgiliye vermek
istersen alışveriş yapalım, demek
Sen nasıl istersen hayatım, demek
mantık out.
mastürbasyon yaparken aşık olduğu kızı düşünemez.
mazlum ayakları yapmaktır.
aslında yapmaması gereken şeylerdir.
okudukça vay be dedirten yaptıklarıdır.
böyleleri de varmış.
korkar ve kaçar.
asla yapmayacaklarını yapmak.
güncel Önemli Başlıklar