bugün

erkek insan ırkın basit taslağıdır. kadın ise eklenti paketli halidir.
cevabı eşşeğin sikidir olan beş para etmez soru.
ciddi bir sorunsaldır.
erkeklik, sadece libido tanımlarla açıklanacak, sadece şiddet temelli ele alınacak bir olgudur.
sadece bir uzva sahip olmak değildir. sözünün eri olmaktır.
http://www.youtube.com/wa...mbedded&v=8MnAkVPklCU
yeri geldiğinde vazgeçmektir.
Bazı durumlarda erkeklik ;

sevişmek : sikişmek
bakar mısınız : bi baksana
pardon? : ne ne ne ?
pardon ( seslenme ) : aloo, şişt, birader, kardeş
penis : sik
vajina : am
kadın : am
aldatmak değildir.
Ekmek getirebilmektir.
Sevdiğini koruyabilmek. Sözünün arkasında durabilmektir.
bir organ.
Uçkurla değil de akıl ve kalple karar verebilmektir. Adam olabilmektir.
Kendini kendinden önce başkalarını koruyabilmek sahip çıkmak.
YAŞAM BiÇiMiDiR.
(bkz: mükemmel erkeğin tarifini veriyorum)
sanıldığı üzere bir organ değildir. Sevdiklerimi koruyabilmek ve kendisini sevdikleri için feda edebilmektir.
sahip olabilmektir, güçlü olabilmektir zorba olmadan, baba olmayı koca olmayı öğrenmektir erkek olmak, ekmek kazanmaktır, yeri gelince ezilmektir ve sesini çıkaramamaktır arkadakileri düşünerek, sevdiklerinin dayanacağı direk olmaktır erkek olmak.
Adamlıkla karıştırılmaması gereken kavram.
görsel
Onda dokuzunun kaçmaksa geri kalan onda birinin sadece erkeklerin bildiği cumartesi olayında gizli olduğunu düşündüğüm hede.
Bacak arasındaki çıkıntıyla değil kişilikle olur.
kendisine dair yazılmış tasarımları gerçekliği olarak alıp hayatını bunu gerçekleştirmek üzerine kuran erkek bilinci.

düşündüğüm yerde değilim. histerik sorularım son kertede aynı motifin çeşitlemeleri; neden ağzıma sıçtın? buradaki gizli özne belirli bir özne değil ama paranteze alınmış boş bir x tarafından simgelenebilecek gizli bir yaratıcıya duyulan tepkidir. bu benim diyebileceğim her sözcelenmiş içerik ben değildir. ben sadece geri kalan boşluğumdur. her içerik karsısındaki boş mesafeyimdir; düşünüyorum öyleyse varım değil ama düşündüğüm yerde değilim ve orda varım. öznenin tözel olmayan statüsü hemen yanı başımda, yüzüme çarpıp duran sokağın orada. gerçek bir insan öznesi haline ancak ne menem bir yaratık olduğumu kabul ettiğimde gelebilirim ve insan mıyım, değil miyim sorusuna verebileceğim nihai cevaba da anca bu noktada ulaşabilirim ama insan olduğuma dair bir ulaşımın kendisi sızının üzerine farkındasızlığın kadife örtüsünü sermez ve acı kaldığı yerden oymaya devam eder ruhun ak minesini. içinde olduğunu söylemek içindeliğin içinden kaçmanın tek yoludur ve kendime söylemem gereken bir cümle var, hala söyleyemediğim ki tüm kendime yönelttiğim aşağılamalar, mahvetmecilik oyunları aslında bir cümledir; açık seçik insan dilinde kuramadığım bir cümle. özne olarak ben ve sonuçta herkes esasında bir kayıp nesnesidir; nostaljiktir... bunun bir daha asla olmayacağını bildiğin halde insan olmaya duyduğun sonsuz melankoli.
elalemin karısına kızına bakmamaktır.
en kısa haliyle budur.
Mesele kendi acısıysa kan kusup kızılcık şerbeti içtim demek ama küçük bir kızın acısıysa verdiği merhametten rikkatle hüngür hüngür ağlamaktır.