bugün

kendilerinin kısaltmasıyla etö, sözde ergenekon davası ile korku imparatorluğu yaratılmak istenmektedir. insanlar konuşamamaktadır, konuşanlar içeri alınmaktadır. Medya dalga dalga sayıyor tam tamına 12 dalga olmuş. Türk, atatürk, laiklik diyenler içeri alınıyor. Suçları ise belli değil. Sadece darbe yapmak istediler deniyor. Bu gerekçe ile bir çok kişi 2 ayda bir gözaltına alınıyor, demir parmaklıkların arkasına atılıyor aslında sebepsizce...

ve artık her şey ortada. Sivil bir darbe ile karşı karşıyayız. 12 Eylül askeri darbesiyle düşünmeyen beyinler yarattılar... Şimdi yapılan sivil darbe ile düşünen beyinleri susturarak, geri kalan insanları sindirmeye çalışıyorlar.
özellikle muhalif basın kanadı tümüyle elden geçirilmesi sonucu varılacak yargı. amerikan kankası parti ve onun atadığı savma işini yapan adamlar muhalif ne kadar kanal varsa aradılar tüm bilgisayarlardaki bilgileri ele geçirdiler ve çok saygıdeğer big brotherla paylaşıverdiler.
susarsan işlerin tıkırında ama susmazsan hertürlü belaya hazır ol imajı verilmiştir. bu olayların başlangıcı emin çölaşan'ın hürriyet'ten kovulmasıdır.
susma susarsan köpekler azacak diye bir deyişe de vesile olmuştur.
nam-ı diğer, karşı(yeşil) devrimdir. pardon bunlar devrim kelimesinden rahatsızlık duyarlar. inkılap olacak o inkılap. kenan evrenin inkılabı.
ergenekon davası atatürkçü ve cumhuriyetci aydın kesime yapilan sivil darbedir. ülkeyi muhalefetsiz yönetmek isteyen iktidar faşizm yöntemlerini uygulamaktadır.
cumhuriyet değerlerine, laikliğe ve Atatürk devrimlerine sahip çıkan kadroları dağıtmaya yönelik bir operasyona dönüştüğü ortada olan bir darbedir... Kemalist Devrim'e ve O'na yürekten bağlı yurtsever aydınlara açık saldırıya dönüşmüştür. Türkiye Cumhuriyeti, iddianamesi bile olmayan göz altılarla, "hukuk devleti" sıfatından hızla uzaklaştırılmaktadır. Konunun yargı-hukukla alakasız, siyasetle ilgili olduğu ortadır. muhalefeti susturma sorunudur. Avro-Amerikan demokrasiciliğin diktatörlüğü gözönündedir...
amerikadaki ağlak efendiyi getirmek ve amerika güdümünde ılımlı islam ülkesi yaratmak için ön çalışmalardır. gerçekten hayallerde yaşıyor bazı ibneler.
bütün yolları darbeye bağlayan, ille de darbe diyenlerin, başına kışına darbe ekleyerek tatmin oldukları önermedir.
türkiye demokrasisindeki 1954-1960 döneminin daha kötü biçimde tekrarlandığı devrimdir. 1954 genel seçiminde oylarını artıran ve oy artışının getirdiği "her istediğimi yaparım" türü şımarıklık havasına giren o dönemde iktidar olan demokrat parti, 1957 seçimlerinde oy kaybedince sinirlenmiş ve muhalefete karşı vatan cephesini oluşturmuş ve chp'yi kapatmak amacıyla tahkikat komisyonu'nu kurmuştur. bu komisyonun kurulmasıyla yapılan ilk sivil darbe, halkın tepki göstermesi üzerine harekete geçen ordunun 27 mayısla hükümeti devirmesiyle önlenmişti.

şimdi nedense atatürkçü ve cumhuriyetçi kesimi yok etmeye yönelik 2. sivil darbeye kimse ses yükseltmemektedir. burada akp hükümeti ne zaman zora düşse, yeni bir ergenekon davası operasyonunda birkaç akp muhalifini gözaltına alma ve tutuklama yoluyla gündemi değiştirmekte ve ülkenin çıkarlarına aykırı olan ve halkın tepki gösterdiği politikalara ülkeyi alıştırmaya yönelmektedir ve maalesef bu konuda epey mesafe kat etmiştir. bu darbeyi durdurmak için akp'yi 2011 genel seçiminde iktidardan indirmek türk halkının boynunun borcudur.