bugün

Ah bacılarım, ah can yoldaşlarım, bebişlerim, gelin toplaşın yanıbaşıma anlatayım sizleri sizlere. Öyle hemen kızıp cellallenmeyin, bak, yanaklarınız al al oluyor, gülümseyin biraz.

Şimdi önce entel'den anladığımızı yazayım, yoksa entel'ler basar burayı yıkar dağıtır her yanı. Beni de alır götürürler ıssıza, saatlerce Jeux D'enfants izletirler, Elif Şafak okurlar. Aman Allah'ım, düşünmesi bile tüylerimi dikenlendiriyor. Yapmayın cancağızlarım. Sevin beni de, hümanizm aşığı rastalı saçları, ah aşığınım her yanının.

ismini bile söyleyemediği yönetmenlerin filmlerini takip ederler, çok bişey anlamasalar bile saatlerce sıkıcı filmlere tahammül ederler, film festivallerini kaçırmazlar, facebook'ta eventlere hep 'katılacaksın' durumundadırlar.

Yaşamsal ihtiyacımız olan sıvı tüketiminde bile marjinalliklerini sergilemekten geri durmayarak, egzotik kokulu yeşil ot suyu içerler, ezgisel tohumcuk karışımlı bitkisel çaylarını yudumlarken felsefenin dibine vuran sohbetler ederler; Freud okuyup midelerini bulandırırlar; ama bir kere entellerdir, canlardır.

Konuşurlar da konuşurlar. Onlar da birşeyler biliyorlar, onlara da sorulsun, onlar da cevaplasın, onlar da adres tarif etsin, aga, hoca diye konuşsun; ama kimse onlara danışmayınca, konuşurlar gereksizce saatlerce; ama diyor ya üstat "Bilmeyince ne kadar da kolaydır konuşmak."

Bunlar vücutlarının seksepalitesinin erkeklerce nasıl algılandığının farkına varmışcasına, verimliliklerini kabullenmiş gibi davranılar. Memeler, götler onlarındır, bunlardan bahsetmekten hoşlanırlar, çünkü diğerlerinin çekingenlikleri ve konuşamadıkları şeylerden bahsetmek güçlü bir duruş gerektirir. Bu yüzden açık seçik konuşmaya, memeli bacaklı, domalıkalık vaziyette fotoğraf çektirmeye özen gösterirler. Onlar hiç yapılmayanı yapan, harika cesarete sahip muhteşem insanlardır ve bunu sadece bir "meme" diyerek başardıklarını sanırlar.

Fal, burç felan hikayedir; fakat astronomi, yoga, uzakdoğu felsefesini yakından takip edip, "ay karma, canım karma, sen bana ver ben de sana" diye şarkılar söyleyerek sevişirler.

Evet, sevişip çılgınlar gibi sabahlara kadar arkadaşlarına anlatırlar. Çünkü en doğal, en yeşil bayırlardan kopmamış, en özgür kız onlardır.

Öperim, kulağınızın arkasından.
kıyafetine göre kitap cildi seçebilen mahlukattır, konuşurken kendini ele verir, zararsızdır.
Kitap okumayı sevdiğini söylerken bir kitabı bir yıl boyunca bitirmeden yanında taşımak.
entel olmaya calismaz insan. entellik bir yasam felsefesidir. ya entelsinizdir ya degilsinizdir. bu sebebden dolayi kasmayin kizlar, dogal davranin kim bilir icinizdeki enteli bu sefer kesif edersiniz.
Edebi cümle kurcam sosyal mesaj vercem diye lafı gereksiz uzatıp saçma sapan anlamsız cümleler kurmak.
evde olduğu halde tunalı da diye yer bildirimi yapmaktır.
görsel (bkz: tumblr kızı)
Entel konuşmak için anlamını dahi bilmedikleri kelimeler kullanmaları nedeniyle kendilerinin bile ne anlattığını bilmemeleri.
(bkz: camsız gözlük)
bacak bacak üzerine atmalarından, sigara tutuşlarına kadar bir kırılma söz konusudur. aman efendim, ne siz sorun ne de biz söyleyelim.
okunmadığı kitabı, arkasına bakarak okumuş gibi yapmak.
farsça öğrenşir. irana gider. iranlı biri ile evlenir. mal ya.
okuduğu kitabı mutlaka elinde vede göstere göstere taşır. kendisinden başka kimse kitap okumadığı için!
politically correct olmaya çalışması. Napsın görmediği etmediği hatta önceden sevmediği şeylere kocişi için katlanmak zorunda. Tabi özellikle mideyi de aldırması lazım bunların.
yuvarlak gözlük, sarma sigara ve rakı içmedir.
bozuk istanbul Türkçesi vardır kesinlikle.
Böyle kelimeleri uzata uzata hiçte samimi gelmeyen labali bir üslupla anlatmaları. entel birileriyle tanışınca onlarla daha da yakın olabilmek için kendilerini yer yer kötü hisseder cahilliğinden sebep, hatta hiç bilmediği anlamadığı konulardan konuşulunca sırf bilmediği anlaşılmasın diye hemen yanındaki diğer kişilerin fikirlerine katılır ve destekler. Çünkü katılmasa farklı bir yorum ve fikir katması gerekecek ya hani.

Üzücü bir durum.
tumblrdan gördüğü şekillerde fotoğraf çekmeye çalışır , ancak ordaki kültürle bizimkinin eşdeğer olmadığının farkında olmadığı için taciz yakındır.
görsel
karakoy'de olan kafelere gidip bir kahveye 15tl, çaya ise 5 tl vermek