bugün

Uluslararası Basın Enstitüsü (ipi)tarafından yapılmış araştırma sonucu, yerin dibine girdiğimiz sonuç. 2011 verilerine göre malesef türkiye birinci sırada. Tutuklu gazeteci sayısı Çin ve iran'ın bile iki katı. Çin ve iran'da 34 gazeteci cezaevindeyken Türkiye'de bu sayı 57.

Avrupa Güvenlik ve işbirliği Teşkilatı'nın (AGiT) elde ettiği raporu yayımlayan IPI açıklamasında, Türkiye, halen 57 gazeteciyi cezaevinde tutmaktadır. Bu sayıda tutuklu gazeteci dünyanın hiçbir ülkesinde yoktur. Geçtiğimiz aralık ayında listede başı 34'der tutuklu gazeteci ile Çin ve iran çekmekte iken Avrupa Birliği adayı Türkiye beş ay sonra bu sayıyı neredeyse ikiye katlamış ve ülkenin basın özgürlüğü taahhütleri ve demokratik imajının meşruiyeti konularında soru işaretleri yaratmıştır; görüşlerine yer verdi.
Bu da demek ki yazan, düşünen insanlardan korkan bir devlet olduğumuz tescillenmiştir. şu an 51 yazar ve gazeteci sabit olmayan suçlardan içerdedir. ileri demokrasiden bahsedenlerin biz yargının işine karışmayız diye kıvırıp, kendilerine muhalefet edenlere tiz vurun kellesini mantığıyla hareketlerinin sonuçlarıdır. sonuç; türkiye'de basın özgür değildir.
önüne gelenin gazeteciyim diye ortaya çıktığı bir ülke için normal olan durumdur. ne etik değer ne kanunlara uymak umrunda olmayan bir ülkede başka birşey beklenemezdi.

demokratik ülkelerde bu kadar gazeteci hapse giremez çünkü gazeteciler demokratik düzenin dışına çıkmaz. görevlerini yerine getirir. bizim gazeteciler ise patronlarına avantaj sağlamak için hükümete yandaş veya karşıt olurlar ve bir propaganda yürütürler. hükümeti düşürmek için darbecilerle bile işbirliği yaparlar.

basın kanunu bir an önce değişmeli gazete patronlarının ve gazetecilerin siyaseti ve hukuku yönlendirme cabaları önlenmelidir. ancak bu yapılabilse bile yıllardır köhnemiş basınımız uygulamalara uyamayacağından daha çok hapse giren olacaktır. en iyisi hukukun kim ne derse desin itin kopuğun gazeteci olduğu bir ortamda yavaş yavaş demokrasi dışına çıkanları toplaması olacaktır. düşünsene bir gazeteci çıkıyor hükümeti karalamak için bir ülke vatandaşı hakkında fantazilerini yazıyor belge yok bilgi yok. sonra kanun yakasına yapıştığında ben gazeteciyim, özgürlük diye tutturuyor. fethullah gülen hakkında yazılan birçok kitap var. çoğunu açıp baktığınızda şurda yazan trollerle aynı şekilde şeyler yazıyor. gazeteci fikirlerini yazıyor olabilir ama roman yazarı olmadığına göre gerçek insanlar ve olaylar hakkında yazdığına göre belgelere dayandırmalı. hani nerde öyle gazeteci? millet gazete okumuyorsa milletin suçu gören bir çok salak görüyoruz. kimse demiyor ki bu basın trolleri yüzünden gazete okuyası gelmiyor insanın.

yıllar önce günde üç gazete alırdım. şimdi bir gazeteyi alıp okuyamıyorum. iyice midesizleşen, insanları delilsiz karalayan, çamur atan insanlara gazeteci deniyor. ben mi değiştim yoksa iğrençlikler mi arttı bilemiyorum. belki daha çok bilgi kaynağına ulaşacak kaynak ortaya çıktığı için medyanın ne bok yediğini daha iyi öğrendik, belki de medya son yıllarda patronuna çalışmaya başladı.