bugün

kişiden kişiye değişiklik gösterebilecek göreceliğe sahip, zaman zaman fiziksel, zaman zaman duygusal olarak çekilen acıdan zevk alanların hissettikleri acıları derecelendirmesidir.
adana kebap, acılı ezme ve yanına da şalgam, şalgam da acılı olsun ama.
(bkz: sado mazo)
(bkz: morluk acısı)
(bkz: acı sos)
doğum sancısı.
kuyruk acısıdır.
sehpanın sol ayağa verdiği acı.

(bkz: cükün ucunu tırnak makasıyla kesmek)
kilo aldırasıya yenilen içli köfte.
dövme yaptırırken duyulan acı.
"0"nun verdiği her türlü acı...
yokluğu bile!
doğum sancısı dır.
hayat en güzel acıdır.
acı can yakan histir.
can yakan maddiyat yada maneviyattır.
maddi acılar hırsı manevi acılar tecrübeyi çoğaltır.
hırs egoyu tetikler.
tecrübe hatayı minimuma indirger.
hatayı minimuma indirmek acıyı azaltır.
çekilen acı bir değer kazanmış olur.
böylece çekilen acı amacına ulaşmış olur.
amacına ulaşmış insan mutlu olur.
insan mutlu oldukça hayat güzeldir sanır lakin hayat acısıyla tatlısıyla yaşanması gerekendir.
kuku suyuyla ıslatılmış acı biber.
yemekle ilgisi olmayan hiç bir acı güzel değildir. kişi iflah olmaz bir mazoşistse o başka.
Küçükken babam beni öptüğünde yüzüme batan sakalları.
mazoşistlere göre hepsi.
doğum sancısının verdiği acıdır.
Küçükken bisikletten düştüğümde ya da beton gibi toprağın üstünde maç yaptığımızda düştüğümde açılan dizimin acısı.. keşke çekilen acılar o haliyle kalsaydı zihnimde.. sonrasında çekilen, gözle görülür, pansumanla kapanmayacak şekilde açılan, çocukken çektiğim dünyanın en büyük acısı sandığım acıları bile unutturacak, aklımın ucuna bile gelmeyecek acılar olduğunu nerden bilebilirdim ki..