bugün

uzun zamandır kafamı meşgul eden soru.

bildiğiniz üzre, emine erdoğan filistin'de ölen insanlar için medyanın gözleri önünde gözyaşları dökmüştü. haklı da, ben de üzüldüm. hiçbir insanın, hele de sivillerin ölmesini istemem. ammavelakin, bu uzağa gitmeye gerek yok bence. her geçen gün verdiğimiz şehit sayısı artıyor. bugün diyarbakır'da üç askerimiz kaçırıldı. ne o, alıştık mı bunlara yoksa?
(bkz: herkes kendi şehidine)

(bkz: bizden değildir)
görsel
onun ağlayacağı şiirleri var çünkü.
a- çok ağlamaktan gözpınarları kurumuştur.
b- şehit denince aklına kelle paça çorbası geldiğinden.
c- ağlanacak bir sebep bulamadığından.
d- sadece ortadoğu gündemini takip ettiğinden.
kürt olduğu içindir.
o ağlasın bu ağlasın şu ağlasın.elbette ağlanmalı.hem nerden biliniyor emine erdoğanın ağlamadığı.başbakan eşi dik durmalı. ateşini içinde kor etmelidir.
yanında mendil olmamasından kaynaklanıyor olabilir.

kenan doğulu olabilir mi ?
başbakanın eşi olduğu için fişlenme korkusuyla eleştiri yapılamayan durumdur.

ama cihat'da taraf olur mu?
cihad eden filistin'li ile cihad eden türk'ün farkı ne?
ikisi de namus ve ayet üzerine toprağa düşmüşlerdir.
ikisi de bozguncu ve fitneler ile mücadele için şehadete ermişlerdir.

mehmet akif ersoy yaşasaydı da gereken cevabı verseydi keşke emine hanım ve kocasına.

islam sancağını ingiliz, fransız, yunan, ermeni, rus bir olup devirmeye çalışmıştı da başaramamıştı. hep hayal olarak kalmıştı.

(bkz: hayaldi gerçek oldu)